Bina Güçlendirme Çalışması Neden Tercih Edilmeli?

bina güçlendirme çalışması

Bu Yazıyı Paylaş

Bina Güçlendirme Çalışması Önemi

Türkiye’nin deprem kuşağı üzerinde yer alması bir gerçektir. Mevcut yapıların genellikle depreme karşı dayanıksız olması sebebiyle bina güçlendirme çalışması önemi hakkında bilgi verilmektedir. Deprem uzmanlarına göre güvenlik açısından yetersiz yapıların güçlendirilmesine kesinlikle ihtiyaç vardır. Bu uzmanlar bina güçlendirme çalışmasını şiddetle önermektedir. Çünkü bu çalışma can ve mal kaybını minimize ederek olası depremlerde büyük öneme sahiptir. Ev sahiplerinin sıkça tercih ettiği bir yöntemdir. Binanın yıkılmasını önlemek için kullanılan bu yönteme başvurulur. Mülkiyet sahipleri çökmesini engellemek amacıyla da bu yola başvurur. Bu çalışma sayesinde yapıların çok daha dayanıklı hale getirilmesine olanak tanınır.

Bina Güçlendirme Çalışması Nedir?

Bina güçlendirme çalışması nedir sorusu en fazla merak edilen sorulardan biridir. Bu terim mevcut bir yapının taşıyıcı sisteminin performansını iyileştirme işlemidir. Bu işlemde mühendislerin amacı yapının depremler gibi dış etkilere karşı dayanıklılığını artırmaktır. Yapının kolonlarına, kirişlerine ve temellerine müdahale edilerek bu amaç gerçekleştirilir. Bu müdahaleler sayesinde yapının genel sağlamlığı ve dayanıklılığı en üst düzeye çıkarılmaktadır. Bina güçlendirme çalışması sadece bir onarım değildir. Aynı zamanda yapıya gelecek riskleri önleyen proaktif bir mühendislik faaliyetidir. Bu yöntem sayesinde yapı adeta yeniden doğmuş gibi güvenli hale gelir. Bu sebeple günümüzde bu tür uygulamalara olan talep sürekli olarak artıyor.

Bina Güçlendirme Çalışması ve Kentsel Dönüşüm

Günümüzde riskli yapılar için mülkiyet sahiplerinin karar vermesi gereken iki ana seçenek mevcuttur. Birincisi binayı tamamen yıkıp yerine yeniden inşa etmektir. Buna genel olarak “kentsel dönüşüm” denir. İkincisi ise mevcut yapının güçlendirilmesi için çalışma yapmak olarak adlandırılıyor. Her iki seçeneğin de kendi avantajları ve dezavantajları bulunmaktadır. Mülkiyet sahipleri karar verirken birçok faktörü göz önünde bulundurmak zorunda kalıyor. Maliyetlerden süreye, yasal düzenlemelerden konfora kadar birçok unsur bu kararı etkiler. Son zamanlarda birçok mülk sahibi kentsel dönüşüm yerine güçlendirmenin daha akılcı bir çözüm olduğunu düşünüyor.

Kentsel Dönüşüm (Yık-Yap) Süreci

Kentsel dönüşüm, bir şehir bölgesinin ya da geniş bir alanın düzenli olarak yenilenmesini ifade eder. Belirli bir projede bu yenileme sürecini gerçekleştirirler. Mevcut yapıların depreme karşı olan risklerini analiz ederek zemin ve üstyapı inceleme çalışması yaparlar. Riskli bulunan binaları yıkıp yerlerine daha güvenli yeni yapılar inşa ederler. Kentsel dönüşüm projelerinde tehlike arz eden binalar kullanım dışı bırakılmaktadır. Son 10 yıl içinde Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde bu proje kapsamında birçok alan yenilenmiştir. Ancak bina yıkım işleminden dolayı bina sakinleri uzun süre beklemek durumunda kalabilirler. Kentsel dönüşüm projelerinde yüksek maliyetlerin olduğu unutulmamalıdır. Bu durum mülkiyet sahiplerini finansal olarak zora sokabilmektedir.

Bina Güçlendirme Çalışmasının Avantajları

Bina güçlendirme çalışmasının faydaları kentsel dönüşüme göre çeşitli şekillerde ortaya çıkıyor. Bunların ilki ekonomik avantajlar sağlamasıdır. İkincisi ise projenin hızla tamamlanabilmesidir. Ayrıca mevcut imar hakları ve mülkiyet alanının korunması da önemli bir avantaj olarak karşımıza çıkıyor. Bu durumlar konut sahiplerine hem maddi hem de zaman açısından tasarruf sağlamaktadır. Bu sebeple insanlar genellikle bina güçlendirme çalışmasına daha fazla yönelmektedir. Güçlendirme sayesinde binaların dayanıklılığı maksimum seviyeye çıkarılıyor. Yapılar adeta baştan aşağı yeniden inşa edilmiş gibi sağlam hale gelir.

Maliyet Avantajı

Mülkiyet sahipleri bir binayı yeniden inşa etmek yerine güçlendirmeyi tercih ederek yüksek maliyetlerden kaçınır. Bina güçlendirilirken sadece zayıflıklara odaklanılıyor. Bu da maliyetleri önemli ölçüde azaltıyor. Genel olarak, güçlendirme projesinin maliyetinin yıkıp yeniden inşa etme maliyetinin %40 ile %60 arasında olduğu bilinmektedir. Bu durum mülkiyet sahiplerine büyük finansal avantaj sağlıyor. Güçlendirilmiş bir yapı aynı zamanda sigorta şirketleri için daha az riskli bir durum oluşturur. Bu sebeple mülkiyet sahiplerine bu tip yapılar için daha avantajlı sigorta koşulları sunulabilmektedir.

Zaman Avantajı

Binaların yıkılıp yeniden yapılması oldukça uzun bir sürecin gerekliliğini ortaya koyar. Planlama yapma işleminden başlayarak ruhsat alımı ve yıkım sonrası yeni inşaat sürecini içerir. Bu durum projenin tamamlanmasını 2 ila 5 yıl arasında uzatabilmektedir. Bu sürede ev sahiplerinin başka yerlerde ikamet etmesine sebep olur. Bu durum ek kira masrafları ve ciddi mağduriyetler doğurabilmektedir. Ancak bir binanın güçlendirme çalışması bu sorunu ortadan kaldırabilir. Çünkü tipik bir güçlendirme projesinin tamamlanma süresinin genellikle 3 ila 6 ay arasında olması beklenmektedir. Apartman sakinleri böylece hızla yeniden güvenli evlerine dönebilirler. Bu da zaman açısından büyük bir avantaj sağlıyor.

Mevcut İmar Haklarının Korunması

Bu avantajın en önemli ve en az bilinen yönlerinden biridir. Eski yapıların genellikle yapıldıkları dönemin imar planlarına göre daha büyük bir inşaat alanına sahip olmasıdır. Eğer bu tür yapılardan biri yıkılıp yeniden inşa edildiklerinde yeni ve güncel imar planlarına uymak zorunda kalırlar. Bu ise çoğunlukla daha küçük bir toplam alana sahip yeni bir yapı inşa etmelerini gerektirir. Mülkiyet sahiplerinin bu durumda önemli “metrekare kaybı” yaşamasına sebep olur. Yapının güçlendirilmesi ise mevcut binayı ve onun yasal imar haklarını olduğu gibi korur. Gayrimenkul sahiplerinin mülkiyetlerini güvenli hale getirmesi önemlidir. Yanı sıra değerli arazi alanlarını da kaybetmemesi önemlidir. Bu durum özellikle arsa değeri yüksek olan bölgelerde büyük bir ekonomik avantaj sağlar.

Bina Güçlendirme Çalışması Nasıl Başlatılır?

Bir binanın güçlendirilmesini sağlamak için belirli yasal prosedürlerin takip edilmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu adımlar sürecin şeffaf ve güvenli bir şekilde ilerlemesini sağlar. Bu süreç genellikle mülkiyet sahiplerinin ortak kararıyla başlar. Ardından teknik ve yasal işlem basamakları devreye girer. Bu prosedürlerin temelini “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesine İlişkin Kanun” oluşturur. Bu kanun riskli yapıların belirlenmesine yönelik bir rehber oluşturur. Bu yapılarla ilgili kararların alınmasına da yöneliktir. Bu yasal çerçeve mülkiyet sahiplerinin haklarını koruyarak sürecin hızlı ilerlemesine katkıda bulunmaktadır.

Riskli Yapı Tespiti ve Performans Analizi

Bina güçlendirme projelerine başlamadan önce yapıların depremden etkilenebilirlik analizleri yapılıyor. Bu süreç mülkiyet sahiplerinin yetkilendirilmiş bir şirkete başvurmasıyla başlar. Uzman ekipler binalardan numuneler alarak araştırma yaparlar. Beton dayanımını karot yöntemiyle belirlerler. Donatı durumunu da özel ekipmanlarla belirleyerek veriler toplanır. Bu veriler kullanılarak binanın bilgisayar modellemesi oluşturuluyor. Model üzerinde deprem simülasyonları gerçekleştirilerek binanın performansı analiz ediliyor. Sonuçlar depreme karşı korunma düzeyini belirtilen standartların altında gösterirse, mühendisler güçlendirme çalışması önerisi sunar. Analiz ekibi güncel bilgiler ile konut sahiplerine bilgi aktarır. Hangi yöntemlerin nasıl uygulanması gerektiği hakkında bilgi aktarır.

6306 Sayılı Kanun ve Güçlendirme Kararı

Deprem yönetmeliğinde riskli binalara ilişkin önemli maddeler bulunmaktadır. 6306 sayılı kanunun 8’inci maddesinin 2’nci fıkrası bu konuda rehberlik sağlamaktadır. Bu kapsamda verilen sürede malikler tarafından binanın güçlendirilmesine karar verilebilmektedir. Bu alternatif mülkiyet sahiplerine sunulmaktadır. Bu karar alınmadan önce güçlendirmenin teknik olarak mümkün olduğu belirlenmelidir. Yapının güçlendirilebilir olduğu, performans analiz raporuyla teknik olarak doğrulanmalıdır. Sonrasında kat malikleri kurulu bir araya gelerek güçlendirme kararı alır. Mülk sahiplerinin yüzde sekseninin onayı gereklidir bu kararı almak için. Bu karar alındıktan sonra güçlendirme projesi hazırlanır.

Uygulanan Bina Güçlendirme Çalışması Teknikleri

Güçlendirme işlemleri farklı malzemeler ve teknikler kullanılarak gerçekleştirilir. En popüler sistemler arasında betonarme, çelik yapı ve karbon elyaftan yapılanlar bulunmaktadır. Mühendisler genellikle karbon elyaftan yapılan güçlendirme işlemlerini tercih etmektedir. Çünkü bu malzeme daha hafif ve dayanıklıdır. Aynı zamanda ekstra bir yük getirmez binalara. Ekipler görünümü olumsuz etkilemeyecek şekilde alçıpanla kaplar. Önde gelen güçlendirme yöntemleri şunları içermektedir: çelik kaplama, betonarme kaplama ve epoksi enjeksiyonu. Ayrıca kanat ekleme ve eski ile yeni betonlar arasında aderans sağlamak amacıyla epoksi enjeksiyonu veya bağlayıcı filmler gibi teknikleri de uygulamaktadır mühendisler.

Mantolama (Betonarme ve Çelik)

Kolon kaplama (kesit artırımı) en yaygın yapı güçlendirme yöntemlerinden biridir. Bu işlemde ekipler mevcut kolonların etrafına ek bir betonarme tabaka dökerler. Bu işlem kolonun dayanıklılığını ve esneklik kapasitesini artırır. Çelik kaplama ise kolonun etrafına çelik plakalar sarılmasını içermektedir. Bu yöntem betonun çökmesini önleyerek esnekliği artırır. Her iki teknik de “kaplama” olarak bilinmektedir. Bu teknikler özellikle kesme dayanıklılığını artırmada çok etkilidir. Mühendisler binanın gereksinimleri doğrultusunda bu iki yöntemden birini seçmektedir.Kolon kaplama (kesit artırımı) en yaygın yapı güçlendirme yöntemlerinden biridir.”Kolon mantolama temel yapı güçlendirme yöntemlerinden biridir. Bu işlemde ekipler mevcut kolonların etrafına ek bir betonarme tabaka dökerler. Bu işlem kolonun dayanıklılığını ve esneklik kapasitesini artırır. Çelik kaplama ise kolonun etrafına çelik plakalar sarılmasını içermektedir. Bu yöntem betonun çökmesini önleyerek esnekliği artırır. Her iki teknik de “kaplama” olarak bilinmektedir. Bu teknikler özellikle kesme dayanıklılığını artırmada çok etkilidir. Mühendisler binanın gereksinimleri doğrultusunda bu iki yöntemden birini seçmektedir.

Kanat Ekleme (Perde Duvar Oluşturma)

Mühendisler mevcut kolonları perde duvar haline getirmek için “kanat ekleme” tekniğini kullanıyorlar. Ekipler bir veya iki yanına yeni bir donatılı betonarme duvar parçası ekleyerek kolonları genişletir. Yeni oluşan duvarlar (kanatlar), kolonla birlikte çalışarak daha güçlü bir taşıyıcı eleman oluşturur. Bu yöntem binanın yatay rijitliğini ve depreme karşı dayanıklılığını büyük ölçüde artırıyor. Özellikle yumuşak kat düzensizliği olan yapılar için bu teknik çok etkin sonuçlar sağlıyor. Bina deprem sırasında hareketini önemli derecede azaltarak güvenlik sağlıyor. Bu örnekte gördüğümüz gibi kapsamlı bir bina güçlendirme çalışması gerçekten önem arz ediyor.

Temel Güçlendirme

Bazen sadece üst yapı değil, temellerin de güçlendirilmesine ihtiyaç duyulur. Bazı durumlarda mühendisler temel genişletme yöntemini kullanarak mevcut temellerin yanlarını kazar. Alanı genişletirler. Bu sayede bina yükü daha geniş bir alana yayılmaktadır. Diğer bir yaklaşım ise mini kazık yöntemidir. Ekipler mevcut temelin altından daha derin ve sağlam zemin katmanlarına kazıklar imal eder. Böylelikle bina yükü sağlam zemin katmanlarına aktarılmaktadır. Bu teknikler özellikle zemin koşulları zayıf olduğunda son derece önemli hale gelir.

Bina Güçlendirme Çalışması ve Finansman Seçenekleri

Birçok ev sahibinin bina güçlendirme çalışmasının maliyetini karşılamakta zorlandığı görülmektedir. Bu noktada devletin sunduğu finansman seçenekleri devreye giriyor. Kentsel dönüşüm kapsamında riskli yapılarını güçlendirmek isteyen vatandaşlar için önemli destekler sağlanıyor. Bu desteklerin projeyi daha ulaşılabilir hale getirdiği görülüyor. En yaygın destekler arasında düşük faizli krediler ve kira yardımları bulunmaktadır. Bu imkanları kullanmak ev sahiplerinin finansal yükünü önemli ölçüde azaltıyor.

Kentsel Dönüşüm Kredisi ve Faiz Desteği

Devlet mülk sahiplerine destek olmak için riskli binalarını güçlendirmek isteyen kişilere yardımcı oluyor. Anlaşmalı bankalar aracılığıyla düşük faizli ‘Kentsel Dönüşüm Kredisi’ sağlıyor. Devlet kredinin faizinin bir kısmını karşılayarak ‘faiz desteği’ sunmaktadır. Bu destek sayesinde mülk sahiplerinin finansman yükü önemli ölçüde azalıyor. Bu krediye başvurmak için binanın ‘riskli yapı’ olarak belirlenmesi gerekir. Ayrıca güçlendirme projesinin hazır olması gerekiyor. Bu krediyle projenin tamamının maliyetini karşılamak mümkün olabiliyor.

Sonuç: Neden Bina Güçlendirme Çalışması Tercih Edilmeli?

Bina güçlendirme çalışmasına genel olarak bakıldığında mantıklı bir çözüm olduğu sonucuna varılabilmektedir. Yıkıp yeniden yapmaya göre daha hızlı ve ekonomik olan kentsel dönüşüme tercih edilen bir alternatif sunuluyor. Hak kaybına yol açmadan yapılan bu işlem mülk sahiplerinin bilinçlenmesini gerektirir. Riskli yapılar için de hareket etme zorunluluğu hale gelmektedir. Bu işlem uzman bir mühendislik firması tarafından gerçekleştirildiğinde yapı yeniden inşa edilmiş kadar güvenli bir hale gelir. Güvenlik adına atılan adımların geleceğimiz için yapılabilecek en değerli yatırım olduğunu unutmayalım. Bu sadece kendimiz için değil sevdiklerimiz için de büyük bir sorumluluktur. Bu önemli konuyu ertelememek herkesin çıkarınadır.

Youtube videolarımızı izlemek için tıklayınız.

Daha fazla bilgi almak ve bizimle iletişime geçmek için tıklayınız.

İlgili Makaleler

aderans
Blog

Aderans Nedir?

Aderans Nedir ve Neden Önemlidir? Aderans, iki farklı malzemenin birbirine sıkıca bağlı kalmasını sağlayan önemli bir etmendir. Başka bir deyişle aderans, yapıştırıcılar veya kaplamalar gibi

ankraj
Blog

Ankraj Nedir? Ne İşe Yarar?

Ankraj Sistemleri ve Yapı Güvenliği Ankraj sistemleri, bir binayı sağlamlaştıran temel yapısal elemanlardandır. Bu nedenle büyük önem taşır. Ankraj, bir duvar veya diğer yapı elementini