Ege Bölgesi’nin Geçiş Kuşağı ve Uşak İçin Sismik Tehlike
Uşak, Türkiye’nin deprem haritasında genellikle ikinci derece risk bölgesinde yer alır. “İkinci derece risk bölgesi” tanımı, güncel sismik aktivite ışığında rehavete yol açmamalıdır. Uşak deprem riski verileri incelenirken, analiz sadece idari sınırlarla kısıtlı kalmayıp, bölgenin jeolojik konumu da bütüncül olarak değerlendirilir. Uşak bölgesi, Ege’nin açılma rejimi ile İç Anadolu’nun sıkışma rejimi arasında kritik bir geçiş bölgesidir. Jeolojik konum, Uşak’ı çevresel fayların tehdidine her an açık bırakır. Yer bilimciler, Gediz Grabeni ve Büyük Menderes Grabeni sistemlerinin Uşak’ı doğrudan etkilediğini vurgular. Simav ve Gediz fayları sismik hareketlilikler yarattı. Bu hareketlilikler tarih boyunca Uşak’ta büyük depremlere neden oldu.
Sismologlar bölgedeki enerji transferlerini anlık ve titiz bir şekilde izler. Komşu iller arasında Kütahya, Manisa, Denizli gibi bir kırılma olduğunda Uşak’taki yapı stoğu zorlanır. Uşak’ın sismik riski, aşağıdaki ana başlıklar altında kapsamlı bir şekilde analiz edilmektedir:
- Tektonik konum: Ege graben sistemleri doğu ucunda yer alır. Ege graben sistemleri sıkışma bölgesi olarak bulunur. Tektonik konum bölgenin tektonik hareketlerini etkiler.
- Zemin Büyütmesi: Geniş alüvyon ovalar, deprem dalgalarını sönümlemek yerine güçlendirir. Deprem dalgaları bu yüzden daha etkili olur.
- Yapı Stoğu: Özellikle 2000 yılı öncesi yapılan binaların mühendislik zaafiyetleri.
- Komşu faylar: Simav, Gediz ve Kütahya fayları, tetikleyici ve yıkıcı etkiler yaratıyor. Komşu fayların etkileri bölgeyi ciddi şekilde tehdit ediyor.
Zemin Çeşitliliği ve Sismik Büyütme (Amplifikasyon)
Şehrin zemin özellikleri, sismik tehlike düzeyini belirleyen en önemli faktörlerden biridir. Uşak, bazen volkanik taşlar, bazen geniş çakıllı ovalar üzerine kurulmuştur. Kula volkanizması etkisi, şehrin batısında açıkça görülür. Bu volkanik taşlar genelde sağlam toprak yapar ve deprem dalgalarını iyi söndürür. Ama ne yazık ki şehir merkezi ve tarım arazileri gevşek çakıllı toprakların üstündedir. Mühendisler, çakıllı toprakların deprem dalgalarını büyüttüğünü özellikle söyler. Yani, sert zeminde hissedilmeyen bir deprem, Uşak Ovası’nda iki kat daha güçlü bir sarsıntıya dönüşür. Uşak’ta deprem riskini incelerken, zemin faktörü faya uzaklık kadar kritik bir rol oynar. Zemin etüt çalışmalarında, zemin büyütme katsayısı hesaplanarak yapı tasarımına esas teşkil edilir.
Yapı Stoğu Sorunu ve Yönetim Stratejileri
Mevcut yapı stoğu, risk yönetimi sürecinin en kritik bileşenini oluşturmaktadır. Uşak’ta modern binalar ve geleneksel yığma yapılar yan yana vardır. Kırsal kesimdeki taş evler ve kerpiç evler ne yazık ki mühendislik hizmeti almıyor. Taş evler ve kerpiç evler depremin yatay yüklerine karşı yeterli direnç gösteremiyor. Şehir merkezinde 2000 yılı öncesi yapılmış betonarme binalar büyük risk taşıyor. İnşaat mühendisleri betonarme binaların beton kalitesini ve demir donatılarını sürekli sorguluyor. Güvenli bir gelecek inşa etmek için yapı denetimi yasal bir zorunluluktur. Uşak Belediyesi imar planlarını güncel jeolojik verilere göre revize ediyor. Çalışmalar, bilimin rehberliğinde ve güncel veriler ışığında yürütülmektedir. Temel hedef; riskleri azaltmak, kontrol altına almak ve mümkün olduğunca önlemektir.
Gediz Grabeni ve Fay Hatları Etkileşimi
Gediz Grabeni, Batı Anadolu’nun önemli tektonik yapılarından biridir. Bu nedenle, Gediz Grabeni, Uşak’ın güneybatısına doğrudan ve güçlü bir şekilde etki eder. Faylar, yer kabuğu kuzey‑güney yönünde gerildiğinde oluşur. Bu gerilme, dolayısıyla, sık sık orta ve büyük şiddette depremler çıkarır. Uşak deprem riski haritasına baktığımızda, bu yüzden, Gediz Grabeni sistemine bağlı fayların şehre yakınlığını net görürüz. Özellikle Eşme ve Ulubey ilçeleri, Gediz Grabeni sisteminin ilk derece etkisi altındadır. Bu ilçelerdeki sismik aktivite, merkez ilçeye göre daha yoğundur. Sismik aktivite yani sık sık gerçekleşir.
Ancak unutmamalıyız ki fay hatları birbirleriyle sürekli etkileşim halindedir. Bir fay kırıldığında, çünkü, enerji kalır ve bir sonraki faya stres gönderir. Gediz sistemindeki bir hareketlilik, böylece, Uşak’taki tali fayları tetikleyebilir. Bu tetiklenme mekanizması, hata, literatürde “stres transferi” olarak adlandırılmaktadır. Uşak halkı, faya uzak olsa bile bu durumu bilmelidir. Ayrıca, deprem sadece fayın olduğu yerde değil, zeminin zayıf olduğu yerde de yıkar. Aşağıdaki tablo, Uşak ve çevresini etkileyen ana fay sistemlerini ve risk durumlarını özetler:
| Fay Sistemi | Konum | Türü | Uşak’a Etkisi | Risk Seviyesi |
| Gediz Grabeni Fayı | Güneybatı | Normal Fay | Doğrudan Sarsıntı | Yüksek |
| Simav Fayı | Kuzeybatı | Doğrultu Atımlı | Şiddetli Sarsıntı | Yüksek |
| Banaz Fayı | Doğu | Normal/Verev | Yerel Etki | Orta |
| Uşak Fayı | Merkez | Tali Kırıklar | Zemin Büyütmesi | Orta-Düşük |
| Kütahya Fayı | Kuzey | Normal Fay | Dolaylı Etki | Orta |
Uzmanlar, bu tablodaki veriler ışığında bölgenin sürekli ve dikkatle izlenmesi gerektiğini söyler. Planlama çalışmaları, bu tektonik gerçeklikler doğrultusunda güncellenmektedir.
Simav Fayı ve Bölgesel Sismik Hareketlilik
Simav Fayı, Uşak’ın kuzeyinde bulunmaktadır. Tarih boyunca çok aktif bir kırık hattı olduğunu kanıtlamıştır. 2011 yılında Simav’da 5.9 büyüklüğünde bir deprem oldu. Bu deprem Uşak’ta büyük panik ve korku yarattı. O deprem Simav Fayı’nın gücünü bir kez daha hatırlattı. Uşak’ın deprem riski değerlendirmesinde Simav Fayı kritik bir rol oynar. Simav Fayı’na olan mesafe kuş uçuşu kadar yakındır. Bu yakınlık sarsıntının Uşak’a ulaşma süresini kısaltır ve şiddetini korur.
Simav bölgesindeki deprem fırtınaları da Uşak halkını tedirgin ediyor. Bu fırtınalar ana şok olmadan bir dizi yoğun depremdir. Bu durum, yer kabuğundaki gerilimin ve sismik aktivitenin devam ettiğinin bir göstergesi olarak değerlendirilmektedir. Uşak’ın kuzey ilçeleri bu fayın sarsıntılarına daha yakındır. Ama zemin koşulları yüzünden merkez ilçe de etkileniyor. Jeofizikçiler Simav Fayının zaman zaman enerji boşalttığını söylüyor. Bu sismik periyotlar izlenerek, hazırlık çalışmaları düzenli olarak güncellenmektedir.
Uşak Deprem Riski: Uşak Zemin Özellikleri ve Jeolojik Yapı
Bir şehrin deprem güvenliği, sadece bina kalitesiyle değil; zemin özellikleri ve yerleşim planlamasıyla da doğrudan ilişkilidir. Aynı zamanda zeminin karakteriyle de belirlenmektedir. Uşak’ın zemini çok karışıktır. Şehrin bazı bölgeleri Menderes Masifi’ne ait sağlam metamorfik kayalar üzerine kurulmuştur. Bu kayalar, yapısı sayesinde deprem dalgalarını sönümleyebiliyor. Bu kayalar, yapılaşma için en güvenli ve ideal alanları sunuyor. Ama şehir merkezi, Dokuzsele Deresi’nin oluşturduğu vadi tabanını kaplıyor. Bu vadi tabanı ise gevşek alüvyon malzemeden oluşuyor. Jeoloji mühendisleri bu tür toprakları zayıf zemin olarak sınıflandırır. Uşak deprem riski zayıf zeminlerde en yüksek ve en yıkıcı olur.
Zayıf zeminlerde karşılaşılan en kritik sorunlardan biri, deprem anında meydana gelebilecek sıvılaşma riskidir. Yeraltı suyu yüksek olduğunda, kumlu zeminler sarsıntı anında katılığını kaybeder. Zemin, sıvı davranış özellikleri göstermeye başlar. Bina, taşıma gücünü kaybeden zemine batar ya da yan yatar. Uşak’ta dere kenarına yakın bölgelerde sıvılaşma riski var. Sondaj çalışmalarında aşağıdaki parametreler titizlikle incelenmektedir:
- Yeraltı Su Seviyesi: Yeraltı su seviyesi ne kadar yüzeye yakınsa, risk doğrudan artar.
- Dane Boyutu: Kum ve silt oranı, sıvılaşma potansiyelini belirleyen ana faktördür.
- Sıkılık: Zeminin ne kadar gevşek olduğu, oturma riskini belirler.
- Kıvam Limitleri: Killi zeminlerin suya doygunluk davranışını belirler.
Yeraltı su seviyesinin yüzeye yakın olduğu durumlarda, zemin iyileştirme uygulamaları zorunlu tutulmaktadır. Çünkü sağlam zemin, güvenli binanın temelidir.
Uşak Deprem Riski: Merkez İlçe Zemin Durumu ve Riskler
Uşak merkez ilçesi; nüfus, ticaret ve yapılaşma yoğunluğunun en yüksek olduğu bölgedir. Şehirleşme genellikle kuzeyden güneye uzanan bir hat üzerinde ilerliyor. Kuzey kesimlerinde binalar daha yüksek katlarda ve kayalık zeminde bulunur. Kuzey kesimindeki binalar zeminde güçlü bir avantaj taşıyor. Güney kesiminde ve doğu kesiminde alüvyon kalınlığı artıyor. İstasyon bölgesi ve çevresindeki mahalleler zemin genişlemesi riskine sahip. Mühendisler istasyon bölgesi ve çevresinde “yapı-zemin etkileşimi” analizlerini ayrıntılı yapıyor. Uşak deprem riski haritasında bu bölgeler ekstra mühendislik ve özel bir dikkat ister.
Merkezde bitişik nizam yapılaşma oldukça yaygındır. Depremde binalar farklı şekilde sallandığında binalar birbirine çarpar. “Çekiçleme etkisi” olarak adlandırılan bu çarpışma, binalardaki hasar riskini artırır. Ayrıca zemin kattaki ticari alanlar yumuşak kat sorununa yol açabilir. Merkez ilçedeki yapılaşma süreçlerinde aşağıdaki önlemler şart koşulmaktadır:
- Radye Temel: Yükü zemine eşit yaymak için bütün temel sistemi kullanırız.
- Bodrum Kat: Binanın zemine daha iyi ankrajlanması için bodrum yaparız.
- Derz Boşluğu: Bitişik binaların çarpışmasını önlemek için aralık bırakırız.
- Zemin İyileştirme: Gevşek zeminleri çimento enjeksiyonu ile güçlendiririz.
Belediyeler zemin raporlarını inceler. Vatandaşlar ev alırken sadece manzaraya bakmamalıdır. Aynı zamanda zemin etüt raporlarını uzmanlar/biz de incelemeli ve sorgulamalıyız.
İlçe Bazlı Uşak Deprem Riski Değerlendirmesi
Uşak’ın ilçeleri farklı jeolojik katmanlarda bulunmaktadır. Her bir ilçenin risk seviyesi farklıdır. Mesela Eşme ilçesi Gediz Grabeni’ne en yakın köydür. Dolayısıyla Eşme ilçesi sismik hareketi en çok hisseder. Eşme ilçesindeki yapı stoğunu yeniliyoruz, önceliğimiz yapı yenilemedir. Diğer yandan Ulubey ilçesi dünyaca ünlü kanyona sahiptir. Kanyon kenarındaki köylerde deprem anında heyelan ve kaya düşmesi riski vardır. Deprem sarsıntısı ikincil felaketleri tetikleyebilir. Bu nedenle, Ulubey bölgesindeki yer seçimi çalışmalarında heyelan riski dikkatle değerlendirilmektedir.
Banaz ilçesi, Ankara‑İzmir karayolu üzerinde stratejik bir yerleşimdir. Banaz Ovası tarımsal açıdan zengindir, ama zemin açısından zayıftır. Alüvyon zemine çok katlı binalar inşa etmek risk oluşturur. Sivaslı ilçesi ve Karahallı ilçesi güneydeki fay sistemlerine yakındır. Uşak deprem riski analizinde her ilçe için ayrı bir değerlendirme yapar ve yerel çözümler üretiriz. Karahallı ilçesinde tekstil sanayisi yoğundur. Bu yüzden endüstriyel yapıların güvenliği önem kazanır. Uşak, sanayi tesislerinin deprem yönetmeliğine uygunluğunu yerinde denetler.
Yapı Stoğu Güvenliği ve Kentsel Dönüşüm
Uşak’ın yapı envanteri şehrin tarihini gösterir. Uşak’ın yapı envanteri içinde Osmanlı döneminden kalma tarihi evler bulunur. Ayrıca, Cumhuriyet dönemi yapıları ve modern siteler yan yana durur. Ancak, 2000 yılı öncesi binalar, Uşak’ın yapı envanteri içinde en büyük riski oluşturur. O dönemde çünkü hazır beton, Uşak’ın yapı envanteri içinde yaygın değildi ve denetimler azdı. Elle karılan betonlar, dolayısıyla, standart dayanımın (C20‑C25) çok altındadır. Düz demir, betonla demirin bağlanmasını zayıflatır ve bunun sonucunda kırılmaya yol açar. Uşak deprem riski karşısında kısacası bu binalar savunmasız kalabilir.
Riskli binalarda sıklıkla karşılaşılan yapısal sorunlar şunlardır:
- Düşük Beton Kalitesi: Genellikle C14-C16 sınıfı, dayanıksız betonlar.
- Korozyon: Demirlerin zamanla paslanarak kesit kaybetmesi ve zayıflaması.
- Yetersiz Donatı: Kolon ve kirişlerde etriye sıklaştırmasının yapılmaması.
- Kısa Kolon: Pencerelerin kolon hareketini kısıtlayarak kesme kuvveti oluşturması.
Buna karşın yeni yapılan binalar, 2018 Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği’ne uygun olarak projelendirilir ve inşa edilir. Bu yönetmelik, zemin sınıfına göre tasarımı zorunlu kılar. Perde beton kullanımı ve güçlü kolon-kiriş birleşimleri, binaların güvenliğini artırır. Ancak denetim mekanizması da kusursuz işlemelidir. Yapı denetim firmaları, demir ve beton işçiliğini yerinde kontrol eder. Laboratuvar test sonuçları onaylanmadan beton döküm işlemine izin verilmemektedir.
Eski Yapılar ve Güçlendirme Çalışmaları
Koruma altındaki ahşap ve yığma yapılar, geleneksel mimariyi yansıtsa da; bakım eksikliği ve malzeme yorgunluğu nedeniyle zamanla riskli hale gelmektedir. Bu yapıların restorasyonunda estetik kadar statik dayanıklılık da önceliklendirilmelidir. Betonarme binalarda ise kolon mantolama veya perde duvar ekleme gibi güçlendirme teknikleri uygulanmaktadır. Güçlendirme çalışmaları, teknik açıdan uygun yapılarda, yıkıp yeniden inşa etmeye kıyasla daha ekonomik ve hızlı bir çözüm alternatifi sunar.
Vatandaşlar binalarının riskli olup olmadığını merak eder. Vatandaşlar Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne başvurur ve risk tespiti yaptırır. Lisanslı firmalar binalardan karot alır ve laboratuvarda analiz yapar. Bina riskli çıkarsa, 60 gün içinde yıkım ya da güçlendirme süreci başlar. Devlet riskli binada oturmama çağrısı yapar. Devlet kentsel dönüşümde kira yardımı ve kredi desteği verir. Kira yardımı ve kredi desteği vatandaşların yükünü hafifletir ve süreci hızlandırır.
Sanayi Yapıları ve Uşak Deprem Riski
Uşak, Türkiye’nin önemli sanayi şehirlerinden biridir. Şehirde tekstil sanayi, deri sanayi ve seramik sanayi çok gelişmiştir. Organize Sanayi Bölgeleri binlerce işçiyi istihdam etmektedir. Sanayi binalarının deprem güvenliği sadece can kaybını önlemek için değildir. Aynı zamanda ekonomiyi ayakta tutmak için de hayati önem taşır. İnşaat firmaları genelde geniş açıklıklı prefabrik sistemlerle fabrikaları inşa ediyor. Fabrika binalarının en zayıf kısmı kolon ve kiriş birleşim yerleridir. Deprem anında kolon ve kiriş birleşimlerinin kopmaması gerekiyor.
Sanayi tesislerinde sismik riskler aktif ve çok yönlü olarak yönetilmelidir:
- Yapısal Riskler: Prefabrik bağlantıların (pimlerin) güçlendirilmesi.
- Yapısal Olmayan Riskler: Ağır makine ve rafların zemine sabitlenmesi.
- Kimyasal riskler: Tehlikeli maddelerin sızdırmazlığını sağlamak.
- Yangın Riski: Gaz ve elektrik hatlarının otomatik kesilmesi sistemleri.
İş güvenliği uzmanları fabrikalar için acil durum planları hazırlar. Sanayiciler, deprem güvenliği harcamalarını bir maliyet kalemi olarak değil, işletmenin geleceğine yapılan bir yatırım olarak değerlendirmelidir. Üretim durduğunda zarar çok büyük olur. Biz güvenli sanayi, güvenli üretim ilkesine göre hareket ederiz.
Uşak Deprem Riski: Tarihsel Depremler ve Uşak’ın Hafızası
Tarih, gelecekte ne olacağını gösteren bir ayna gibidir. Uşak ve çevresi tarih boyunca bir sürü deprem gördü. İnsanlar genellikle “burada büyük deprem olmaz” der. Oysa, eski kayıtlar, bölgenin ara ara çok sarsıldığını gösterir. Biz Uşak deprem riski konusunu incelerken, bu nedenle, tarihsel deprem kataloglarına detaylıca bakarız. Bu kataloglar, fayların tekrar süresi hakkında böylece bize çok önemli bilgi verir. Unutulan depremler kısacası her zaman en büyük tehlikedir.
1866, 1896 ve 1944 yıllarında Uşak çevresinde hasar yapan depremler kaydedildi. Ancak, özellikle 28 Mart 1970 Gediz Depremi, Uşak’ta çok şiddetli hissedildi. 7.2 büyüklüğündeki yıkıcı deprem Gediz’i yerle bir etti. Hatta, Uşak’ın kuzey köylerinde de hasara yol açtı. Gediz, Uşak’a komşu ve çünkü jeolojik olarak doğrudan bağlıdır. Deprem, Uşak halkının hafızasında derin ve silinmez izler bıraktı. Ayrıca, 1969 Alaşehir depremi, Uşak’ın güney ilçelerinde etkili oldu. Depremler, sonuç olarak, fayların aktif olduğunu ve her an enerji boşaltabileceğini gösteriyor.
1970 Gediz Depremi ve Uşak’a Etkileri
Batı Anadolu tarihinin en yıkıcı olaylarından biri olan 1970 Gediz Depremi; sadece fiziksel yapıları değil, aynı zamanda bölgenin sosyo-ekonomik dengesini de derinden sarsmıştır. Afet sonrası bu nedenle Uşak, Gediz’den yoğun bir göç almıştır. Komşu fayların etkisine dair somut bir örnek teşkil eden bu depremde; sismik dalgalar ayrıca Uşak Ovası’nın alüvyon zemin yapısında genlik kazanarak (zemin büyütmesi) yapıları zorlamış ve merkezdeki bazı kamu binalarında hasara yol açmıştır.
Bu depremden alacağımız en büyük ders, kısacası, zemin etüdü ve yer seçiminin ne kadar önemli olduğudur. Örneğin, Gediz’de kayaya inşa edilmiş evler az zarar gördü. Oysa, dere kenarındaki evler ise tamamen yıkıldı. Uşak’ta da aynı durum geçerlidir. Şimdi Uşak’ı planlarken, dolayısıyla, Gediz depreminden gelen verileri ve tecrübeleri kullanıyoruz. Büyük depremler sonrası yapı kurallarını güncelleriz. 1970 depremi, sonuç olarak, modern Türk deprem kurallarının oluşmasında bir dönüm noktası oldu.
Yakın Tarihli Sarsıntılar ve Uyarılar
Son yıllarda Uşak çevresinde, özellikle Simav ve Akhisar’da depremler sık sık olur. Depremler genelde orta büyüklükte, 4.0 ile 5.5 arasındadır. Uşak halkı depremleri hisseder ve tedirgin olur. Depremler bir uyarıdır. Yerkabuğu Uşak’a “ben buradayım, hareketliyim” der. Uşak deprem riski hiç bitmez, sadece kısa bir süre dinlenir. Her sarsıntı, olası büyük depremlere hazırlık açısından bir uyarı niteliğinde değerlendirilmelidir.
2020’den sonra Ege Bölgesi’nde sismik aktivite çok arttı. Sisam depremi, yani İzmir depremi, bölgedeki gerilimi değiştirdi. Uzmanlar, Uşak çevresindeki fayların da bu gerilimden etkilendiğini söylüyor. Bölge, sismik ağlarla 7/24 kesintisiz olarak izlenmektedir. Küçük depremlerin dağılımı, ana fayların durumunu gösteriyor. Halk, “deprem geçti, bitti” demeye kapılmamalıdır. Aksine, her sarsıntıda hazırlıklarını tekrar kontrol etmelidir.
Uşak Deprem Riski: Afet Hazırlığı ve Bireysel Önlemler
Depremi engellemek mümkün olmasa da, alınacak önlemlerle zararları minimize etmek mümkündür. Uşak halkı sismik bir bölgede yaşadığını bilmelidir. Uşak halkı bu gerçeği unutmamalı ve yaşamını ona göre ayarlamalıdır. Hazırlık devletten önce bireysel farkındalıkla başlar. Evdeki eşyaları sabitlemek en basit, en ucuz, en etkili önlemdir. Gardıroplar, vitrinler, kitaplıklar depremde devrilir. Bu devrilme yaralanmalara ve kaçış yollarının kapanmasına yol açar. Eğitimlerde bu konuyu sürekli işleriz. Uşak deprem riski dışarıda da, ev içinde de vardır.
Her ailenin yazılı bir afet planı olmalıdır. Bu plan şunları içermelidir:
- Buluşma Noktası: Aile bireyleri okulda veya işteyken deprem olursa nerede buluşacak?
- İletişim Kişisi: Şehir dışından aranacak ortak bir irtibat kişisi kim olacak?
- Çök-Kapan-Tutun: Deprem anında yapılacak doğru davranış refleksi.
- Tahliye Yolu: Evden en güvenli ve hızlı çıkış güzergahı.
Okullarda ve iş yerlerinde yapılan tatbikatlar bu refleksi geliştiriyor. Panik, depremden daha tehlikelidir. Bilinçli ve hazırlıklı bireyler, panik yapmadan soğukkanlılıklarını koruyarak hayatta kalma şanslarını artırır.
Uşak Deprem Riski: Deprem Çantası ve Acil Durum İhtiyaçları
Depremden sonra ilk 72 saat, yani altın saatler, çok kritiktir. Yardım ekipleri bu sürede herkese yetişemeyebilir. Bu kritik zaman diliminde, bireysel yeterlilik ve hazırlık hayati önem taşımaktadır. Deprem çantası, hayatta kalmamıza yardımcı olan en temel şeydir. Deprem çantası, evden çıkarken hemen ulaşabileceğimiz, kolay bulunabilecek bir yerde olmalıdır.
Çantanın içinde bulunması gereken temel malzemeler şunlardır:
- Su: Kişi başı en az 1 litre (günlük).
- Gıda: Bozulmayan, yüksek enerjili kuru gıda (konserve, bisküvi).
- Işık: Pilli fener ve yedek piller.
- İlk Yardım: Temel tıbbi malzemeler, sargı bezi, antiseptik.
- Düdük: Enkaz altında ses duyurmak için.
- Evrak: Kimlik, tapu ve sigorta poliçelerinin fotokopileri.
Çantada mutlaka bir düdük bulundurulmalıdır; zira düdük, enkaz altında ses duyurmak için en etkili ve enerji tasarruflu araçtır. Mevsime göre battaniye ve yağmurluk da ekleriz. Uşak’ta Uşak deprem riski ile yaşamak, çantayı her an hazır tutmayı zorunlu kılar. Çantadaki malzemelerin son kullanma tarihlerini düzenli olarak kontrol ederiz. Hazır olmak, korkuyu güvene çevirir.
Uşak Deprem Riski: Toplanma Alanları ve Sigorta Bilinci
Deprem sonrası güvenli bölgelere gitmek gerekir. Uşak Valiliği ve AFAD, her mahalleye bir Acil Toplanma Alanı belirledi. Bu Acil Toplanma Alanları genelde park, okul bahçesi ya da pazar olur. Vatandaşlar e‑Devlet üzerinden en yakın Acil Toplanma Alanını kolayca bulur. Biz bu Acil Toplanma Alanlarının boş kalmasını ve yapılaşmamasını sağlarız. Acil Toplanma Alanları, afet anında kaosu önler.
DASK (Zorunlu Deprem Sigortası), depremden gelen maddi yıkıma karşı en büyük korumadır. Evimiz zarar görse bile, sigorta para kaybımızı poliçe limitleri içinde karşılar. Uşak’ta sigorta oranını artırmak için çok çalışıyoruz. Vatandaşlar sigortayı vergi gibi değil, güvence ve ihtiyaç gibi düşünmelidir. Her yıl poliçeleri yeniliyoruz ve teminat tutarını inşaat maliyetine göre güncelliyoruz. Uşak’ta bir deprem olursa, sigorta sayesinde kimseye muhtaç kalmadan hayatı yeniden kurabiliriz. Bilinçli bir toplum geleceğini güvence altına alır. Uşak’ın depreme hazırlık süreci, hem fiziksel yapı güvenliğini hem de ekonomik güvence sistemlerini kapsamaktadır.
Youtube videolarımızı izlemek için buraya tıklayabilirsiniz.
Daha fazla bilgi almak ve bizimle iletişim kurmak için buraya tıklayabilirsiniz.

