Su Altı Ölçüm Hizmetleri (NDT,MPI)

Profesyonel Su Altı Ölçüm NDT

Bu Yazıyı Paylaş

Profesyonel Su Altı Ölçüm Çalışmalarının Önemi

Su altı yapıları, sürekli zorlu kuvvetlere maruz kalır. Korozyon, metal yorgunluğu ve çevresel etkiler bu yapıları durmaksızın aşındırır. Görsel denetimler, yalnızca yüzeydeki büyük ve bariz sorunları gösterir. Ancak profesyonel bir su altı ölçüm hizmeti, gizli kusurları ortaya çıkarır. Bu hizmetler, yapısal bütünlüğü sayısal ve güvenilir verilerle kanıtlar. Ayrıca büyük arızaları, üretim kayıplarını ve çevresel kazaları önlemeye yardımcı olur. Tahribatsız muayene (NDT) teknikleri, bu sürecin merkezinde yer alır. Bu teknikler, yapıya hiçbir zarar vermeden iç ve dış kusurları tespit eder. Sonuç olarak, düzenli ölçüm çalışmaları, bir yapının güvenli servis ömrünü planlamayı sağlar. Bu, hem güvenlik hem de ekonomik açıdan proaktif bir yönetim yaklaşımıdır. Her su altı ölçüm operasyonu, bu değerli varlıkları korur.

Tahribatsız Muayene (NDT) Nedir ve Neden Gerekli?

Tahribatsız muayene (NDT), malzemelerin ve yapıların bütünlüğünü bozmadan muayene etme bilimidir. Bu yöntemler, bir malzemenin içinde veya yüzeyinde bulunan süreksizlikleri tespit eder. Geleneksel test yöntemleri genellikle test edilen numuneyi tahrip eder. Ancak NDT, test edilen parçanın hizmette kalmasına olanak tanır. Bu, özellikle su altındaki büyük ve yer değiştiremeyen yapılar için hayati önem taşır. Bir petrol platformunun veya bir köprü ayağının test için kesilmesi mümkün olmaz. Bu nedenle uzmanlar, su altı ölçüm için NDT tekniklerini kullanır. Bu teknikler, görünmez çatlakları, iç boşlukları veya korozyon nedeniyle oluşan metal kaybını belirliyor. Böylece, yapısal bir sorun felakete yol açmadan önce tespit ediliyor. Profesyonel bir su altı ölçüm programı, NDT’yi temel alıyor.

NDT’nin Temel Prensipleri ve Avantajları

Her NDT yöntemi, farklı bir fiziksel prensibe dayanır. Ultrasonik testler ses dalgalarını kullanır. Manyetik partikül muayenesi manyetik alanlardan faydalanır. Radyografik testler ise X-ışınları veya gama ışınları ile çalışıyor. Bu yöntemlerin ortak amacı, malzemenin içindeki bir anormalliği tespit etmektir. Bir kusur, gönderilen enerjinin (ses, manyetik alan vb.) yolunu değiştirir. Hassas sensörler, bu değişimi algılar ve yorumlar. NDT’nin en büyük avantajı, güvenilir sonuçlar sunmasıdır. Ayrıca, operasyonların devam ettiği sırada bile uygulanabilir. Bu da üretim kayıplarını en aza indiriyor. Kapsamlı bir su altı ölçüm faaliyeti, birden fazla NDT tekniğini bir arada kullanıyor. Böylece, farklı türdeki hataları tespit etme olasılığı artıyor. Su altı ölçüm çalışmaları, bu prensipler üzerine kuruludur.

Sertifikasyon ve Personel Yetkinliği ile Su Altı Ölçüm Kalitesi

Bir su altı ölçüm operasyonunun güvenilirliği, doğrudan personelin yetkinliğine bağlıdır. NDT cihazlarını kullanmak ve sonuçları doğru yorumlamak, özel bir eğitim ve tecrübe gerektiriyor. Bu nedenle, su altı NDT teknisyenleri uluslararası geçerliliğe sahip sertifikasyon programlarına katılır. CSWIP veya ASNT gibi kuruluşlar, bu alanda standartları belirliyor. Bir teknisyen, farklı NDT yöntemleri için Seviye 1, 2 veya 3 sertifikasına sahip oluyor. Seviye 2 ve 3 teknisyenler, test prosedürlerini geliştirme ve sonuçları nihai olarak değerlendirme yetkisine sahiptir. Ayrıca, bu teknisyenler deneyimli profesyonel dalgıçlardır. Su altında güvenli bir şekilde çalışıyorlar. Aynı zamanda yüksek konsantrasyon gerektiren ölçümleri de gerçekleştiriyorlar. Bu çift uzmanlık, profesyonel bir su altı ölçüm hizmetinin temelini oluşturuyor.

Manyetik Partikül Muayenesi (MPI): Yüzey Hatalarının Tespiti

Manyetik partikül muayenesi (MPI), ferromanyetik (mıknatıslanabilir) malzemelerdeki yüzey ve yüzeye yakın çatlakları tespit etmek için kullanılır. Bu yöntem, özellikle kaynak dikişlerinin kontrolünde oldukça etkilidir. Su altındaki çelik yapılar sürekli olarak gerilime ve yorulmaya maruz kalıyor. Bu durum, zamanla kaynak bölgelerinde küçük çatlakların oluşmasına neden oluyor. Bu çatlaklar başlangıçta gözle görülemeyecek kadar küçüktür. Ancak MPI, bu mikroskobik kusurları bile güvenilir bir şekilde ortaya çıkarıyor. MPI, en yaygın su altı ölçüm tekniklerinden biridir. Petrol platformları, gemi gövdeleri ve su altı boru hatları için kullanılıyor. Erken teşhis, küçük bir çatlağın büyüyerek yapısal bir göçmeye yol açmasını engelliyor. Bu yöntem, su altı ölçüm alanında temel bir tekniktir.

MPI Tekniğinin Çalışma Prensibi

MPI yönteminin temel prensibi oldukça basittir. İlk olarak, muayene edilecek metal parçaya güçlü bir manyetik alan uygulanıyor. Bu manyetik alan, parçanın içinde ve yüzeyinde akmaya başlıyor. Eğer parçanın yüzeyinde veya yüzeye çok yakın bir yerde bir çatlak gibi bir süreksizlik varsa, manyetik alan bu engeli aşamıyor. Manyetik alan çizgileri, çatlağın etrafından dolaşarak hava boşluğuna sızar. Bu olaya manyetik kaçak akısı adı veriliyor. Bu kaçak akısı, çatlağın üzerinde küçük ve zıt kutuplu bir mıknatıs alanı oluşturuyor. Bu fiziksel prensip, su altı ölçüm operasyonlarının temelini oluşturuyor. Ardından uygulanan demir partikülleri bu mıknatıs tarafından çekiliyor. Böylece çatlağın yeri hassas bir su altı ölçüm ile belirleniyor.

Su Altı MPI Uygulama Aşamaları

Profesyonel bir su altı ölçüm teknisyeni, MPI işlemini belirli adımları izleyerek uyguluyor. İlk ve en önemli adım yüzey hazırlığıdır. Teknisyen, muayene edilecek kaynak dikişini veya metal yüzeyi tüm deniz canlılarından, yosunlardan ve korozyondan arındırıyor. Bu işlem genellikle su altı hidrolik fırçalar veya zımparalar ile yapılıyor. Ardından, yüzeye beyaz bir kontrast boyası püskürtüyor. Bu boya, çatlak belirtilerinin daha net görünmesini sağlıyor. Sonrasında, özel bir su altı elektromıknatıs (yoke) kullanarak bölgeyi mıknatıslandırıyor. Mıknatıslanma devam ederken, suya floresan manyetik partiküller içeren bir solüsyon püskürtüyor. Bu partiküller, herhangi bir çatlak varsa oradaki kaçak akısına toplanıyor. Son olarak, teknisyen bir ultraviyole (UV) ışık kaynağı kullanarak yüzeyi inceliyor. Toplanan partiküller, UV ışık altında parlak yeşil renkte parlıyor. Bu parlak çizgiler, çatlakların yerini ve boyutunu net bir şekilde gösteriyor.

Floresan ve Görülebilir Partikül Yöntemleri

MPI tekniği, kullanılan partikül tipine göre iki ana yönteme ayrılıyor. Görülebilir partikül yönteminde, genellikle siyah renkte demir tozları kullanılıyor. Bu tozlar, beyaz kontrast boya üzerinde net bir şekilde görünüyor. Bu yöntem, iyi aydınlatılmış ortamlarda basit ve etkilidir ancak su altı gibi karanlık ve görüşün düşük olduğu ortamlarda, floresan partikül yöntemi çok daha hassas sonuçlar verir. Bu yöntemde, demir partikülleri floresan bir pigmentle kaplanmaktadır. Bu partiküller, normal ışık altında zorlukla görülüyor. Ancak bir UV (morötesi) ışık kaynağı altında, parlak sarı-yeşil bir renkte parlıyor. Bu parlama, en küçük çatlakların bile karanlık suda kolayca fark edilmesini sağlıyor. Bu nedenle, yüksek hassasiyet gerektiren tüm profesyonel su altı ölçüm operasyonlarında floresan MPI tekniği tercih ediliyor.

Ultrasonik Muayene (UT): Kapsamlı Bir Su Altı Ölçüm Tekniği

Manyetik partikül muayenesi yüzey hatalarını bulurken, ultrasonik muayene (UT) malzemenin içindeki kusurları tespit ediyor. Ayrıca, bu yöntemle malzeme kalınlığını da hassas bir şekilde ölçmek mümkün oluyor. UT, yüksek frekanslı ses dalgalarını kullanma prensibine dayanıyor. Tıpkı tıbbi ultrasonda olduğu gibi, bir prob yardımıyla malzemeye ses dalgaları gönderiliyor. Bu dalgalar malzemenin içinde ilerliyor. Bir kusura veya malzemenin arka duvarına çarptığında geri yansıyor. Cihaz, bu yansımaları algılıyor ve ekranda grafik olarak gösteriyor. Bu grafik, kusurun yerini ve boyutunu anlamayı sağlıyor. Bu nedenle UT, kritik su altı ölçüm operasyonları için vazgeçilmez bir yöntemdir. Özellikle su altı ölçüm ile korozyon tespiti bu yöntemle gerçekleştiriliyor.

Korozyon Haritalaması ve Kalınlık Ölçümü

Su altı boru hatları ve platform ayakları gibi yapılar, hem içten hem de dıştan korozyona uğruyor. Korozyon, metalin incelmesine ve zamanla delinmesine neden oluyor. Ultrasonik kalınlık ölçümü, bu incelmeyi tespit etmek için en güvenilir yöntemdir. Sertifikalı bir su altı ölçüm teknisyeni, özel bir UT probunu yapının yüzeyine temas ettiriyor. Cihaz, ses dalgasının gidip gelme süresini ölçerek metalin kalan kalınlığını hesaplıyor. Bu hesaplama milimetrenin yüzde biri hassasiyetindedir. Teknisyen, yapı üzerinde önceden belirlenen bir grid (ızgara) deseni boyunca sistematik olarak bu ölçümleri alır. Sonuç olarak, yapının bir korozyon haritasını oluşturuyor. Bu harita, en çok incelmiş ve en riskli bölgeleri net bir şekilde gösteriyor. Bu bilgi, onarım veya değiştirme kararlarının doğru bir şekilde alınmasını sağlıyor.

Kaynak Dikişlerinin Ultrasonik Kontrolü

Kaynak dikişleri, çelik yapıların en hassas noktalarıdır. Bu kaynak işlemi sırasında gözle görülemeyen iç kusurlar oluşabiliyor. Bu kusurlar, yapısal bütünlüğü ciddi şekilde tehdit ediyor. Ultrasonik muayene, bu iç kusurları tespit etmek için en etkili yöntemlerden biridir. Bu su altı ölçüm işlemi için teknisyenler özel açılı problar kullanıyor. Bu problar, ses dalgalarını kaynak dikişinin içine belirli bir açıyla gönderiyor. Bu sayede, ses dalgaları kaynak metalinin tüm hacmini tarıyor. Kaynak içinde cüruf kalıntısı, gözenek veya tam nüfuziyetsizlik gibi hatalar ses demetini geri yansıtıyor. Deneyimli bir teknisyen, cihaz ekranındaki sinyalleri yorumlayarak hatanın türünü, yerini ve boyutunu belirliyor. Bu su altı ölçüm tekniği, kritik yapısal kaynakların güvenilirliğini garanti altına alıyor.

Diğer Gelişmiş Su Altı Ölçüm Teknikleri

MPI ve UT, en yaygın kullanılan yöntemler olsa da profesyonel su altı ölçüm hizmetleri daha birçok gelişmiş teknikten faydalanıyor. Her NDT yönteminin güçlü ve zayıf yönleri bulunuyor. Bazen bir yöntemin tespit edemediği bir kusuru, başka bir yöntem ortaya çıkarabiliyor. Bu nedenle, kapsamlı bir yapısal değerlendirme projesi genellikle birden fazla tekniğin bir arada kullanılmasını gerektiriyor. Projenin hedeflerine, muayene edilecek malzemenin türüne ve aranan hata tipine göre en uygun yöntem kombinasyonunu uzmanlar seçiyor. Girdap akımları, akustik emisyon ve katodik koruma ölçümleri bu tamamlayıcı teknikler arasında yer alıyor. Bu çeşitlilik, su altı ölçüm hizmetlerinin güvenilirliğini en üst düzeye çıkarıyor.

Girdap Akımları (Eddy Current) ile Yüzey Muayenesi

Girdap akımları (Eddy Current – ET) muayenesi yalnızca iletken malzemelerde kullanılıyor. Bu yöntem, yüzeydeki ve yüzeye çok yakın çatlakları tespit etmek için oldukça hassastır. ET tekniğinin en büyük avantajlarından biri, yüzey hazırlığına daha az ihtiyaç duymasıdır. Hatta ince bir boya veya kaplama tabakası üzerinden bile ölçüm yapabiliyor. Bu özellik, su altında büyük bir zaman tasarrufu sağlıyor. Teknisyen, özel bir probu yüzeye yaklaştırıyor. Prob, malzemenin yüzeyinde küçük dairesel elektrik akımları (girdap akımları) indüklüyor. Yüzeydeki bir çatlak, bu akımların akışını bozuyor. Prob, bu bozulmayı algılayarak teknisyeni uyarıyor. Bu su altı ölçüm tekniği, özellikle alüminyum gibi ferromanyetik olmayan metallerin muayenesinde sıkça kullanılıyor.

Katodik Koruma (CP) Potansiyel Ölçümleri

Katodik koruma (CP) sistemleri, su altındaki çelik yapıları korozyondan korumak için kullanılmaktadır. Bu sistemler, kurban anotlar veya dış akım kaynakları ile çalışıyor. Ancak zamanla bu sistemlerin etkinliği azalabiliyor. CP potansiyel su altı ölçüm işlemi, bu koruma sisteminin düzgün çalışıp çalışmadığını denetliyor. Dalgıç teknisyenler, özel referans elektrotları ve bir voltmetre kullanıyor. Referans elektrodu yapıya belirli bir mesafede tutuyorlar. Diğer ucu ise yapıya doğrudan temas ettiriyorlar. Cihaz, aradaki potansiyel farkını milivolt cinsinden ölçüyor. Elde edilen değer uluslararası standartlarla karşılaştırılıyor. Bu karşılaştırma, yapının yeterli düzeyde korunup korunmadığını gösteriyor. Bu ölçümler, korozyon riskini proaktif olarak yönetmeyi sağlıyor.

Farklı Sektörler İçin Su Altı Ölçüm Uygulamaları

Profesyonel su altı ölçüm hizmetleri, çok geniş bir endüstri yelpazesine hitap ediyor. Denizle teması olan her türlü yapı, zamanla bu tür denetimlere ihtiyaç duyuyor. Her sektörün kendine özgü yapıları, malzemeleri ve risk profilleri bulunuyor. Bu nedenle, ölçüm ve denetim hizmetleri her sektörün özel ihtiyaçlarına göre uyarlanıyor. Bir petrol platformunun kaynak dikişleri için gereken hassasiyet ile bir liman rıhtımının beton kazıkları için gereken denetim farklıdır. Uzman bir NDT şirketi bu farklılıkları anlıyor. Ayrıca her proje için en uygun teknikleri ve prosedürleri uyguluyor. Bu sektörrel uzmanlık, en doğru ve en verimli sonuçların elde edilmesini sağlıyor.

Açık Deniz (Offshore) Rüzgar Türbini Temelleri

Açık deniz rüzgar enerjisi, hızla büyüyen bir sektördür. Bu devasa türbinler, suyun altında karmaşık temel yapıları (monopile, jacket vb.) üzerine inşa ediliyor. Bu temeller, hem rüzgarın hem de dalgaların yarattığı sürekli dinamik yüklere maruz kalıyor. Bu nedenle, yapısal bütünlükleri hayati önem taşıyor. Profesyonel su altı ölçüm ekipleri, bu temellerin kaynak dikişlerini ve cıvatalı bağlantılarını düzenli olarak kontrol ediyor. Özellikle kaynak bölgelerinde yorulma çatlakları aramak için MPI ve ET tekniklerini kullanıyorlar. Ayrıca temelin etrafındaki deniz tabanında oyulma (scour) olup olmadığını da denetliyorlar. Bu denetimler, milyonlarca dolarlık bu yatırımların güvenliğini ve uzun ömürlülüğünü garanti altına alıyor.

Youtube videolarımızı izlemek için buraya tıklayabilirsiniz.

Daha fazla bilgi almak ve bizimle iletişim kurmak için buraya tıklayabilirsiniz.

İlgili Makaleler

Deprem Performans Analizi Nedir?
Blog

Deprem Performans Analizi Nedir?

Binaların Deprem Karnesi: Deprem Performansının Analizi Yapı mühendisleri, mevcut bir binanın olası bir deprem karşısındaki tepkisini ve güvenlik düzeyini ortaya koymak üzere karmaşık mühendislik hesaplamaları

Endüstriyel Baca Nedir? Nasıl Güçlendirilir?
Blog

Endüstriyel Baca Nedir? Nasıl Güçlendirilir?

Fabrikaların Simgesi: Endüstriyel Bacaların Önemli Rolü Sanayi tesisleri ve fabrikalar, çağdaş üretimin kalbi olarak çalışır. Bu tesislerin en göze çarpan ve hayati unsurlarından birini, uzmanlar