Su Altı Korozyon Önleme: Deniz Altı Yapılarda Koruma

Su Altı Korozyon Önleme: Deniz Altı Yapılarda Koruma

Bu Yazıyı Paylaş

Deniz altı altyapısı, modern dünyada enerji ve iletişim ağlarının temel taşıdır. Bu altyapı içinde boru hatları, platformlar ve deniz altı kabloları gibi kritik parçalar içerir. Deniz altı altyapısının parçaları okyanusun binlerce metre derinliğinde sorunsuz çalışmalı. Aşırı basınçla mücadele ederler. Aynı zamanda şiddetli korozyonla da sürekli mücadele ederler. Deniz altı altyapısının bir parçası hasar görürse onarım çok zor olur. Onarım kara üzerindeki işlerden çok daha karmaşık olur. İşte bu kritik anda ekipler (veya ekiplerimiz) özel su altı korozyon önleme (underwater corrosion prevention) tekniklerini devreye sokar. Uzmanlar su altı korozyon önleme konusunu mühendisliğin en zor kollarından biri olarak görür. Su altı korozyon önleme, çeliği suyun yıkıcı etkisinden korur. Şirketimiz derin denizlerde enerji altyapısının ömrünü uzatmak için çözümler sunar.

Su Altı Korozyon Önleme Neden Hayati Önem Taşır?

Su altı korozyon önleme operasyonları bir lüks değil, zorunlu bir ihtiyaçtır. Görünmez yapılar risk oluşturur. Profesyonel bir su altı inceleme hizmeti alınması gerekir. Bunun birçok önemli nedeni var.

1. Su Altı Korozyon Önleme: Yapısal Bütünlüğün Korunması (Güvenlik)

Korozyon çeliğin kalınlığını yavaş yavaş azaltır. Çelik kalınlığı azaldıkça bir köprü ayağı ya da bir platform temeli zayıflar. Zayıflık köprü ayağının taşıyıcı sistemini bozar. Su altı korozyon önleme denetimi düzenli yapılmazsa korozyon zayıflığı fark edilmez. Korozyon zayıflığı nedeniyle yapı beklenmedik bir fırtına ya da deprem altında çökebilir. Çökme büyük bir çevre felaketine ve can kaybına yol açar.

2. Su Altı Korozyon Önleme: Ekonomik Kayıpları Önleme (Proaktif Bakım)

Planlanmamış bir duruş, bir fabrika için milyonlarca dolar kayıp demektir. Bu nedenle, düzenli su altı korozyon önleme denetimleri, önleyici bakım sağlar. Örneğin, bir boru hattındaki küçük bir korozyon noktası erken bulunur. Korozyon tespiti, hattın patlamasını ve üretimin durmasını engeller. Aynı şekilde, bir geminin gövdesindeki korozyon erken tespit edildiğinde, geminin pahalı kuru havuz (dry dock) maliyetleri ertelenir.

3. Su Altı Korozyon Önleme: Yasal Zorunluluklar ve Sigorta (Class Survey)

Liman otoriteleri ve uluslararası Sınıflandırma Kuruluşları (DNV, Lloyd’s, ABS gibi) katı kurallar koyar. Şöyle ki, bu kuruluşlar, gemilerin, platformların ve liman yapılarının periyodik su altı denetiminden geçmesini şart koşar. Çünkü su altı korozyon önleme sistemlerinin (katodik koruma) çalıştığını kanıtlamak, periyodik su altı denetimlerinin temelidir. İşte bu amaçla, firmamızın sunduğu su altı inceleme raporları, yasal gereklilikleri karşılar. Bunun da ötesinde, sigorta poliçelerinin geçerliliği için resmi kanıt sağlar.

Su Altı Korozyonunun Arkasındaki Bilim (Nasıl Oluşur?)

Korozyon, temelde elektro-kimyasal bir reaksiyondur. Uzmanlar buna “korozyon hücresi” veya “korozyon üçgeni” der. Bu sürecin başlaması için üç unsur gereklidir:

  • Anot (-): Korozyonun meydana geldiği (elektron verdiği) metal bölgesi.
  • Katot (+): Korozyonu tetikleyen (elektron aldığı) metal bölgesi.
  • Elektrolit: İki bölge arasında akımı taşıyan iletken sıvı.

Deniz suyu, yüksek tuzluluğu (klorür içeriği) yüzünden mükemmel ve çok agresif bir elektrolittir. Ne yazık ki çelik bir yapı yüzeyinde en ufak bir fark bile pilin çalışmasını tetikler. Örneğin farklı metal, stres farkı, oksijen farkı. Sonuçta anot bölgesi çabuk erir, yani paslanır. Su altı korozyon önleme teknikleri, üçgenin birini kırmayı ya da süreci tersine çevirmeyi hedefler.

Agresif Su Altı Korozyon Türleri

Farklı su altı korozyon önleme stratejileri geliştirilir. Çünkü her korozyon türü farklıdır. Farklı bir mücadele yöntemi gerektirir.

1. Genel Korozyon (General Corrosion)

Korozyon, çelik yüzeyde eşit şekilde dağılan en sık korozyon türüdür. Çelik yüzey yavaş yavaş incelir. Bu yüzden, su altı ultrasonik test (UT) ile çelik yüzey incelmesi düzenli olarak ölçülür. Kontrol altında tutmak nispeten kolaydır.

2. Çukur Korozyonu (Pitting Corrosion)

En tehlikeli ve sinsi korozyon türü çukur korozyonudur. Korozyon yüzeyde eşit dağılmaz. Bu korozyon metalin zayıf bir noktasında (kaplama hatası ya da çizik gibi) yoğunlaşır. Korozyon iğne ucu gibi başlayıp metalin içine derin bir çukur açar. Dış kısmı sağlam görünür, ama çukurlar boru hattını ya da tankı deler. Su altı çatlak tespiti ve NDT yöntemleri bu çukurları bulmak için çok önemlidir.

3. Galvanik Korozyon

İki farklı metal (çelik bir yapı ve bronz bir vana ya da paslanmaz bir cıvata) su altında bağlandığında korozyon oluşur. Çelik, daha az asil bir metal olduğu için kurban olur. Çabuk erir. Su altı inşaat mühendisleri, bu metaller arasına yalıtkan contalar (isolation kits) koyarak korozyon sorununu önler.

4. Mikrobiyolojik Etkili Korozyon (MIC)

Deniz canlıları (midyeler, yosunlar, bakteriler) çelik yüzeye yapışır. Ancak bu sadece biofouling değildir. Çünkü bu canlıların altında oksijensiz bir ortam oluşur. Bunun sonucu olarak, oksijensiz ortamda sülfat indirgeyen bakteriler (SRB) çoğalır. Bu bakteriler asit üretir. Dolayısıyla, bu asit metali aşındırır. Nitekim, MIC, normal korozyondan 10 kata kadar daha hızlıdır.

Su Altı Korozyon Önleme Yöntem 1: Bariyer Kaplamalar (İlk Savunma Hattı)

Su altı korozyon önleme için ilk ve en temel adım, metali elektrolitten (deniz suyu) ayırmaktır. Yani biz bir bariyer, bir “zırh” oluştururuz.

1. Epoksi ve Poliüretan Kaplamalar

Bunlar, su altı inşaat malzemeleri içinde en yaygın kullanılanıdır.

  • FBE (Füzyon Bağlı Epoksi): Genellikle boru hatları için fabrikada uygulanır. Ekipler, toz epoksiyi ısıtılmış borunun üzerine püskürtür. Eriyerek çok sert, pürüzsüz bir katman oluşturur.
  • Sıvı Epoksi (Liquid Epoxy): Platformlar, gemiler ve liman kazıkları için kullanılmaktadır. Çelik yüzeye çok kalın (yüzlerce mikron, hatta milimetre) epoksi katmanları uygulanır. Bu kaplamalar, su geçirmez bir zırh oluşturur.
  • Poliüretan Kaplamalar: Genellikle epoksinin üzerine son kat olarak uygulanır. UV ışınlarına (güneş) ve aşınmaya karşı ekstra dayanıklılık sağlarlar.

2. Beton Ağırlık Kaplama (CWC)

Su altı boru hattı inşaatı projelerinde ekipler bu yöntemi kullanır. Ekipler borunun etrafını kalın bir beton tabakasıyla sarar. Beton, boruyu hem ağırlaştırarak deniz tabanında sabit tutar (batmasını sağlar). Beton ayrıca boruyu mekanik darbelerden (çapa gibi) ve korozyondan korur.

3. Metalize Kaplama (TSA – Termal Püskürtme)

“Sıçrama bölgesi” denilen, dalgaların sürekli çarptığı agresif alanlarda bu yöntem kullanılmaktadır. Bu teknik, erimiş çinko ya da alüminyumu yüksek hızla çelik yüzeye püskürtür. Sonuç olarak çelik yüzeyde bir katman oluşur. Bu katman hem bir bariyer olur hem de galvanik koruma (kurban anot) sağlar.

Su Altı Korozyon Önleme Yöntem 2: Katodik Koruma (Elektro-Kimyasal Savaş)

Boya ve kaplamalar hiçbir zaman %100 kusursuz değildir. Dolayısıyla, zamanla çizilir ve zarar alır. İşte bu noktada, metal ortaya çıktığında ne olur? Su altı korozyon önleme için en iyi yöntem Katodik Koruma (CP) devreye girer. Zira bu yöntem, korozyon pilinin yönünü çevirir. Yani, korumak istenen yapı (platform, boru hattı) korozyon hücresinin “Katot” (+ uç) yapılır. Sonuç olarak paslanmasını (elektron vermesini) kimyasal olarak durdururuz. Peki, bunu yapmanın iki yolu var:

1. Galvanik Anotlar (Kurban Anotlar – SACP)

Bu, en basit ve en yaygın su altı korozyon önleme yöntemidir. Pasif bir sistemdir, dışarıdan güç gerektirmez.

  • Nasıl Çalışır?: Çelik yapıdan daha “aktif” (daha negatif) bir metal seçilmektedir. Bunlar genellikle Çinko (Zn) veya Alüminyum (Al-In-Zn alaşımı) bloklarıdır.
  • Montaj: Profesyonel dalış ekibi, bu “kurban” anotları su altı kaynak teknikleri kullanarak doğrudan çelik yapıya (örn: platform ayağı, gemi gövdesi) kaynatır veya cıvatalar.
  • Sonuç: İki metal (çelik ve çinko) deniz suyuna (elektrolit) girdiğinde, galvanik bir pil oluşur. Bu durumda korozyon, çeliği değil, daha aktif olan çinko anotu “aşındırır”. Yani anot, yapı için kurban olur. Çelik yapı katot haline gelir ve biz onu koruruz.
  • Bakım: Dalgıçlar, su altı inceleme sırasında bu anotların erime durumunu (tüketim yüzdesi) kontrol eder ve tükenen anotları yenileriyle değiştirirler.

2. Dış Akım Katodik Koruma (ICCP)

Büyük boru hatları, limanlar ya da gemiler gibi büyük yapılar için binlerce kurban anot gerekir ve bu, maliyetli ve verimsiz bir durum ortaya çıkarır. Mühendisler bu yapılar için Dış Akım Katodik Koruma (ICCP) sistemlerini tercih eder. ICCP sistemi aktif bir sistemdir.

  • Nasıl Çalışır?: Bu sistem bir “pil şarj cihazı” gibi çalışır. Kurban anotlar yerine, Platin (Pt) veya Titanyum (MMO) gibi çok dayanıklı “inert” anotlar kullanılır. (Bu anotlar erimez).
  • Güç Kaynağı: Yüzeydeki bir trafo (TR Unit), bu inert anotlara sürekli olarak düşük voltajlı bir Doğru Akım (DC) pompalar.
  • Koruma: Koruma akımı deniz suyundan geçer. Koruma akımı çelik yapıya ulaşır ve çelik yapıyı zorunlu olarak “katot” yapar. Koruma akımı çelik yapının paslanmasını engeller.
  • Kontrol: Sistemin en büyük avantajı kontroldür. “Referans elektrotlar” (genellikle Gümüş/Gümüş Klorür – Ag/AgCl) yapıdaki koruma seviyesini sürekli ölçer. Eğer koruma düşerse, sistem otomatik olarak akımı artırır. Eğer akım çok yükselirse (aşırı koruma), sistem akımı kısar. Böylece su altı kaplama kontrolü için kritik olan “aşırı koruma” (hidrojen kabarcığı) riski engellenir.

Su Altı Korozyon Önleme Yöntem 3: Malzeme Seçimi ve Tasarım

Su altı korozyon önleme için en temel çözüm, en baştan doğru malzemeyi seçmektir.

  • Paslanmaz Çelik (Stainless Steel): Kritik su altı inşaat bileşenlerinde (bağlantı elemanları ve vanalar) ekipler paslanmaz çelik kullanır. Ancak durgun deniz suyunda paslanmaz çelik de çukur korozyonu riski taşır.
  • Korozyona Dirençli Alaşımlar (CRAs): Bunlar “süper alaşım” olarak bilinir (örn: Monel, Inconel). Neredeyse korozyona tamamen dayanıklıdırlar. Ancak maliyetleri aşırı yüksektir, bu yüzden ekipler (bu malzemeyi) sadece çok kritik ve değiştirilemez parçalarda kullanır.
  • Kompozit Malzemeler (FRP/GFRP): Modern su altı inşaat malzemeleri içinde kompozitler öne çıkar. Cam Fiber Takviyeli Polimer (GFRP) yapılar çelik içermez. Bu nedenle asla paslanmazlar.

İzleme ve Denetim: Korumanın Çalıştığını Nasıl Anlarız?

Bir su altı korozyon önleme sistemi kurmak tek başına yeterli değildir. Ekipler, sistemin her zaman çalışıp çalışmadığını düzenli olarak kontrol eder.

1. Katodik Koruma (CP) Ölçümü

En sık kullanılan denetim yöntemi budur. Profesyonel dalış ekibi ya da ROV’lar, özel katodik koruma probları (referans elektrot) kullanır ve dalgıç probu yapıya dokundurur ve potansiyel, yani voltaj ölçer. Ölçülen değer -800 mV gibi bir eşik değerinin üstündeyse, koruma aktif demektir.

2. Sualtı Ultrasonik Test (UT)

Eğer CP sisteminin bir bölgede zayıf olduğundan şüphelenilirse, o bölgeye su altı ultrasonik test (UT) uygulanır. Böylece ekipler, metal kalınlığında bir incelme olup olmadığını yüksek hassasiyetle ölçer. (Bkz: Su Altı Ultrasonik Test)

3. Görsel Denetim (GVI/CVI)

Dalgıçlar veya ROV’lar, kask kameralarıyla anotların fiziksel durumunu inceler. Kurban anotların ne kadar eridiğini (tükendiğini) veya ICCP anotlarının hasar görüp görmediğini görsel olarak teyit ederler.

Neden Biz? Su Altı Korozyon Önleme Uzmanlığı

Su altı korozyon önleme operasyonları, sağlam bir birikim gerektirir. Ayrıca, doğru ekipman olmadan yürütülemez. Dahası, soğukkanlı bir mühendislik tavrı eksik olduğunda bu tür operasyonlar başarısızlıkla sonuçlanır. Nitekim, firmamız bu alanda Türkiye’nin en deneyimli ekiplerinden birine sahiptir.

  • Sertifikalı Ekipler: Mühendislerimiz ve enspektörlerimiz uluslararası NACE ve FROSIO (korozyon ve kaplama) sertifikalarına sahiptir. Dalgıçlarımız IMCA sertifikalıdır.
  • Entegre Hizmet: Sadece korozyonu tespit etmiyoruz. Aynı zamanda offshore onarım da yapıyoruz. Anot değişimi, hiperbarik kaynak ya da kompozit sargılama gibi hizmetler sunuyoruz.
  • Modern Ekipman Parkı: CP ölçüm cihazları, ROV’lar, NDT ekipmanları (UT, ACFM) ve Satıh Destekli Dalış (SSD) sistemlerine sahibiz.

Sonuç: Altyapınızın Ömrünü Uzatıyoruz

Sonuçta, su altı korozyon önleme sadece bir boya işi değildir. Bu iş, riskli altyapıların ömrünü uzatır. Bir anotun gözden kaçması ya da bir kaplama hatası büyük bir maliyete yol açabilir. Biz su altı korozyon önleme için yeni teknolojiler kullanırız. Doğru kaplama ve doğru katodik koruma (galvanik koruma ya da dış akım) ve sürekli denetim altyapıyı korur. Kısacası, deniz altındaki varlıkların paslanmasına izin vermeyiz.

Youtube videolarımızı izlemek için buraya tıklayabilirsiniz.

Daha fazla bilgi almak ve bizimle iletişim kurmak için buraya tıklayabilirsiniz.

İlgili Makaleler