Anadolu coğrafyası oldukça karmaşık bir yapıdadır. Milyonlarca yıl süren levha hareketleri burayı şekillendirmiştir. Bunun sonucunda burası dünyanın en aktif tektonik bölgelerinden biri haline gelmiştir. Sivas bu hareketli coğrafyanın tam kalbindedir; doğu ile batıyı birbirine bağlar. Ayrıca kuzey ile güney arasında bir köprüdür. Bu nedenle stratejik bir noktada yer alır. Tarih boyunca birçok medeniyete başkentlik yapmıştır. Cumhuriyet’in temelleri burada atılmıştır; kısacası Sivas kadim bir şehirdir. Ancak kültürel zenginliğinin yanında sismik bir gerçek de vardır. Şehir, yer altındaki sismik gerçeklikle yüzleşmek zorundadır. Kamuoyunda yanlış bir algı vardır. İnsanlar “Sivas deprem açısından güvenli” sanabilir, oysa bu tehlikeli bir düşüncedir. Sivas merkezinden geçen ana bir fay hattı haritalarda yer almaz. Bu nedenle insanlar şehri güvenli sanabilir. Ancak bilimsel veriler farklıdır. Gerçekler incelendiğinde durumun ciddiyeti anlaşılır. Sivas deprem riski seviyesi yüksektir ve bu risk ihmal edilemez.
Sivas büyük kırık hatlarının etkisindedir. Ayrıca kendi içinde yerel fay sistemleri barındırır. Ne yazık ki bu sistemlerin periyodu henüz tam çözülememiştir. Özellikle 2024 yılı Ekim ayı önemlidir. Sivas merkezli peş peşe depremler oldu. Bu sarsıntılar rehaveti dağıttı. Böylece Sivas deprem riski konusu tekrar gündeme geldi. Konu bilimsel ciddiyetle ele alınmalıdır. Sivas’ın jeolojik yapısı incelenmiş ve zemin özellikleri analiz edilmiştir. Daha sonra yapı stoğunun durumu değerlendirilmiştir. Kentsel dönüşüm gerekliliğini değerlendirdik. Her boyut detaylı bir şekilde analiz edilmiştir. Sonuç olarak çözüm önerileri sunulmuştur.
1. Bölüm: Sivas’ın Jeolojik ve Tektonik Konumu
Sivas deprem riski analizi hassastır. Bu nedenle önce şehrin büyük resimdeki yeri görülmelidir. Türkiye’nin tektonik yapısı anlaşılmalıdır. Türkiye hareketli bir blok üzerindedir. Arap Levhası kuzeye doğru hareket ederek Avrasya Levhası’nı sıkıştırır. Sonuçta Anadolu Bloğu batıya doğru hareket eder. Sivas bu bloğun doğu-orta kesimindedir. Sıkışma rejiminin etkilerinin yoğun hissedildiği bu alan, bir geçiş bölgesidir.
Sivas Deprem Riski: Kuzey Anadolu Fay Hattı (KAF) Tehdidi
Özellikle Sivas’ın kuzey sınırı kritiktir. Dünyanın en aktif faylarından biri buradan geçer. Bu hat Kuzey Anadolu Fay Hattı’dır (KAF). (KAF) çok hızlı hareket eder ve yıkıcı bir güce sahiptir.
- İlçelerimiz: Suşehri ve Koyulhisar bu hattın üzerindedir. Akıncılar ve Gölova da buradadır. Bu ilçeler doğrudan KAF ana kolu üzerindedir. Burası 1. Derece Deprem Bölgesi’dir. Tarihsel olarak 7.5 ve üzeri büyüklükte depremler üretmiştir. Örneğin 1939 Erzincan Depremi bu hattı kırmıştır.
- Şehir Merkezine Etki: Sivas şehir merkezi KAF’a uzaktır. Kuş uçuşu mesafe 80 ile 100 kilometredir. Belki bu mesafe “uzak” görünebilir. Ancak deprem mühendisliğinde durum farklıdır. KAF üzerinde 7.5 büyüklüğünde bir deprem olabilir. Bu deprem sismik dalgalar yayar. Böylece Sivas merkezdeki yüksek katlı yapılar etkilenir. Rezonans etkisi oluşur ve binalar şiddetli bir şekilde sallanır. Dolayısıyla KAF’ın kırılması büyük bir risktir. Sivas’ın deprem riski senaryolarının başında gelir. Bu, dış kaynaklı en büyük tehdittir.
Sivas Deprem Riski: Orta Anadolu Fay Sistemi (OAFS) ve Sivas Havzası
Sivas’ı asıl ilgilendiren yerel sistemlerdir. Sivas’ın yerel deprem riski seviyesini bunlar belirler. “Sivas Havzası”nın kendi iç tektoniği önemlidir. Çünkü bölge özel bir sistemin etkisindedir. Buna “Orta Anadolu Fay Sistemi” (OAFS) denir. Bu sistem, sol yanal doğrultu atımlı faylardan oluşur.
- Deliler Fayı: Sivas’ın güneybatısındadır. Şarkışla ve Gemerek ilçelerini etkiler. Yaklaşık 250 km uzunluğundadır. Aktif bir faydır. Tarihsel dönemde aktivite göstermiştir. Şu an enerji biriktirmektedir.
- Tecer Fayı: Sivas’ın güneydoğusundadır. Ulaş ve Kangal ilçeleri yakınından geçer. Yaklaşık 60 km uzunluğundadır. Ayrıca Sivas merkeze yakındır. Mesafe yaklaşık 30-40 km’dir. Bu fay 6.0 ve üzeri deprem üreterek şehir merkezinde yıkıcı etki yaratabilir.
- Hafik Fayı: Sivas’ın doğusunda yer alır. Muhtemelen KAF ile bağlantılıdır. Bu sistemlerden biridir.
Sivas Deprem Riski: Sivas Merkezdeki Örtülü Faylar ve Son Depremler
2024 Ekim ayında depremler meydana geldi. Sivas merkezde bölge 4.7 ve 4.1 büyüklüğünde sarsıntılar yaşadı. Bu yüzden uzmanlar gözlerini şehir merkezinin altına çevirdi. (Uzmanlar) MTA Diri Fay Haritasını inceledi. Sivas şehir merkezinin tam altında büyük bir fay görünmemektedir. Haritada aktif bir fay hattı (veya belirgin bir hat) görünmemektedir. Ancak bu depremler bir işarettir. Haritalanmamış faylar olabilir. Uzmanlar bunlara “kör faylar” veya “örtülü faylar” adı verir. Alüvyon tabakasının altında kalır. Yüzeyde iz vermezler. Fakat bu kırıklar tektonik sıkışma sonucu enerji boşaltır. Uzmanlar bu sarsıntıları tartışmaktadır. “Öncü” olup olmadığı kesin değildir. Ancak bir gerçek vardır. Sivas merkezinde kırıklar (faylar) bulunmaktadır. Bu kırıklar 5.0 – 5.5 büyüklüğünde deprem üretebilir. Bu büyüklükteki depremler modern binaları yıkmaz. Fakat eskiyen binalar hasar alır ve tehlike taşır. Mühendislik hizmeti almamış yapıları felaket yıkar. Özellikle kerpiç ve yığma evler tehlikededir. Dayanımı düşük betonarme binalar ağır hasar görebilir.
2. Bölüm: Zemin Faktörü ve Jeoteknik Riskler
Bina sağlamlığı önemlidir. Ancak zemin karakteri de hayatidir. Deprem güvenliği için zemin koşullarının uygunluğu şarttır. SSivas’ın deprem riski, zemin koşullarına göre mahalleden mahalleye değişir. Hatta sokaktan sokağa risk değişir.
Sivas Deprem Riski: Kızılırmak Havzası ve Alüvyon Zeminler
Sivas, Kızılırmak Nehri kenarındadır. Nehir bir vadi ve ova sistemi şekillendirmiştir. Şehir bu sistem üzerine kuruludur. Bu nedenle şehrin önemli bir kısmı “alüvyon” zemin üzerindedir. Üniversite bölgesi buna örnektir. Kardeşler Mahallesi’nin alt kısımları da böyledir. Ayrıca Karşıyaka ve Yenişehir’in nehre yakın kısımları risklidir.
- Zemin Büyütmesi (Amplification): Alüvyon zeminler karışıktır. Kum, kil ve çakıl içerir. Gevşek ve yumuşak bir yapıdadır. Deprem dalgaları sert kayadan gelir. Dağlık bölgelerden yumuşak zemine girer. Dalgaların hızı azalır. Ancak genlikleri artar. Bu durum sarsıntı şiddetini artırır. Kayalık bir zeminde deprem 4 şiddetinde hissedilir. Kızılırmak havzasındaki alüvyon zeminde ise 6 hissedilir. Bu durum binaları zorlar. Yatay yük katlanarak artar.
- Sıvılaşma (Liquefaction) Riski: Kızılırmak’a yakın bölgeler risklidir. Çünkü yeraltı su seviyesi yüksektir; bazı yerlerde su 1-2 metrededir. Bu nedenle zemin suya doymuştur. Şiddetli bir sarsıntı olursa, kumlu zemin taşıma kapasitesini kaybeder ve zemin sıvı gibi davranır. Bunun sonucunda binalar batabilir, yan yatabilir veya temelleri boşa çıkabilir. Dolayısıyla, Sivas deprem riski analizinde bu hayati öneme sahiptir. Bu sebeple, nehir kenarındaki yeni yapılar sorgulanmalı ve önlem alınıp alınmadığına bakılmalıdır. Örneğin, kazıklı temel veya jet grout gibi önlemlerin alınıp alınmadığı sorgulanmalıdır.
Sivas Deprem Riski: Jips (Alçıtaşı) Karstlaşması ve Zemin Çökmesi
Sivas’ın jeolojisindeki özel durum (Jips varlığı) risk teşkil etmektedir. Jips (Alçıtaşı) yaygındır. Sivas ve çevresinde yoğun jips yatakları bulunur. Türkiye’nin en yoğun bölgesidir.
- Erime Boşlukları: Jips, suyla temas ettiğinde kolayca eriyebilen bir kayaçtır. Yeraltı suları jipsi eritir. Zamanla tabakaların içinde mağaralar oluşur. Bunlara karstik boşluklar denir.
- Deprem ve Çökme: Bir deprem olur. Yeraltındaki boşlukların tavanı çökerek obruk oluşumuna neden olur. Dolayısıyla, bina ne kadar sağlam olursa olsun, (zemin çökerse) hasar kaçınılmazdır. Çünkü altındaki zemin çökerse bina ayakta kalamaz. İşte bu nedenle, Sivas deprem riski değerlendirmesi derinleşmelidir. Zira, standart zemin etütleri yetmez. Aksine, jipsli arazilerde derin jeofizik çalışmalar yapılmalıdır. Yani, yeraltı boşlukları aranmalıdır.
Güvenli Bölgeler: Kayalık Zeminler
Şehrin kuzey ve güney yamaçları farklıdır. Örneğin, Kardeşler Tepesi etekleri sağlam zemin yapısına sahiptir; benzer şekilde Esentepe ve Yunus Emre’nin üst kısımları kayalıktır. Zira bu zeminler serttir. Dolayısıyla, bu zeminler deprem dalgalarını büyütmez ve sıvılaşma riski taşımaz. İşte bu yüzden şehrin büyüme stratejisi değişmelidir. Yani, ovadan uzaklaşılmalı ve sağlam zeminli yamaçlara yönelmek gerekir. Gerçekten de, bu, risk azaltma açısından en doğru stratejidir.
3. Bölüm: Sivas Yapı Stoğunun Durumu
Bu gerçek Sivas için de geçerlidir. Sivas’ın deprem riski yapı stoğuyla ilişkilidir. Kalitesiz (veya dayanımı düşük) binalar riski artırır. Bu nedenle şehrin yapılaşma tarihini incelemeliyiz. Üç ana döneme ayırmak gerekir.
1. Sivas Deprem Riski: 2000 Öncesi Yapılar (Yüksek Riskli Grup)
Sivas şehir merkezinde eski yapılar çoktur. Çarşı merkezi ve İstasyon Caddesi bu gruptadır. Atatürk Caddesi ve eski mahalleler de dahildir. Bu binalar 1999 öncesi yapılmıştır. Eski yönetmeliklere göre inşa edilmişlerdir. Eski teknikler kullanılmıştır.
- Beton Kalitesi: O dönemde hazır beton yaygın durumda değildi. Müteahhitler, binaları basit betoniyerler kullanarak veya elle hazırladıkları betonla kurdu. Bu nedenle bu betonların dayanımı düşüktür. Bugünkü standartların çok altındadır. Genellikle C14-C16 seviyesindedir.
- Demir Donatı: 2000 öncesi binalarda müteahhitler “düz demir” kullandı. Bunlar nervürsüzdür; düz demir betona yeterli aderans sağlamaz ve deprem anında betondan sıyrılır. “Sonuçta” kelimesi gereksizdir. Etriye sıklaştırması yoktur. Modern detaylar bu binalarda bulunmaz.
- Korozyon: Birçok binanın bodrumunda yalıtım yoktur. Kolon donatıları neme maruz kalarak zamanla korozyona uğrar. Kesit kaybederler. Bu durum binayı zayıflatır. Bu durum, binaları deprem riski karşısında zayıf (veya dayanıksız) bırakır.
2. 2000-2018 Arası Yapılar (Orta Dönem)
Daha sonra yapı denetim sistemi yürürlüğe girdi (veya uygulanmaya başlandı). Hazır beton yaygınlaştı. Kalite arttı. Nervürlü demir kullanımı standart oldu. Ancak riskler bitmedi. Zemin etütlerinin kalitesini sorgulayabiliriz. Statik projelerin uygulanmasında hatalar oluşur. Denetim eksiklikleri oluşur ve bu dönem yapılarında da riskler vardır.
3. 2018 Sonrası ve Yeni Yönetmelik (Daha Güvenli Grup)
Son olarak, 2018 Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği yayınlandı. Bu çok kapsamlıdır. Dünyanın en güvenli yönetmeliklerinden biridir. Sivas’ta yeni binalar buna göre yapılmaktadır. Özellikle Batı ekseni ve Üniversite bölgesi bu gruba girer. C30 ve üzeri betonu mühendisler kullanır. Sıkı zemin etüdünü yaparız. Yapı denetim kontrolü vardır. Bu binalar daha güvenlidir. Sivas deprem riski karşısında dirençlidirler. Ancak uygulama hataları olabilmektedir. Bu her zaman bir risk faktörüdür.
Sivas Deprem Riski: Kırsal Yapı Stoğu (Kerpiç ve Taş)
Sivas geniş bir coğrafyaya yayılır. Yüzlerce köyü vardır. Birçok ilçesi bulunur. Hafik, Zara ve İmranlı bu ilçelerdendir. Kangal ve Divriği de sayılabilir. Buralarda geleneksel mimari vardır. Genellikle kerpiç ve taş yığma yapılar görülür. Harçsız veya çamur harçlıdırlar. Bu yapılar sismik açıdan zayıftır. Yatay deprem yüklerine dayanamazlar; 5.5 büyüklüğündeki bir depremde bile yıkılabilirler. Bu yüzden kırsal dönüşüm şarttır ve Sivas için hayati bir konudur.
4. Bölüm: Risk Azaltma ve Mühendislik Çözümleri
Sivas’taki deprem riski kaçınılmaz bir son (kader) değildir. Bu yönetilmesi gereken bir doğa olayıdır. Panik yapmak yerine bilim ve mühendisliğe güvenmek gerekir. Hazırlık yapmak şarttır. Firmamız, hem bireylere hem de kurumlara profesyonel destek sunar.
Bireysel ve Apartman Bazlı Çözümler: Performans Analizi
Mevcut binanın depreme dayanıklılığı merak edilebilir. Bu durum tahmin edilemez; ölçülmesi (veya analiz edilmesi) gerekir. “Bina Deprem Performans Analizi” yapılmalıdır. Hizmetimiz şu adımları içerir:
- Röleve ve Tespit: Mühendisler binaya gelerek mevcut mimari durumu inceler. Kolon ve kiriş yerlerine bakar. Projeyle karşılaştırır. Kolonların kesilip kesilmediği kontrol edilir ve duvarların kaldırılıp kaldırılmadığı incelenir. Hayati müdahaleleri tespit eder.
- Karot Alma (Beton Testi): Daha sonra binanın kritik elemanları seçilir. Kolon ve perdelerden numune alınır. Özel makinelerle silindirik beton numuneleri çıkarırız. Bu numunelere “karot” adını veririz. Bu numuneleri laboratuvara göndeririz ve pres altında kırarız. Böylece binanın gerçek beton dayanımını (C12 veya C25 sınıfı olduğunu) belirleriz.
- Donatı Tespiti (Röntgen): Ayrıca betonun içini görmek gerekir. “Donatı tarama” cihazları kullanırız. Ferroscan cihazı demir donatıları tespit eder. Demirlerin çapını ölçer. Sayısını belirler. Paspayı aralıklarını tespit eder. Betona zarar vermez. Bazı noktalarda sıyırma yaparız. Bu sayede korozyon durumu görünür ve korozyon (paslanma) olup olmadığını kontrol ederiz.
- Zemin Etüdü: Buna ek olarak binanın bahçesinde sondaj yaparız. Zemin değerlerini ölçeriz.
- Bilgisayarlı Modelleme ve Simülasyon: Tüm veriler toplanır. Mühendisler, lisanslı statik analiz programlarına yükleme yapar. (Onlar) Sta4CAD veya Etabs kullanır ve binanın 3 boyutlu modelini oluşturur. Bu modele sanal bir deprem uygulanır. Sivas deprem riski haritasındaki ivme değerleri kullanılmaktadır.
- Raporlama: Sonuçta analiz sonuçları çıkar. Analiz sonucunda, mühendisler hangi kolonların hasar göreceğini ve hangi kirişlerin dayanacağını belirler. “Riskli”, “Güçlendirilmeli” veya “Güvenli” olarak sınıflandırılmaktadır.
Sivas Deprem Riski: Güçlendirme (Retrofitting) Yöntemleri
Binanızın riskli olduğunu uzmanlar tespit eder. Ama yıkım maliyetleri ekonomik çıkmaz. Bu durumda güçlendirme işlemi uygulanır.
- Betonarme Mantolama: Zayıf kolonları seçeriz. Etrafını yeni demirle sararız. Yeni beton dökeriz ve kolonu kalınlaştırırız.
- Perde Duvar Ekleme: Binanın belirli akslarını mühendisler seçer. Deprem yükünü karşılayacak duvarları eklerler. Bunlar yeni betonarme perdelerdir. Bu, en etkili yöntemlerden biridir.
- Karbon Fiber (FRP) Sargılama: Kolonlar özel kumaşlarla sarılmaktadır. Bu kumaşlar karbon fiberdir. Çelikten 5 kat daha güçlüdür. Bu yöntem pratiktir. Binayı boşaltmadan yapılabilir. Binaya ekstra ağırlık bindirmez.
- Çelik Çaprazlar: Ekipler, binanın dışına çerçeve ekler veya içine ekler. Çelik çerçeveler rijitliği artırır.
Kentsel Dönüşüm ve Şehir Planlaması
Sivas deprem riski ile mücadele büyük bir iştir. En büyük adım bölgesel dönüşümdür.
- Eski Sanayi ve Çarşı Bölgesi: Şehrin en eski binaları buradadır. Yorgun binalar yenilenmelidir. Ada bazlı dönüşüm yapılmalıdır.
- Rezerv Alanlar: Şehir genişlemelidir. Zemin açısından güvenli yerler seçilmelidir. Kuzey ve güney yamaçlar uygundur. Kızılırmak havzasındaki yapılaşma azaltılmalıdır. Çünkü alüvyon zemin risklidir. Yoğunluk sınırlandırılmalıdır.
- Sismik İzolatör: Kritik kamu binaları korunmalıdır. Örneğin, Şehir Hastanesi, Valilik ve Emniyet önemlidir. Yeni lüks konut projeleri de buna dahildir. Bu sebeple, “Sismik İzolatör” teknolojisi zorunlu olmalıdır. Çünkü bu teknoloji deprem yalıtımı sağlar. Yani, izolatörler sarsıntıyı keser. Böylece deprem binaya geçmez. Hatta, bina deprem anında bile kullanılır; ameliyatlar devam eder.
5. Bölüm: Toplumsal Bilinç ve Acil Durum Yönetimi
Binaları sağlamlaştırmak yetmez. Aynı zamanda insanları da hazırlamak gerekir.
- Eşya Sabitleme: Yaralanmaların çoğu yapısal değildir. Eşyalar devrilir. Gardırop, mutfak dolabı ve televizyon tehlikelidir. Sivas’ta bu risk yüksektir. Evlerdeki tüm ağır eşyalar duvara sabitlenmelidir.
- Toplanma Alanları: Her Sivaslı yerini bilmelidir. Mahallesindeki “Afet Toplanma Alanı”nı öğrenmelidir. e-Devlet üzerinden bakılabilir. Bu alanlar boş tutulmalıdır. Altyapısı hazır olmalıdır. Su ve elektrik belediyenin sorumluluğundadır.
- Kış Koşulları: Sivas’ın kışı serttir. Zira deprem kışın olabilir. Nitekim Erzincan 1939 depremi kışın olmuştu. Dolayısıyla, soğuk riski katlar. Şöyle ki, enkaz altında donma riski vardır; hipotermi gelişir. Ayrıca, kurtarma ekipleri zorlanır ve ulaşım aksar. İşte bu sebeple, Sivas’ın afet planları buna göre yapılmalıdır. Bu plan dahilinde, “Kış Senaryosu” hazırlanmalı ve deprem çantaları güncellenmelidir. Örneğin, mutlaka termal battaniye ve kışlık ekipman konulmalıdır.
Sonuç: Sivas İçin Harekete Geçme Vakti
Sivas deprem riski bir detay değildir. Aksine, göz ardı edilemez. Çünkü bu coğrafyanın değişmez bir gerçeğidir. Zira, fay hatlarını durduramayız. Ayrıca zemin yapısını değiştiremeyiz. Ancak, yapıları değiştirebiliriz. Bunun yanı sıra kendi hazırlığımızı yapabiliriz. Bilim dışı söylemleri bırakmalıyız. Örneğin, “Sivas’ta fay yok” demek yanlıştır. “Bize bir şey olmaz” demek hatadır. Dolayısıyla, mühendislik bilimine güvenmeliyiz.
Güvenli liman sağlam binadır. Bu nedenle, zemin sağlam olmalıdır. Ayrıca, proje doğru olmalıdır. Bununla birlikte, malzeme kaliteli olmalıdır. Ve, denetim sıkı olmalıdır. İşte bu yüzden firmamız bu konuda uzmandır. Şöyle ki, Sivas’ın zeminini tanıyoruz. Yapı stoğunu biliyoruz. Bu deneyimle, uluslararası standartlarda çözüm üretiyoruz. Mühendislik kadromuzla çalışıyoruz. Sonuç olarak, şehrimizin deprem güvenliği için çabalıyoruz. Özetle, zemin etüdünden kentsel dönüşüme kadar hizmet veriyoruz. Bina güçlendirmeden risk analizine kadar her aşamada yanınızdayız. Fakat unutmayalım; deprem doğaldır. Aksine, afete dönüşmesi insan eliyledir. Bu bilinçle, gelin Sivas’ı dirençli yapalım. Güvenli ve huzurlu bir şehir kuralım. Ve birlikte hareket edelim. Güvenli binalar, güvenli yarınlar demektir.
Youtube videolarımızı izlemek için buraya tıklayabilirsiniz.
Daha fazla bilgi almak ve bizimle iletişim kurmak için buraya tıklayabilirsiniz.

