Niğde Deprem Riski: Orta Anadolu’nun Sismik Gerçeği

Niğde Deprem Riski: Orta Anadolu'nun Sismik Gerçeği

Bu Yazıyı Paylaş

Niğde İçin Sismik Tehlike Analizi ve Jeolojik Bakış

Niğde, uzun yıllar boyunca Türkiye’nin deprem haritalarında beşinci derece, yani en az riskli bölge olarak gösterildi. Ancak yer bilimciler ve sismologlar bu eski algının artık geçerli olmadığını sık sık söyler. Güncel Niğde deprem riski verileri incelendiğinde, Niğde’nin aktif bir tektonik kuşak üzerinde yer aldığı görülmektedir. Özellikle Orta Anadolu Fay Zonu (Ecemiş Fayı) ve Tuz Gölü Fay Zonu, Niğde’yi doğrudan ve dolaylı olarak tehdit eder. 2020 yılında Bor ilçesinde gerçekleşen 5.1 büyüklüğündeki deprem, Niğde’nin riskini herkese hatırlattı. Dolayısıyla Niğde halkı, “burada deprem olmaz” rehavetinden kurtulmalı ve hazırlıklı olmalıdır.

Şehrin konumu, volkanik araziler ve geniş ovaların kesiştiği bir yerdedir. Niğde il merkezi, genellikle sağlam zeminler üzerine kuruludur. Ama Bor Ovası ve Bor Ovası çevresi, kalın alüvyon katmanlarıyla kaplıdır. Mühendisler, alüvyonlu zeminlerin deprem dalgalarını büyüttüğünü söyler. Sert zeminlerde hafif bir sarsıntı, Bor Ovası’ndaki yumuşak zeminlerde büyük bir yıkıma dönüşebilir. Niğde deprem riski analizlerinde zemin faktörü faya uzaklıktan daha kritik bir rol oynar. Zemin etüt çalışmalarında; zemin titreşim periyodu ve taşıma gücü gibi kritik parametreler ölçülmektedir.

Ayrıca bölgedeki yapı stoğu risk yönetiminin merkezindedir. Niğde’de 2000 öncesi çok bina vardır. Binaların çoğu eski kurala göre, mühendis hizmeti almadan yapılmıştır. Kırsal alandaki kerpiç ve taş yığma yapılar depreme karşı çok zayıftır. Şehir merkezindeki bitişik nizam yapılar da risk taşır. İnşaat mühendisleri binaların beton kalitesini ve binaların demir donatısını sorgular. Güvenli bir gelecek için kentsel dönüşüm ve güçlendirme çalışmaları zorunluluk arz etmektedir. Niğde Belediyesi imar planlarını Ecemiş Fayı verilerine göre revize eder. Bilimsel veriler ışığında, riskleri minimize etmeyi hedefleriz.

Ecemiş Fay Kuşağı ve Niğde Deprem Riski

Ecemiş Fayı, Orta Anadolu’nun omurgasını oluşturan büyük bir kırık hattır. Bu Ecemiş Fayı Kayseri’den başlar, Niğde üzerinden Mersin’e kadar uzanır. Ecemiş Fayı sol yönlü bir kayma özelliğine sahiptir ve Niğde deprem riski haritasının en önemli öğesidir. Ecemiş Fayı Niğde şehir merkezine çok yakın bir yerden geçer. Sismologlar, Ecemiş Fayı’nın tarih boyunca büyük depremler verdiğini söyler. Hâlâ enerji biriktirmeye devam ettiğini de belirtirler. Ecemiş Fayı’nın yıllık kayma hızı düşüktür, ama ortaya çıkabilecek deprem 7.0 büyüklüğüne ulaşabilir.

Ayrıca, Tuz Gölü Fay Zonu da Niğde’nin batısını etkiler. Aksaray ve Niğde sınırında yer alan fay sistemi aktif ve tehlikelidir. 2020 Bor-Obruk depremi, Tuz Gölü Fay Zonu’nun güney ucundaki hareketliliğin bir sonucudur. Yer bilimciler, bölgedeki sismik aktivitenin arttığını gözlemler. Fay hatları birbirine stres transferi yapar. Yani, bir faydaki hareket komşu fayı tetikler. Niğde’yi etkileyen fay sistemlerini şu şekilde sınıflandırırız:

Fay SistemiKonumTürüNiğde’ye EtkisiRisk Seviyesi
Ecemiş FayıDoğu/MerkezDoğrultu AtımlıDoğrudan ve YıkıcıYüksek
Tuz Gölü FayıBatı (Bor)Normal/VerevŞiddetli SarsıntıYüksek
Misli FayıMerkezTali KırıkYerel HasarOrta
Keçiboyduran FayıGüneyVolkanik KökenliTetikleyici EtkiOrta-Düşük

Uzmanlar, bu tablodaki veriler ışığında bölgenin sürekli izlenmesi gerektiğini söyler. Planlama çalışmaları, bu tektonik gerçeklikler doğrultusunda yapılandırılmaktadır.

2020 Bor Depremi ve Bölgesel Uyarılar

20 Eylül 2020’de Niğde’nin Bor ilçesine bağlı Obruk köyünde 5.1 büyüklüğünde bir deprem oldu. Deprem bir dönüm noktasıydı. Deprem, Niğde’nin deprem bölgesi olmadığı düşüncesini kırdı. Bilim insanları, depremin Tuz Gölü Fay Zonu’nun bir hareketi olduğunu söylüyor. Depremde can kaybı olmadı ama birçok kerpiç ev kırıldı. Deprem, Niğde deprem riski hakkında bölgedeki yapı stoğunun zayıf olduğunu gösterdi.

2023’te Kahramanmaraş’ta meydana gelen büyük depremler de Niğde’yi salladı. Niğde, merkezden uzakta olmasına rağmen şiddetli sarsıntılar hissetti. Niğde’nin zemini, deprem dalgalarını ne kadar iyi taşıdığını gösteriyor. Uzmanlar Kahramanmaraş depremlerinin ardından Orta Anadolu’daki faylara stres geçişi olabileceğini tartışıyor. Uzman uyarıları dikkate alınarak, mevcut yapı stokunun performans analizleri güncellenmektedir. Her sarsıntı, daha büyük bir deprem için bir uyarıdır.

Niğde Zemin Özellikleri ve Sıvılaşma Tehlikesi

Bir şehirde deprem güvenliği, binaların kalitesi kadar zemin de belirler. Niğde’deki zemin, kuzeyden güneye, doğudan batıya değişir. Niğde’nin doğu kesimleri ve Melendiz Dağı etekleri volkanik kayalar üstündedir. Sert ve sağlam zemin yapısı, deprem dalgalarını sönümleyerek üst yapıya etkiyen kuvveti azaltır. Sönümlenen deprem dalgaları sayesinde bina üzerine binen sismik yük azalır. Ama Bor Ovası ve Niğde Ovası alüvyon topraklarından oluşur, tarıma çok uygundur. Jeoloji mühendisleri zeminleri “zayıf zemin” olarak sınıflandırır. Bölgedeki deprem riski, en yoğun şekilde zayıf zemin özellikleri gösteren alanlarda hissedilir.

Zayıf zemin, deprem anında sıvılaşma riski taşır. Yeraltı su seviyesi yüksek olduğunda, özellikle Bor ve çevresinde, kumlu zemin sarsıntı sırasında katı özelliğini kaybeder. Zayıf zemin, sıvılaşma yüzünden bir sıvı gibi davranır. Bina, taşıma gücünü kaybeden zemin üzerine batar ya da yan yatar. Sondaj çalışmalarında zemin parametreleri titizlikle incelenmektedir:

  1. Yeraltı Su Seviyesi: Bor Ovası’nda su seviyesi yüzeye yakındır.
  2. Zemin Sınıfı: Alüvyon kalınlığı bazı yerlerde çok fazladır.
  3. Sıkılık: Gevşek zeminler oturma riski taşır.

Eğer su seviyesi yüzeye yakınsa, zemin iyileştirmesi (jet-grout, kazık temel) yapılmasını zorunlu kılarız. Çünkü sağlam zemin, güvenli binanın temelidir.

Bor İlçesi ve Zemin Büyütmesi Riski

Bor ilçesi Niğde’nin en büyük ve en önemli ilçelerinden biridir. İlçe merkezi geniş bir ova üzerine kuruludur. Ova zemini deprem dalgalarını büyütme eğilimindedir. Ana kaya üzerinde daha düşük şiddette hissedilen bir deprem, zemin büyütmesi nedeniyle ova merkezinde çok daha şiddetli hissedilebilir. Mühendisler zemin büyütmesi olarak adlandırır. Niğde deprem riski haritasında Bor ilçesi, zemin özelliği nedeniyle özel bir dikkat gerektirir.

Bor’da yeni binalar genelde düşük katlıdır. Son yıllarda kat sayısı artıyor. Yüksek binalar yumuşak zeminde titreşebilir. Bina periyodu zeminin periyodu ile aynı olursa, sarsıntı çok şiddetli olur. Bor ilçesindeki yeni imar alanlarında zemin denetimleri sıkı tutulmaktadır. Akkaya Barajı çevresindeki toprak da sıvılaşma riski taşıyor. Yerel yönetimler tarım arazilerini koruyarak, yeni yapıları daha sağlam zemine yönlendirmelidir.

Merkez İlçe ve Yapılaşma Alanları

Niğde merkez ilçesi genel olarak sağlam zeminler üzerinde yer alsa da; ovaya doğru uzanan bölümler risk taşımaktadır. Üniversite bölgesi ve yeni yerleşim alanları için zemin etütlerini ayrıntılı yapmalıyız. Merkez ilçedeki sismik risk, zemin koşullarından ziyade yapı stoğunun kalitesiyle ilişkilidir. Eski mahallelerdeki yığma binalar, zemin sağlam olsa bile yapısal olarak zayıf kalıyor.

Merkezde yumuşak kat sorunu dikkat çeker. Giriş katındaki dükkanlar duvarları kaldırır. Bu yumuşak kat sorunu binanın deprem yüklerini taşımasını engeller. Merkezdeki ticari alanlara yönelik yapısal denetimler artırılmaktadır. Bitişik nizam yapılaşmada çekiçleme etkisi riskini düşünürüz. Çekiçleme etkisi oluşmaması için bitişik nizam yapılarda, çekiçleme etkisini önlemek amacıyla yeterli derz boşluğu bırakılması zorunludur. Güvenli şehirleşme, zemin ve yapı uyumuyla mümkün olur.

Niğde Deprem Riski: Yapı Stoğu Güvenliği ve Kentsel Dönüşüm

Niğde’nin yapı envanterine bakınca şehrin tarihini görebiliriz. Niğde’de Selçuklu ve Osmanlı döneminden kalma tarihi eserler bulunur. 1980‑90’ların kooperatif binaları ve yeni modern siteler yan yana durur. 2000’den önce inşa edilen betonarme binalar ise en büyük riski oluşturur. O zamanlar hazır beton pek kullanılmazdı, denetimler de yetersizdi. Elle karılan betonlar standart dayanım C20 ila C25’in çok altındadır. Nervürsüz (düz) demir kullanımı, beton ile donatı arasındaki aderansı (bağ kuvvetini) zayıflatmaktadır. Niğde deprem riski karşısında betonarme binalar ne yazık ki savunmasız kalır.

Riskli binalarda sıklıkla karşılaşılan yapısal sorunlar şunlardır:

  • Düşük Beton Kalitesi: Genellikle C14-C16 sınıfı, dayanıksız betonlar.
  • Korozyon: Demirlerin zamanla paslanarak kesit kaybetmesi.
  • Yetersiz Donatı: Kolon ve kirişlerde etriye sıklaştırmasının yapılmaması.
  • Kısa Kolon: Pencerelerin kolon hareketini kısıtlaması.

Buna karşın yeni yapılan binalar, 2018 Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği’ne uygun olarak projelendirilir ve inşa edilir. Bu yönetmelik, zemin sınıfına göre tasarımı zorunlu kılar. Perde beton kullanımı, binaların güvenliğini artırır. Ancak denetim mekanizması da kusursuz işlemelidir. Yapı denetim firmaları, demir ve beton işçiliğini yerinde kontrol eder. Laboratuvar test sonuçları onaylanmadan beton döküm işlemine izin verilmemektedir.

Kırsal Dönüşüm ve Kerpiç Evler

Niğde köylerinde hâlâ eski evler vardır. Bölge iklimine uygun olan geleneksel kerpiç yapılar; ağır ve kırılgan olmaları nedeniyle deprem yüklerine karşı dayanıksızdır. Deprem sarsıntısında kerpiç duvarlar bütünlüğünü kaybeder, kerpiç çatı çöker. 2020 Bor depreminde zarar gören neredeyse bütün evler kerpiç evdir. Kırsal bölgelerdeki yapısal zayıflıklar, olası bir depremde can kaybı riskini artırmaktadır.

Kırsal alanlarda “yerinde dönüşüm” projeleri teşvik edilmektedir. Köylerde, vatandaşlara depreme dayanıklı köy evi projeleri sunuyoruz. Depreme dayanıklı köy evi projeleri çelik konstrüksiyon köy evleri ya da betonarme köy evleri şeklinde olabilir. Çelik konstrüksiyon veya betonarme olarak inşa edilen yeni köy evleri, güvenli barınma imkanı sunar. Mevcut taş evleri güçlendirmek de mümkündür. Duvarların çelik hasırla sarılması ve duvarların sıvanması, duvarların dağılmasını önler. Devletin sağladığı kırsal dönüşüm destekleri vatandaşlar tarafından değerlendirilmelidir. Güvenli köy, güvenli tarım ve güvenli yaşam demektir.

Kamu Binaları ve Okulların Durumu

Deprem anında ve sonrasında hizmet vermesi gereken binaların güvenliği çok önemlidir. Hastaneler, okullar, itfaiye binaları ve valilik binaları, bina önem katsayısı en yüksek binalar olmalıdır. Niğde’deki kamu binaları son yıllarda kapsamlı bir deprem performans analizinden geçti. Riskli okullar yıkıldı, yenilendi ya da güçlendirildi. Niğde’de Niğde deprem riski yönetiminde, eğitim binalarının ayakta kalması tercih değil zorunluluktur.

Ömer Halisdemir Üniversitesi kampüsündeki binalar da zemin etütlerine uygun inşa edilmiştir. Ancak eski kamu lojmanları ve idari binalar hâlâ risk taşıyabilir. Söz konusu binalar düzenli periyotlarla statik kontrolden geçirilmektedir. Güçlendirme projeleri, yıkıp yeniden yapmaktan daha ucuz olur. Karbon fiber ya da perde duvar ekleyerek kamu binalarını güvenli hâle getiririz. Vatandaşlar, çocuklarını gönderdikleri okulların deprem raporlarını kontrol etmelidir.

Niğde Deprem Riski: Tarihsel Depremler ve Niğde’nin Hafızası

Tarih, gelecekte ne olacağını gösterir. Niğde ve çevresi tarih boyunca farklı depremlerle etkilenmiştir. Niğde halkı genelde “burada büyük deprem olmaz” diye düşünür. Ama eski kayıtlar Niğde’nin zaman zaman çok sarsıldığını gösterir. Niğde deprem riski çalışırken eski deprem kataloglarını detaylıca inceleriz. Kataloglar fayların ne sıklıkla hareket ettiğini gösterir. Unutulan depremler her zaman en büyük tehlikedir.

1940 yılında Erciyes-Develi depremi ve 1998 yılında Adana-Ceyhan depremi Niğde’de hissedildi ve zarar verdi. Ecemiş Fayı üzerinde, M.S. 1700’ler öncesi gibi tarihsel dönemlerde büyük depremler olduğu tahmin ediliyor. Sismologlar, bu fayın uzun süredir sismik boşluk olduğunu, yani enerji topladığını söylüyor. Uzun sessizlikler genellikle büyük bir depremle bozulur. Sismik sessizlik dönemi, rehavet değil; hazırlık ve risk azaltma süreci olarak değerlendirilmelidir.

1998 Ceyhan Depremi ve Niğde’ye Etkisi

1998 yılında Adana-Ceyhan’da 6.2 büyüklüğünde bir deprem gerçekleşti. Hatta, insanlar Niğde’nin güney ilçelerinde depremi çok şiddetli hissetti. Çamardı ve Ulukışla gibi ilçeler, Ecemiş Fayı hattı üzerinde ve Adana havzasına yakındır. Deprem, bu nedenle, Niğde’deki bazı kamu binalarında çatlaklar oluşturdu. Niğde’nin deprem riski, yani, sadece yerel faylarla değil; komşu illerdeki büyük depremlerin etkileriyle de şekillenmektedir.

Deprem dalgaları çünkü Ecemiş vadisinden geçerek Niğde’ye ulaştı. Bu, fayın bir iletken gibi davrandığını gösterir. 1998 depreminden alacağımız en büyük ders, dolayısıyla, sadece kendi ilimizdeki faylara değil, bölgesel tektonik hareketlere de bakmamız gerektiğidir. Örneğin, Adana, Kayseri ya da Aksaray’da bir deprem Niğde’yi de vurur. Yapı stoğumuzu sonuç olarak bu bölgesel risklere göre hazırlamalıyız.

Yakın Tarihli Aktiviteler ve Uyarılar

Son yıllarda Bor, Çamardı ve Altunhisar başta olmak üzere Niğde çevresinde, küçük ve orta ölçekli depremler sık sık olur. Depremler genellikle 3.0 ile 4.5 arasındadır. Niğde halkı bu nedenle depremleri hisseder, tedirgin olur. Meydana gelen depremler, çünkü, yer kabuğundaki tektonik hareketliliğin devam ettiğini gösteren birer uyarı niteliğindedir. Niğde deprem riski aslında hiç bitmez; sadece bir anlığına durur. Bölge halkı, meydana gelen her sarsıntıyı ciddiye alarak dolayısıyla hazırlıklı olmalıdır.

Tuz Gölü Fay Zonu’nda ayrıca hareketlilik artıyor. Jeofizikçiler bu bağlamda yeni sismik istasyonlar kuruyor. Jeofizikçiler yer hareketlerini izliyor. Veriler hatta yer kabuğunda mikro deformasyonlar olduğunu gösteriyor. Halk deprem geçti diye ancak rahatlamamalı, hâlâ dikkatli olmalıdır. Her sarsıntıda halk bu yüzden hazırlıklarını gözden geçirmelidir. Deprem çantası, sigorta ve toplanma alanı bilgisi sonuç olarak her an güncel olmalıdır.

Niğde Deprem Riski: Afet Hazırlığı ve Bireysel Önlemler

Depremi engellemek mümkün olmasa da, alınacak önlemlerle zararları minimize etmek mümkündür. Niğde halkı, deprem olan bir yerde yaşadığını bilmelidir. Niğde halkı yaşam tarzını buna göre ayarlamalıdır. Hazırlık, devletten önce bireysel farkındalıkla başlar. Evdeki eşyaları sabitlemek en basit, en ucuz ve en etkili önlemdir. Gardıroplar, vitrinler ve kitaplıklar deprem anında devrilir. Devrilme yaralanmalara yol açar. Eğitimlerde vurgulandığı üzere; deprem riski sadece yapısal hasarlarla sınırlı kalmayıp, ev içi unsurları da kapsamaktadır.

Her ailenin yazılı bir afet planı olmalıdır. Bu plan şunları içermelidir:

  • Buluşma Noktası: Aile bireyleri okulda veya işteyken deprem olursa nerede buluşacak?
  • İletişim Kişisi: Şehir dışından aranacak ortak bir irtibat kişisi kim olacak?
  • Çök-Kapan-Tutun: Deprem anında yapılacak doğru davranış refleksi.
  • Tahliye Yolu: Evden en güvenli ve hızlı çıkış güzergahı.

Okullarda ve iş yerlerinde yapılan tatbikatlar bu refleksi geliştirir. Çünkü, tatbikatlar, ne yapacağımızı önceden gösterir. Panik, ancak, kriz anında sağlıklı düşünmeyi engelleyerek depremin kendisi kadar tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle, bilgili ve hazırlıklı insan panik yapmaz. Bilgili ve hazırlıklı insan ayrıca soğukkanlı kalır. Bu insan sonuç olarak hayatta kalır.

Niğde Deprem Riski: Deprem Çantası ve Acil Durum İhtiyaçları

Deprem sonrası ilk 72 saat, yani altın saatler. Bu zaman içinde yardım ekipleri herkese ulaşamayabilir. Bu kritik zaman diliminde bireysel yeterlilik ve hazırlık hayati önem taşımaktadır. Deprem çantası hayatta kalmamıza yardımcı olur. Deprem çantası evin çıkışına yakın, kolay bulunabilecek bir yerde durmalıdır.

Çantanın içinde bulunması gereken temel malzemeler şunlardır:

  • Su: Kişi başı en az 1 litre (günlük).
  • Gıda: Bozulmayan, yüksek enerjili kuru gıda (konserve, bisküvi).
  • Işık: Pilli fener ve yedek piller.
  • İlk Yardım: Temel tıbbi malzemeler, sargı bezi, antiseptik.
  • Düdük: Enkaz altında ses duyurmak için en önemli araçtır.
  • Evrak: Kimlik, tapu ve sigorta poliçelerinin fotokopileri.

Arama-kurtarma ekiplerine ses duyurabilmek için çantada mutlaka bir düdük bulundurulmalıdır. Düdük, enkaz altında sesimizi duyurmak için en az enerji harcayan ve en etkili araçtır. Düdük sayesinde bir ses çıkar ve yardım gelir. Mevsime göre battaniye ve yağmurluk da çantaya eklenmelidir. Niğde’de Niğde deprem riski ile yaşamak, çantayı her an hazır tutmayı zorunlu kılar. Çantayı hazır tutmak, korkuyu güvene dönüştürür.

Niğde Deprem Riski: Toplanma Alanları ve Sigorta Bilinci

Deprem sonrası güvenli bölgelere gitmek gerekir. Güvenli bölgelere gitmek, ikinci felaketlerden korunmak demektir. Niğde Valiliği ve AFAD her mahalleye bir Acil Toplanma Alanı koymuştur. Acil Toplanma Alanları genelde parklar, okul bahçeleri ve pazar yerleri olur. Vatandaşlar e-Devlet üzerinden evlerine en yakın Acil Toplanma Alanını kolayca bulur. Acil toplanma alanlarının yapılaşmaya kapatılarak her an kullanıma hazır tutulması sağlanmalıdır. Acil Toplanma Alanları, afet anında kaosu önler.

Depremin ekonomik yıkımına karşı en büyük güvence olan DASK (Zorunlu Deprem Sigortası), olası hasarlarda maddi kayıpları poliçe limitleri dahilinde tazmin eder. Niğde genelinde sigortalılık oranının artırılması hedeflenirken; vatandaşların bu sistemi bir vergi değil, hayati bir güvence olarak görmesi önem taşır. Poliçelerin her yıl yenilenmesi ve teminat tutarlarının güncellenmesi, afet sonrası ekonomik toparlanma sürecini hızlandırarak hayatın normale dönmesini sağlar. Niğde’nin depreme hazırlığı, fiziksel yapı güvenliğinin yanı sıra bu tür ekonomik tedbirlerle bütüncül olarak ele alınmalıdır.

Youtube videolarımızı izlemek için buraya tıklayabilirsiniz.

Daha fazla bilgi almak ve bizimle iletişim kurmak için buraya tıklayabilirsiniz.

İlgili Makaleler