Giresun Deprem Riski ve Bölgesel Jeolojik Analiz

Giresun Deprem Riski ve Bölgesel Jeolojik Analiz

Bu Yazıyı Paylaş

Karadeniz Bölgesi ve Giresun İçin Sismik Tehlike Analizi

Karadeniz Bölgesi genelde depremden güvenli bir yer gibi düşünülür. Fakat uzmanlar yaygın düşüncenin yanlış olduğunu sık sık söyler. Giresun deprem riski verilerine baktığımızda büyük tehlikeler görürüz. Jeologlar özellikle Giresun’un güneyinden geçen Kuzey Anadolu Fay Hattı’na bakar. Kuzey Anadolu Fay Hattı, dünyanın en aktif ve yıkıcı fay zonlarından biri olarak kabul edilir. Bölge halkının, şehrin sismik gerçeklerine uygun bir yaşam bilinci geliştirmesi gerekmektedir.

Deniz tabanındaki sismik hareketler de kıyıyı tehdit eder. Karadeniz tabanında tespit edilen aktif fay sistemleri (Karadeniz Fayı vb.), kıyı şeridindeki sismik risk potansiyelini artırmaktadır. Uzmanlar, deprem dalgalarının zemin türüne göre farklı davrandığını söyler. Giresun sahil şeridinde ağırlıklı olarak alüvyon zemin yapısı gözlemlenmektedir. Alüvyon zeminler, deprem dalgalarının genliğini büyüterek (zemin büyütmesi) yüzeydeki sarsıntı şiddetini artırır. Sağlam kayalık zemin sarsıntıyı çok az iletir. Giresun deprem riski değerlendirirken şu faktörleri göz önüne alırız:

  • Zemin Yapısı: Alüvyon ve dolgu alanların varlığı risk yaratır.
  • Faya Uzaklık: Güney ilçeleri faya daha yakındır.
  • Yapı Stoğu: Binaların yaşı ve malzeme kalitesi önemlidir.
  • Topografya: Yamaçlardaki heyelan riski dikkate alınır.

Mühendisler, yapılaşmanın gerçeklere göre şekillenmesini şart koşar. Mühendislik projeleri zemin ve fay gerçeklerine uygun uygulanmadığı takdirde, uzak merkezli depremler dahi yıkıcı etki yaratabilir. Yerel yönetimler zemin etütlerini dikkatle yapar. Sonuçta, Giresun sismik açıdan güvenli bir liman değildir.

Giresun Deprem Riski Haritası ve Fay Hatlarına Yakınlık

Türkiye Diri Fay Haritası incelendiğinde, Giresun il merkezinden geçen aktif bir fay hattı bulunmadığı görülmektedir. Ancak bu, Giresun’un tamamen güvenli olduğu anlamına gelmez. Giresun’un güney ilçeleri doğrudan Kuzey Anadolu Fay Zonu üzerinde durur. Güncellenen deprem tehlike haritasında, Giresun’un güney ilçeleri en yüksek risk grubunu temsil eden “kırmızı bölge” içinde yer almaktadır. Şebinkarahisar, Alucra ve Çamoluk gibi ilçeler, Türkiye Deprem Tehlike Haritası’na göre en yüksek yer ivmesi (PGA) değerlerine sahip bölgeler arasındadır. Bu ilçelerdeki insanlar fay hattının tam üstünde yaşar. Bu yüzden sismik hareketlilik hemen hissedilir. Yer bilimciler bu bölgedeki enerji birikimine sürekli bakar.

Merkez ilçe, faya yaklaşık 100 ila 130 kilometre uzaklıkta bulunur. Merkez ilçe, geçmişteki büyük depremlerle de hasar almıştır. Uzun mesafeler kateden sismik dalgalar, sönümlenmeden ulaşarak özellikle zayıf zemin üzerindeki dayanıksız yapılarda hasara yol açar. Giresun deprem riski bölgelere göre şöyle değişir:

İlçe GrubuFay Hattına UzaklıkRisk DerecesiTemel Risk Faktörü
Güney İlçeleri (Şebinkarahisar, Alucra)0 – 20 km1. DereceDoğrudan Fay Kırılması
Merkez ve Sahil (Giresun, Bulancak)100 – 130 km3. DereceZemin Büyütmesi ve Sıvılaşma
İç Kesimler (Dereli, Yağlıdere)50 – 80 km2. DereceHeyelan ve Kaya Düşmesi

(Not: Güncel AFAD haritasında derece sistemi yerine ‘Yer İvmesi’ değerleri esas alınmaktadır, ancak halkın aşinalığı nedeniyle eski derece sistemi referans olarak verilmiştir.)

Jeofizikçiler uzak mesafeli depremlerin uzun periyotlu etkilerini inceler. Uzak odaklı depremlerin yarattığı uzun periyotlu dalgalar, özellikle yüksek katlı yapıların rezonansa girme riskini artırır. Giresun’da artan yüksek katlı yapılaşma risk faktörünü artırır. Şehir planlamacıları mesafeyi değil, zemin‑yapı ilişkisini esas alır.

Kuzey Anadolu Fay Hattı ve Giresun Deprem Riski Etkileşimi

Kuzey Anadolu Fay Hattı (KAF) Türkiye’nin en tehlikeli kırık hattıdır. Bu hat Erzincan’dan başlar ve Marmara’ya kadar uzanır. Giresun’un güney kenarı da bu büyük enerjinin etkisine girer. Giresun’da deprem riskini incelerken KAF en önemli unsurdur. Faydaki her hareket Giresun’u sarsar. Enerji boşaldığında ortaya çıkan sarsıntılar binaları zorlar. Özellikle 1939 Erzincan depremi bu hattın gücünü acı bir şekilde gösterdi. Tarih aynı olmayabilir ama jeolojik döngüler tekrar eder.

Sismologlar bu fayın bölümlerinde düzenli ölçümler yapar. Giresun ve çevresindeki fay segmentleri üzerinde biriken sismik stres (gerilim), uzmanlar tarafından düzenli olarak izlenmektedir. Biriken bu sismik stres, zamanı geldiğinde fayın kırılmasıyla büyük bir enerji açığa çıkaracaktır. O gün geldiğinde Giresun’un hazır olması gerekir. Çünkü Giresun deprem riski senaryoları şu olasılıkları içerir:

  • Şiddetli Sarsıntı: 7 ve üzeri büyüklükte deprem ihtimali.
  • Kaya Düşmesi: Dik yamaçlarda blokların kopması.
  • Ulaşım Kesintisi: Güney bağlantı yollarının kapanması.
  • Tsunami Etkisi: Deniz içi heyelanlara bağlı dalga oluşumu.

KAF üzerinde meydana gelecek bir kırılma, Giresun’da şiddetli sarsıntılara ve yapısal hasarlara yol açma potansiyeli taşır. Bu yüzden risk yönetimini çok yönlü planlarız.

Giresun Zemin Yapısı ve İlçe Bazlı Risk Değerlendirmesi

Bir şehirde deprem güvenliği sadece fay hatlarıyla ölçülmez. Çünkü, sadece faylar yeterli değildir; zemin de hasarı belirler. Giresun’un zemin yapısını incelediğimizde bu nedenle farklı tipler görürüz. Jeoloji mühendisleri Giresun deprem riski incelemesinde zemin haritalarına bakar. Özellikle dere yatakları ve deniz kenarındaki dolgu alanlar risklidir. Bunun sebebi, bu yerlerde sıvılaşma ihtimali yüksektir. Sıvılaşma, depremde zeminin taşıma gücünü kaybetmesidir. Biz gerçekten de Giresun sahilinde bu tür zeminleri sıkça görürüz.

Ancak, yamaçlarda durum tamamen farklıdır. Yamaçlarda kaya zeminler hakimdir fakat eğim sorunu vardır. Dolayısıyla, deprem sarsıntısı yamaçlardaki stabiliteyi bozar ve heyelanlara davetiye çıkarır. Yani, Giresun deprem riski sadece sarsıntıdan ibaret değildir. İkincil afetler de büyük tehlike saçar. Şehir planlamacıları yerleşim yerlerini seçerken dengeyi gözetir:

  • Sıvılaşmadan Kaçınma: Yerleşim planlarında dere ağızlarından ve taşkın riski olan bölgelerden uzak durulmalıdır.
  • Heyelan Riski Analizi: Eğimli arazilerde şev stabilitesi analizleri ve zemin testleri yapılmalıdır.
  • Temel Seçimi: Zemin parametrelerine uygun fore kazık veya radye temel sistemleri tercih edilmelidir.

Vatandaşlar ev alırken manzara kadar zemini de sorgular. Çünkü sağlam zemin hayat kurtarır. Müteahhitler zemin etüt raporlarına göre temel tipi seçer.

Merkez İlçe Zemin Yapısı ve Giresun Deprem Riski

Giresun merkez ilçesi çok insan barındırıyor. Şehirleşme bu nedenle sahil bandı boyunca yayılıyor. Evler ve iş yerleri sahil boyunca birbiri ardına diziliyor. Ancak bu bant jeolojik açıdan bazı sorunlar taşıyor. Örneğin, Aksu ve Batlama derelerinin denize döküldüğü alüvyonel dolgu alanları, “zemin büyütmesi” riski taşıyan kritik bölgelerdir. Giresun için kısacası deprem riski en yüksek yerler işte bu alanlardır. Şirketler buna rağmen bu zeminler üzerine çok sayıda yüksek katlı bina inşa ediyor.

Yerel yönetimler bu yüzden bu alanlarda sıkı denetim yapar. İnşaat ruhsat süreçlerinde, detaylı zemin etüt raporları zorunlu tutulmaktadır. Bir sarsıntı çıktığında dolayısıyla en çok zarar bu bölgelerde olur. Ayrıca, kıyı bölgelerindeki yüksek nem ve tuzluluk, donatı korozyonuna yol açarak betonarme elemanların taşıma kapasitesini düşürür. Giresun deprem riski analizine ek olarak bu korozyon etkilerini ekliyoruz:

  • Donatı Kesit Kaybı: Demirlerin incelmesi ve zayıflaması.
  • Beton Dökülmesi: Demirin paslanıp betonu patlatması.
  • Tuzlu Su Etkisi: Tuzlu su yapıların ömrünü kısaltır.

Zayıf zemin ve yorgun bina bir araya geldiğinde felaket kaçınılmaz olur. Bu yüzden kentsel dönüşüm projeleri öncelikle bu bölgelere odaklanır. Uzmanlar mevcut yapı stoğunu detaylı tarar.

Güney İlçeleri ve Giresun Deprem Riski Analizi

Giresun’un güney kısmı kuzeyden çok farklı bir kader yaşar. Şebinkarahisar, Alucra ve Çamoluk ilçeleri fay hatlarına çok yakındır. Hatta bazı fay kolları bu ilçelerin içinden geçer. Bu yüzden Giresun deprem riski en yüksek seviyeye çıkar. Buradaki binalar doğrudan fayın yırtma etkisine maruz kalır. Jeologlar bu bölgedeki kayaç yapısını da inceler. Bölge dağlık ve engebelidir. Köyler genellikle yamaçlarda kuruludur. Vadi tabanları alüvyon olduğu için risk taşır.

Bugün bu ilçelerdeki yapılaşma daha bilinçli bir şekilde ilerliyor. Yine de eski kerpiç yapılar hâlâ mevcuttur. Kırsal kesimdeki taş yığma evler depreme dayanıklı değildir. Mühendisler eski kerpiç ve taş yapıların yenilenmesini ister. Giresun, deprem riskini azaltmak için şu adımları atıyor:

  • Köy Taramaları: Kırsal bölgelerdeki riskli yapı stoku tespit edilerek kayıt altına alınır.
  • Bölgesel Teşvik: Bölgede depreme dayanıklı güvenli konut yapımı teşvik edilmektedir.
  • Güçlendirme: Kamu binalarını, okulları ve hastaneleri yenileriz.
  • Eğitim Seferberliği: Halkı fay hatları konusunda eğitiriz.

Devlet bu bölgelere önem verir çünkü fay hattı hata affetmez. Halk deprem gerçeğiyle birlikte yaşar. Güney ilçeleri depremle burun burunadır.

Tarihsel Depremler ve Giresun Deprem Geçmişi

Tarih sayfalarını karıştırdığımızda Giresun’un deprem geçmişi ortaya çıkar. Bölge sessiz kalmamış, zaman zaman sarsılmıştır. Tarih kayıtları Karadeniz kıyılarında büyük sarsıntılar olduğunu yazar. Kuzey Anadolu Fayı’nda her büyük kırılma Giresun’u sallar. Giresun’un deprem geçmişi, tarihsel kayıtlarla da doğrulanmaktadır. 1668’de büyük bir Anadolu depremi bölgeyi vurdu. O dönemde kayıt tutmak zor olduğundan az belge kaldı. Yine de seyyahlar o yıkımları anlatır.

Yakın tarihe baktığımızda büyük depremlerin izlerini görürüz. Aşağıdaki tablo Giresun ve çevresinde olan önemli depremleri özetler:

Deprem TarihiMerkez ÜssüBüyüklükGiresun’a Etkisi
1939Erzincan7.9Güney ilçelerinde ağır yıkım, merkezde hasar.
1942Niksar-Erbaa7.0Bölgesel sarsıntı ve panik.
1992Erzincan6.8Binalarda çatlaklar ve orta hasar.
2023K.Maraş (Etkileşim)7.7Hissedilir sarsıntı, stres transferi tartışmaları.

Her sarsıntı binalara yorgunluk verir. Gözle görülmeyen çatlaklar zamanla büyür. Bu nedenle, bölgenin sismik risk değerlendirmesinde tarihsel deprem verileri analiz edilir. Giresun deprem riski sadece gelecek tahmini değil, geçmişin analizidir. Yer bilimciler eski depremlerin dönemlerini hesaplar.

1939 Erzincan Depremi ve Giresun Deprem Riski Sonuçları

1939 yılının soğuk bir kış gecesinde Türkiye bir felaketle uyanır. Çünkü, Erzincan merkezli 7.9 büyüklüğündeki deprem Giresun’u da vurur. Deprem özellikle Giresun’un güney ilçelerini yerle bir eder. Şebinkarahisar’da taş taş üstünde kalmaz. 1939 Erzincan depremi, bölgedeki riskin ciddiyetini ortaya koymuştur. İl merkezindeki binalar da zarar görür. Ayrıca, iletişim hatları kopar, yollar kapanır. Bununla birlikte, kış şartları deprem sonrası kurtarma işini zorlaştırır. Bu nedenle, o dönemin teknolojisiyle yardım ulaştırmak günler sürer.

Uzmanlar hâlâ 1939 depreminin Giresun’daki zemin etkilerini inceliyor. Örneğin, 1939 depreminde hangi bölgelerin daha çok hasar aldığını araştırıyorlar. Tarihsel veriler incelendiğinde, zayıf zemin özelliklerine sahip bölgelerin 1939 depreminde ağır hasar aldığı görülmektedir. Hatta, tarihsel belgeler sahil bölgesindeki dolgu alanların çöktüğünü gösteriyor. Dolayısıyla, bu tecrübelerle Giresun deprem riski haritalarını güncelliyoruz. Bugün inşa edilen binaları bu sayede 1939’daki hatalardan ders alarak yapıyoruz. 1939 depremi Kuzey Anadolu Fayı’nın gücünü kanıtlıyor. Sonuç olarak, o depremde ayakta kalan yapıları inceliyoruz.

Yakın Tarihli Aktiviteler ve Deprem Riski Uyarıları

Son yıllarda Giresun açıklarında ve çevre illerde küçük depremler meydana geliyor. Vatandaşlar bu nedenle sarsıntıları hissediyor ve tedirgin oluyor. Özellikle Karadeniz açıklarındaki depremler dikkat çekiyor. Sismologlar aktiviteleri yakından izliyor. Giresun deprem riski böylece küçük sinyallerle kendini hatırlatıyor. Çünkü, küçük depremler büyük bir depremin öncüsü olabilir. Yer kabuğu yani hareketli olduğunu gösteriyor. Buna ek olarak, Kahramanmaraş merkezli depremlerden sonra bölgedeki stres değişiyor.

AFAD ve üniversiteler bu bağlamda bölgeye yeni sismik istasyonlar kuruyor. Sismik istasyonlar yer hareketlerini anlık olarak izliyor. İzlenen yer hareketlerinden elde edilen veriler ardından analiz edilerek, risk haritaları düzenli olarak güncellenmektedir. Risk haritalarını güncelleyerek depremlere karşı daha hazırlıklı oluyoruz. Giresun deprem riski kısacası sürekli değişen bir kavramdır. Son veriler ışığında şu uyarıları yapıyoruz:

  • Rehavete Kapılmayın: Küçük depremler uyarıcıdır.
  • Yapınızı Sorgulayın: Binanızın yaşını ve durumunu öğrenin.
  • Hazırlıklı Olun: Acil durum planınızı yapın.

Küçük ölçekli depremler, bölgedeki sismik aktivitenin göstergesi olup hazırlıklı olunması gerektiğine işaret eder. Bilim insanları her platformda uyarı verir. Giresun halkı da bu uyarıları dinler.

Yapı Stoğu Güvenliği ve Kentsel Dönüşüm Çalışmaları

Giresun’daki binaların yaşı ve kalitesi deprem güvenliğini belirler. Şehir merkezinde bu nedenle 1999 öncesi yapılmış birçok bina bulunur. Bu binalar eski yönetmeliklere göre inşa edilmiştir. O dönemde ayrıca hazır beton kullanımı pek yaygın değildi. Geçmişte yaygın olan elle karılan beton ve düz (nervürsüz) donatı kullanımı, yapı güvenliğini tehdit eden unsurlardır. Bu malzemeler kısacası Giresun deprem riski karşısında yetersiz kalır. İnşaat mühendisleri bu sebeple eski binaların acilen incelenmesini ister. Düşük beton kalitesine sahip binalar sarsıntıda hasar alır. Buna ek olarak, o yıllarda deniz kumu da yaygın olarak kullanılırdı.

Öte yandan, yeni binalar 2018 Deprem Yönetmeliği’ne uyuyor. Bu yönetmeliğin kuralları çok sıkıdır. Denetim mekanizması da hatasız çalışmalıdır. Giresun deprem riski yani sadece yönetmelikle değil, uygulamayla da azalır. Şantiye şefleri ve yapı denetim uzmanları, imalat sürecinin her aşamasını yerinde denetler. Dökülen her beton numunesi laboratuvarda test edilir. Sonuç olarak, Giresun’un yapı stoğunda gördüğümüz temel sorunlar şunlardır:

  • Düşük Beton Kalitesi: C20 altı beton kullanımı.
  • Korozyon: Demirlerin paslanarak kesit kaybetmesi.
  • Yumuşak Kat: Zemin katlarda duvarların kaldırılması.
  • Bitişik Nizam: Binaların birbirine çekiçleme etkisi yapması.

Eski binaların envanterini çıkarırız. Riskli yapıları belirler ve yıkım kararı alırız.

Bina Dayanıklılık Testleri ve Deprem Riski Tespiti

Uzman ekipler tarafından, mevcut yapıların performansını ölçmek amacıyla dayanıklılık testleri yapılır. Mühendisler binadan karot numunesi alır ve laboratuvarda basınca koyar. Böylece beton dayanım sınıfı ortaya çıkar. Ayrıca röntgen cihazlarıyla demirlerin durumuna bakarız. Giresun genelinde yapılan bina performans analizlerinde, kritik yapısal yetersizlikler tespit edilmiştir. Bazı bina beton kaliteleri C10 seviyesinin altındadır. Oysa beton kalitesi en az C25 ya da C30 olmalıdır. Bu bina türleri Giresun deprem riski karşısında zayıf kalır.

Zemin katlardaki ticari alanlarda yapılan izinsiz tadilatlar (kolon kesme vb.), binanın taşıyıcı sistem bütünlüğünü bozar. Yumuşak kat düzensizliği ortaya çıkar ve dayanıklılığı zayıflatır. Deprem anında bina o zayıf kattan çöker. Giresun deprem riski analizi yaparken bu hataları rapor ediyoruz. Güçlendirme çalışmaları bazı binaları kurtarıyor. Karbon fiber ya da çelik mantolama yöntemleri kullanıyoruz. Bu yöntemler bina dayanıklılığını artırıyor. Ancak çok kötü binalar için tek çare yıkımdır.

Kentsel Dönüşüm ve Giresun Deprem Riski Yönetimi

Kentsel dönüşüm Giresun’un kurtuluş yoludur. Şehirdeki riskli alanları bakanlık ilan eder. Özellikle Zeytinlik ve Aksu mahallelerinde dönüşüm gereklidir. Eski sanayi siteleri yeni evlere dönüşür. Bu projeler Giresun deprem riski seviyesini azaltır. Yeni binalarda radye temel ve tünel kalıp sistemleri kullanırız. Bu sistemler depremde daha iyi dayanır. Belediyeler ada bazlı dönüşümü destekler. Tek tek bina değil, bir bütün olarak mahalle yenilenir.

Gelecek planlamalarında şehrin güneyde büyümesini hedefliyoruz. Yerleşim için zemin yapısı daha sağlam olan yamaçların tercih edilmesi, yapı güvenliğini artıran önemli bir faktördür. Deprem riski yönetimi imar planlarıyla başlar. İmar planlarında şu kuralları uyguluyoruz:

  • Fay hatlarına “yapı yasaklı alan” şerhi koyarız.
  • Dere yataklarını yeşil alan yaparız.
  • Eğimli arazilerde kat sayısını sınırlarız.

Giresun 2050 vizyonunda deprem dirençli bir kent olmayı hedefler. Giresun’un gelecek vizyonunda, akıllı şehir uygulamaları ile afet yönetim sistemlerinin entegrasyonu hedeflenmektedir.

Hazırlık ve Önlemler

Deprem kaçınılmazdır ama zararları azaltabiliriz. Hazırlık süreci afetin öncesi, sırası ve sonrasını kapsar. Giresun halkı bu farkındalığı kazanmalıdır. Evdeki eşyaları sabitlemek en etkili önlemdir. Dolapları, vitrini ve rafları duvara bağlarız. Deprem anında uçan eşyalar yaralanmalara yol açar. Giresun deprem riski evimizdeki tehlikeleri de kapsar. Aile olarak bir afet planı yaparız. Depremde nerede buluşacağımızı belirleriz.

Her hanede bulunması gereken deprem çantası, acil durumlarda kolayca ulaşılabilecek bir noktada muhafaza edilmelidir. Deprem çantasında bulunması zorunlu olanlar şunlardır:

  • Su ve Gıda: Bozulmayan konserve ve pet şişe su.
  • İlk Yardım: Sargı bezi, antiseptik ve ilaçlar.
  • İletişim: Pilli radyo, düdük ve yedek piller.
  • Barınma: Battaniye ve yağmurluk.
  • Evrak: Kimlik ve tapu fotokopileri.

Ayrıca sigorta bilinci de önemlidir. DASK yaptırmayı ihmal etmeyiz. Olası bir yıkımda maddi kayıpları bu sigorta karşılar. Hazırlıklı toplumlar depremden en az hasarla çıkar.

Bireysel Önlemlerle Giresun Deprem Riski Azaltma

Bireyler güvenliklerinden sorumludur. Ayrıca, kurumlar da çalışanlarını korur. Kamu binaları ve hastaneler bu nedenle öncelikli olarak güçlendirilir. Giresun’daki hastaneler deprem izolatörlü olmalıdır. İzolatörler çünkü deprem enerjisini üst yapıya iletmez. Böylece, ameliyatlar deprem anında devam eder. Giresun deprem riski sağlık hizmetlerinin kesilmemesini gerektirir. Öte yandan, okullarda öğretmenler öğrencilere düzenli eğitimler verir. Tahliye planlarını uygularlar.

Özel sektör de bu sürece katılıyor. Örneğin, büyük marketler raflarını sabitliyor. Bankalar veri merkezlerini yedekliyor. Buna ek olarak, enerji şirketleri gazı kesen sistemler kuruyor. Yangın riski bu sayede önleniyor. Giresun deprem riski tam bir afet yönetimi gerektiriyor. Sivil toplum kuruluşları arama kurtarma ekipleri kuruyor. Hatta, her mahallede gönüllü timler oluşturuyoruz. İlk müdahaleyi komşular yapıyor.

Acil Durum Planları ve Giresun Deprem Riski Alanları

Deprem sonrası kaos planla durdurulur. Giresun’da her mahalleye bir toplanma yeri koyarız. Toplanma yerlerini e-devlet üzerinden görürüz. Vatandaşlar en yakın toplanma yerini öğrenir. Toplanma yerleri boş kalmalıdır. Otopark gibi kullanılmamalıdır. Giresun deprem riski büyüdükçe toplanma yerlerinin önemi artar. Toplanma yerlerine şu altyapıyı kurarız:

  • Temiz Su: Su tankları ve dağıtım şebekesi.
  • Enerji: Jeneratör ve aydınlatma sistemleri.
  • Hijyen: Mobil tuvalet ve duş üniteleri.

Yolların açık kalması kurtarma ekipleri için kritiktir. Giresun’un coğrafi yapısı dardır. Alternatif yolları belirleriz. Deniz yoluyla tahliye planları yaparız. Limanları bu amaçla güçlendiririz. İletişim kesildiğinde uydu telefonları devreye girer. Etkin bir afet yönetimi ve hazırlık süreci ile depremlerin felakete dönüşmesi engellenebilir.

Youtube videolarımızı izlemek için buraya tıklayabilirsiniz.

Daha fazla bilgi almak ve bizimle iletişim kurmak için buraya tıklayabilirsiniz.

İlgili Makaleler

Edirne Deprem Riski ve Trakya Bölgesi Jeolojik Analiz
Blog

Edirne Deprem Riski ve Trakya Bölgesi Jeolojik Analiz

Trakya’nın Sismik Yapısı ve Edirne İçin Genel Bakış Trakya Bölgesi, Türkiye’nin deprem haritasında genelde güvenli bir liman olarak bilinir. Ancak yer bilimciler bu algının eksik