Anadolu, jeoloji açısından çok hareketli bir bölgedir. Yer kabuğu sık sık hareket eder. Bu hareketlilik, milyonlarca yıl süren levha hareketlerinin doğal bir sonucudur. Türkiye, hareketli yapının tam ortasında bulunur. Dolayısıyla birçok şehir deprem gerçeğiyle yaşamak zorundadır. Doğu Anadolu Bölgesi, deprem aktivitesinin en çok hissedildiği yerlerden biridir. Özellikle Elazığ, bölgenin en önemli şehirlerinden biri olarak öne çıkar. Elazığ, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yaptı. Elazığ’ın köklü geçmişi, yer altındaki deprem tehlikesiyle iç içe geçmiştir. Elazığ deprem riski çok yüksektir; şehrin yer altı yapısı ve aktif fay hatlarına yakın olması bu riski artırır. Elazığ şehri, Türkiye’nin en büyük kırık hatlarından biri olan Doğu Anadolu Fay Hattı üzerinde bulunur.
Ayrıca Bingöl-Karlıova ve Malatya-Ovacık gibi kritik fay sistemlerinin etkisi altındadır. 2020 Sivrice depremi ve 2023 Kahramanmaraş depremleri, Elazığ deprem riskini acı bir şekilde hatırlattı. Firmamız, Elazığ’ın deprem riskini bilimsel verilerle inceler. Zemin yapısından bina güvenliğine kadar her aşamada mühendislik çözümleri sunulur. Amaç halkı korkutmak değil; bilinçli ve depreme dayanıklı bir şehir yapısının inşasını sağlamaktır.
Elazığ’ın Tektonik Konumu: Fayların Kesişim Noktası
Elazığ, Doğu Anadolu Bloğu içinde yer alır. Ancak Doğu Anadolu Bloğu sabit bir kütle değildir. Arap Levhası güneyden kuzeye doğru ilerlerken, Avrasya Levhası kuzeyde sabit durur. Arap Levhası ve Avrasya Levhası arasında Anadolu Levhası sıkışır. Sıkışan Anadolu Levhası batıya doğru hareket eder. Elazığ, bu hareketliliğin ve sıkışmanın en yoğun yaşandığı koridordur.
Elazığ Deprem Riski: Doğu Anadolu Fay Hattı (DAF) Gerçeği
Elazığ’ın deprem kaderini belirleyen ana unsur Doğu Anadolu Fay Hattı’dır. Doğu Anadolu Fay Hattı Bingöl Karlıova’dan başlar. Hatay’a kadar uzanır. Doğu Anadolu Fay Hattı, sol yanal doğrultu atımlı bir yapıya sahiptir.
- Hazar Gölü Havzası: Elazığ’ın hemen güneyinde Hazar Gölü bulunur. Aslında bu göl, tektonik bir oluşumdur. DAF’ın hareketiyle oluşan bir “çek-ayır” (pull-apart) havzası özelliği gösterir. Gölün altından geçen fay segmenti sürekli enerji biriktirir. Bu nedenle, bu segment şehrin güney ilçelerini (Sivrice, Maden) doğrudan tehdit etmektedir.
- Sismik Aktivite: Doğu Anadolu Fay Hattı, Kuzey Anadolu Fay Hattı kadar hızlı hareket etmiyor. Ancak Doğu Anadolu Fay Hattı’nın ürettiği depremler oldukça yıkıcıdır. Genellikle yüzlerce yıl süren sismik durgunluktan sonra büyük bir enerji boşalımı meydana gelir. Bu yüzden Elazığ, Doğu Anadolu Fay Hattı’nın en aktif bölümlerinden birine komşudur.
Elazığ Deprem Riski: Bingöl-Karlıova Üçlü Birleşimi
Bununla birlikte, Elazığ’ın doğusunda Bingöl Karlıova bulunur. Burası, KAF ve DAF’ın kesiştiği noktadır. Yer bilimciler burayı “Üçlü Birleşim” (Triple Junction) olarak adlandırır. Bu nokta, Anadolu’nun sismik düğüm noktasıdır. Burada meydana gelen hareketlilik, stresi çevreye yayar. Sonuçta Elazığ, bu stres transferinin doğrudan hedefindedir. Özellikle Karakoçan ve Palu ilçeleri, bu bölgeye yakınlıkları nedeniyle yüksek risk altındadır.
Elazığ Deprem Riski: Malatya-Ovacık Fay Zonu
Elazığ’ın batısında Malatya bulunmaktadır. Malatya-Ovacık fayı, bölgedeki bir başka büyük kırık sistemidir. Malatya-Ovacık fayı üzerinde bir deprem meydana gelirse (veya üretilirse), bu deprem Elazığ’ın batı kısmını etkiler. Örneğin, Baskil gibi ilçeleri etkiler. Elazığ’ın deprem riski sadece DAF ile sınırlı değildir. Bu risk, Malatya-Ovacık fayı ve çevredeki diğer fayların etkileşimiyle de artar.
Tarihsel Depremler: Elazığ’ın Sismik Hafızası
Tarih, geleceğin en net göstergesidir. Elazığ ve çevresi, tarih boyunca defalarca yıkıcı depremlerle sarsılmıştır. Bu kayıtlar, riskin büyüklüğünü kanıtlar.
Elazığ Deprem Riski: 1874 ve 1875 Depremleri
Hazar Gölü yakınında bu depremler meydana gelmiştir. Nitekim, tarihsel kayıtlar, bu depremlerin büyük yıkıma yol açtığını göstermektedir. Bu yüzden, o dönemde kırsal kesimdeki halk büyük zarar görmüştür. Palu ve Sivrice hattı da benzer şekilde bu depremleri hissetti. Sonuç olarak, bu eski kayıtlar, depremin ne zaman tekrarlayabileceği hakkında ipuçları verir.
2010 Karakoçan Depremi (6.1 Mw)
8 Mart 2010 tarihinde meydana geldi. Merkez üssü Karakoçan ilçesi, Başyurt beldesiydi.
- Yıkım: Kerpiç ve taş yığma evler yıkıldı. Özellikle Okçular köyü gibi yerleşimlerde büyük hasar oluştu.
- Can Kaybı: 42 vatandaşımız hayatını kaybetti.
- Ders: Deprem, kırsal yapı stoğunun zayıflığını gösterdi. Deprem kırsal yapı stoğunun ne kadar kırılgan olduğunu ortaya koydu. Ayrıca, deprem büyüklüğü çok yüksek olmasa bile, niteliksiz yapılaşmanın ölümcül sonuçlar doğurabileceği görülmüştür. Kötü yapılaşma, ölümcül sonuçlar doğurabilmektedir.
2020 Sivrice-Elazığ Depremi (6.8 Mw)
24 Ocak 2020’de gerçekleşti. Bu deprem, Elazığ için bir dönüm noktasıdır.
- Merkez Üssü: Sivrice ilçesi, Çevrimtaş köyü.
- Etki Alanı: Elazığ merkez ve Malatya’da şiddetli bir sarsıntı hissedildi. Mustafa Paşa ve Sürsürü mahallelerinde binalar çöktü.
- Yıkım: Şehir merkezindeki çok katlı betonarme binaların yıkımı kentsel riskin büyüklüğünü gösterdi. Kentsel risk, şehir merkezindeki çok katlı betonarme binaların yıkımıyla (veya yıkılması sonucunda) daha belirginleşti.
- Sonuç:41 kişi hayatını kaybetti ve binlerce bina ağır hasar aldı. Aslında bu deprem, DAF üzerindeki Pütürge segmentini kırdı. Fayın diğer segmentlerine, yani Palu ve Bingöl yönüne, stres transfer etti.
2023 Kahramanmaraş Depremleri ve Elazığ
6 Şubat depremleri, Elazığ’ı da doğrudan etkiledi. Etkisi çok büyük oldu. Dolayısıyla Elazığ, “Afet Bölgesi” ilan edilen on bir il arasında yer aldı.
- Yorgun Binalar: 2020 depreminden hasarlı (veya yorgun) çıkan binalar, 2023 depremlerinde daha fazla hasar aldı.
- Ağır hasar: Şehirdeki birçok bina, bu sarsıntılarla ağır hasar aldı ve bir anda yıkıldı. Ağır hasarlı binalar aniden çöker. Bu durum, Elazığ deprem riski analizinde kümülatif hasar (birikimli hasar) kavramının önemini gösterdi. Kümülatif hasar, birikimli hasar, burada çok kritiktir. Kümülatif (birikimli) hasar, risk değerlendirmesinde kritik öneme sahiptir.
Zemin Faktörü: Elazığ Ovaları ve Riskli Alanlar
Depremde zemin koşulları hasar oranını belirler. Elazığ’ın coğrafyası dağlık alanlar ve geniş ovalardan oluşur. Bu yüzden zemin çeşitliliği riski farklı şekillerde dağıtır.
1. Elazığ Deprem Riski: Uluova ve Altınova (Alüvyon Zeminler)
Uluova ve Altınova alüvyonlu zemin yapısına sahiptir. Elazığ şehir merkezinin güneyi ve doğusu geniş tarım arazilerine açılıyor. Uluova ve Altınova şehrin en verimli topraklarıdır. Ancak bu bölgeler, deprem açısından en riskli yerlerdir.
- Alüvyon Yapı: Bu ovalar, akarsuların binlerce yılda taşıdığı kum, çakıl ve kilden oluşur. Dolayısıyla zemin gevşektir.
- Zemin Büyütmesi (Amplification): Deprem dalgaları sert kayadan, örneğin Harput eteklerinden, yumuşak ovaya girdiğinde davranış değişir. Dalga hızı yavaşlar. Dalga hızı yavaşladıkça genlik artar. Zemin Büyütmesi bir fiziksel yasadır.
- Sonuç: Kayalık bir zeminde 5 şiddetinde bir sarsıntıyı biz hissederiz. Uluova’nın ortasındaki bir yapıda aynı sarsıntıyı 7 şiddetinde hissederiz. Bu da binalara ek yatay yük getirir.
2. Elazığ Deprem Riski: Şehir Merkezi (Dolgu ve Yamaçlar)
Elazığ şehir merkezi (Çarşı, Nailbey, Kültür, İzzetpaşa), eski yerleşim alanlarıdır.
- Zemin Yapısı: Şehrin zemini kuzeye (Harput) doğru gittikçe sağlamlaşır. Ancak güneye ve ovaya doğru indikçe (Sürsürü, Ataşehir) zemin yumuşar.
- Yeraltı Suyu: Şehrin bazı bölgelerinde su seviyesi yüksektir. Yüksek su seviyesi temelde korozyon ve sıvılaşma riskine yol açar.
3. Elazığ Deprem Riski: Sıvılaşma (Liquefaction) Riski
Hazar Gölü kıyıları ve Uluova’nın sulak alanları bu riski taşır.
- Mekanizma: Şiddetli bir deprem sırasında, suya doymuş kumlu zeminler taşıma gücünü kaybeder. Zemin katı halden sıvı hale geçer (sıvılaşır).
- Tehlike: Binalar zemine batabilir ya da yan yatabilir. Zemin etüdü yapılmadan inşa edilen binalar, bu eksiklik nedeniyle risk karşısında savunmasız kalır.
İlçe İlçe Risk Analizi: Kim Ne Kadar Tehlikede?
Elazığ’ın deprem riski il genelinde homojen (aynı) değildir.Fay hattına yaklaşıldıkça deprem riski artar.
1. Elazığ Deprem Riski: Sivrice ve Maden (Çok Yüksek Risk)
Bu ilçeler doğrudan DAF’ın üzerinde yer alır. Şöyle ki, fay hattı Hazar Gölü boyunca uzanır. Dolayısıyla, bu uzun fay hattı bölgeyi etkiler. Hatta, Sivrice ilçe merkezi fayın tam üzerinde (sıfır noktasında) bulunmaktadır. Ayrıca, Maden ilçesi aynı anda fay hattı ve heyelan riski altındadır. Yani, ilçe iki tehlikeyle birden karşı karşıyadır. Doğal olarak, bölgelerdeki yapılar deprem merkezine en yakın noktalardır.
2. Elazığ Deprem Riski: Palu ve Kovancılar (Çok Yüksek Risk)
Palu, tarih boyunca birçok depreme maruz kalmıştır. Zira, Doğu Anadolu Fayları’nın Bingöl’e bağlanan bölümü bu alandan geçiyor. Ayrıca, zemin yapısı bazı yerlerde heyelan için uygundur. Benzer şekilde, Kovancılar da, Bingöl faylarına yakın olduğu için yüksek risk taşıyor.
3. Elazığ Deprem Riski: Karakoçan (Yüksek Risk)
Kuzey Anadolu Fay Hattı ile Doğu Anadolu Fay Hattı arasındaki geçiş bölgesi aktiftir. Şöyle ki, aktif faylar barındırır. Nitekim, 2010 depremi, bu geçiş bölgesinde aktif fayların varlığını kanıtladı. Ayrıca, bu geçiş bölgesinde kırsal nüfus yoğun olup, kerpiç yapı stoğu fazladır.
4. Elazığ Deprem Riski: Elazığ Merkez (Yüksek Risk)
Fay hattı, kuş uçuşu 20-30 km mesafededir. Ayrıca, zemin büyütmesi, sarsıntının şiddetini artırır ve deprem anında büyük hasar riskine yol açar. Dolayısıyla, bölge yakından izlenmekte ve riskin yüksek olduğu gözlemlenmektedir. Zira, nüfus ve yapı stoğunun %80’i bu bölge içinde bulunmaktadır. İşte bu yoğunlukla, olası bir depremde can ve mal kaybının en çok merkezde yaşanacağı öngörülmektedir.
5. Elazığ Deprem Riski: Ağın ve Keban (Orta Risk)
Bu ilçeler ana fay hatlarına daha uzaktır. Genellikle zeminleri daha kayalıktır. Ancak Keban Barajı gibi kritik bir altyapıya ev sahipliği yapar. Bu nedenle baraj güvenliği, deprem risk analizinde önceliklidir.
Yapı Stoğu Analizi: Elazığ’ın Zayıf Karnı
Can kayıplarının ana nedeni yapısal yetersizliklerdir. Elazığ’ın yapı stoğu, son yıllarda yenilenmeye başlamıştır. Ancak hala riskli alanlar mevcuttur.
1. 2000 Öncesi Betonarme Yapılar
Şehir merkezindeki eski mahallelerde (Nailbey, İcadiye, Rızaiye) 1999 öncesi yapılar var. Şehir merkezindeki eski mahallelerde 1999 öncesi yapılar bulunmaktadır.
- Beton Kalitesi: O dönemde hazır beton kullanımı zorunlu değildi. Bu nedenle elle dökülen betonların kalitesi düşüktür (C14-C16).
- Demir Donatı: Düz demir (nervürsüz) kullanılmıştır. Oysa düz demir, betona yeterince tutunamaz. Deprem anında betondan sıyrılır.
- Tasarım Hataları: Bitişik nizam yapılar, depremde birbirine çarpar (çekiçleme). Bitişik nizam yapılarda çekiçleme etkisi görülebilir. Ayrıca, zemin kattaki dükkanlar yumuşak kat oluşur. Zemin kattaki dükkanlar yumuşak kat düzensizliğine neden olur.
2. TOKİ ve Kentsel Dönüşüm (Güvenli Yapılar)
2020 depreminden sonra Elazığ’da büyük bir dönüşüm başladı. Çatalçeşme, Yemişlik, Zafran gibi bölgelerde müteahhitler binlerce yeni konut yaptı.
- Tünel Kalıp Sistemi: TOKİ konutları tünel kalıp sistemiyle inşa edildi. Bu sistem, perde beton ağırlıklıdır. Depreme karşı son derece dayanıklıdır.
- Kayalık Zemin: Yeni evler genelde şehrin yamaçlarındaki (Zafran, Çatalçeşme) sağlam topraklara yapıldı. Yeni konutlar, Elazığ’da deprem riskini yönetmek için doğru bir stratejidir.
3. Elazığ Deprem Riski: Kırsal Yapılar (Kerpiç ve Yığma)
Köylerdeki yapı stoğu hâlâ zayıftır. Çünkü taş ve kerpiç evler genellikle harçsız örülür ve depreme karşı dayanıksızdır. Ayrıca, ağır toprak damlar, depremde çökme riskini artırdığı için tehlike arz etmektedir. Ancak, kırsal dönüşüm projeleri hâlâ sürüyor. Zira, bu projelerin tamamlanması zaman alacaktır.
Risk Azaltma Stratejileri: Mühendislik Çözümleri
Elazığ’daki deprem riski kaçınılmaz bir son (kader) değildir. Bilim ve teknoloji, Elazığ’ın deprem riskinin yönetilmesini sağlar.
1. Bina Performans Analizi
Gözle kontrol yeterli olmadığından, binaların test ettirilmesi (performans analizi) önerilmektedir.
- Karot Testi: Binadan beton numunesi alınır ve basınç dayanımı ölçülür.
- Donatı Tespiti: Röntgen cihazı donatı sayısını ve çapını tespit eder. Sonra korozyon (paslanma) durumu da kontrol edilir.
- Zemin Etüdü: Binanın altındaki zemin sondajla incelenmektedir.
- Modelleme: Tüm verileri mühendisler bilgisayara aktarır ve binanın deprem simülasyonunu yapar. Sonuçta (mühendisler) “Riskli” ya da “Güvenli” raporu verir.
2. Güçlendirme (Retrofitting)
Riskli binalar her zaman yıkılmak zorunda değildir. Bazen güçlendirme mümkündür.
- Karbon Fiber (FRP): Kolonlar karbon fiber kumaşlarla sarılır. Bu işlem, kolonun ezilmesini (veya dağılmasını) önler ve taşıma gücünü artırır.
- Perde Duvar Ekleme: Binaya yeni betonarme perdeler eklenir. Bu perdeler yatay yükü taşıyarak binanın güvenliğini artırır.
- Çelik Mantolama: Kolonlar çelik kafeslerle güçlendirilir.
3. Sismik İzolatör Teknolojisi
Özellikle hastaneler ve kamu binaları için şarttır. Elazığ Fethi Sekin Şehir Hastanesi, sismik izolatör sistemine sahiptir.
- Çalışma Prensibi: Binanın temeli ile gövdesi arasına ekipler esnek izolatörler yerleştirir. Bu sayede deprem anında zemin sallansa da bina (izolatörler sayesinde) sarsıntıdan etkilenmez. Yani bina, sarsıntıdan bağımsız hareket eder. Hatta, teknoloji deprem anında bile ameliyatların devam etmesini sağlıyor. Bu nedenle yeni konut projelerinde de bu teknoloji yaygınlaşmalıdır.
4. Zemin İyileştirme
Uluova gibi yumuşak zeminlerde inşaat yapılacaksa, zemin iyileştirilmelidir.
- Jet Grout: Zemine basınçlı çimento enjekte ederiz. Böylece yeraltında beton kazıklar oluştururuz.
- Fore Kazık: Kazıklar, binanın yükünü yüzeydeki yumuşak zeminden alarak derindeki sağlam kayaya aktarır.
Afet Yönetimi ve Toplumsal Bilinç
Binaları sağlamlaştırmak tek başına yeterli değildir. Aynı zamanda insanları da hazırlamak gerekir.
1. Toplanma Alanları ve Lojistik
Deprem sonrası ilk 72 saat çok kritiktir. Bu nedenle, ilk 72 saat içinde müdahale ve organizasyon hızlı olmalıdır. Şöyle ki, Elazığ’daki toplanma alanlarının altyapısı (su, elektrik, internet) hazır olmalı. Bununla birlikte, konteyner kent alanları önceden belirlenmeli. Özellikle, kış koşulları (soğuk) göz önüne alınmalıdır.
2. Eşya Sabitleme
2020 depreminde birçok yaralanmaya, yapısal olmayan hasarlar neden oldu. Gardıroplar, vitrinler ve mutfak dolapları devrildi.
- Önlem: Evdeki tüm ağır eşyalar duvara sabitlenmelidir. Bu basit işlem, hayat kurtarır.
3. Deprem Çantası ve Plan
Her aile bir afet planı yapmalı. Şöyle ki, afet planı, deprem anında nerede buluşulacağını içermeli. Ayrıca, iletişimin nasıl sağlanacağını içermeli. Ek olarak, deprem çantasında su, fener, düdük ve ilk yardım malzemeleri bulundurulması zorunludur.
Gelecek Projeksiyonu: Bilim Ne Diyor?
Yer bilimciler uyarıyor. DAF’ın Pütürge segmenti kırıldı. Ama Palu ve Bingöl tarafındaki segmentlerde enerji hâlâ birikiyor. Malatya fayı üzerindeki stres de arttı. Bu, Elazığ’ın sismik hareketliliğinin hâlâ sürdüğünü gösteriyor. Şu anda Elazığ deprem riski hâlâ değişiyor. Rehavete kapılmak en büyük hata.
Kentsel Dönüşümün Hızlanması
2020’den sonra yeni evler şehri rahatlatıyor. Ama şehir merkezindeki eski evler hâlâ dönüşmüyor. Nailbey, Çarşı ve Sanayi mahallelerindeki dönüşüm daha çabuk olmalı. Yani, yerinde dönüşüm ya da ada bazlı dönüşüm modelleri desteklenmeli.
Denetim Mekanizması
Yapı denetim firmaları şantiyelerde daha aktif olmalı. Yapı denetim firmaları beton dökümünü ve demir bağlama işlemlerini sıkı sıkıya kontrol etmeli. Çünkü işçilik hataları en iyi projeyi bile çöp eder. Bu çok önemli.
Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
Elazığ merkezde 7.0 üzeri deprem olur mu?
Elazığ merkezden geçen aktif bir ana fay yoktur. Ancak şehrin 20-30 km güneyindeki DAF, 7.0 ve üzeri deprem üretme potansiyeline sahiptir. Zemin büyütmesi nedeniyle, merkezde bu deprem çok şiddetli hissedilir. Yani merkezde fay olmaması, risk olmadığı anlamına gelmez.
Evimin sağlam olup olmadığını nasıl anlarım?
Binanız 2000 yılından önce yapıldıysa riskli olabilir. Kolonlarda çatlak, bodrumda rutubet ve demirlerde paslanma varsa şüphelenmelisiniz. Kesin sonuç için lisanslı bir firmaya “Bina Performans Analizi” yaptırmalısınız.
Zemin kattaki dükkanlar riskli mi?
Eğer dükkan yapmak için duvarlar kaldırılmışsa ve bina “yumuşak kat” haline gelmişse risklidir. Ayrıca kolon kesilmesi gibi illegal müdahaleler binayı ölüm tuzağına çevirir. Bu tür binalar acilen denetlenmelidir.
Yeni TOKİ evleri güvenli mi?
Evet, TOKİ evleri güvenli. Çünkü, inşaatçılar TOKİ evlerini tünel kalıp sistemiyle inşa etti. Şöyle ki, perde beton yoğunluğu çok yüksektir. Ayrıca, inşaatçılar TOKİ evlerini sağlam kayalık zemine kurdu. Nitekim, 2020 ve 2023 depremlerinde TOKİ evleri sınavı başarıyla geçti.
Sonuç: Bilim ve Tedbirle Güvenli Yarınlar
Elazığ’da deprem riski bu bölgenin bir parçası. Onu yok sayamayız. Ama etkilerini azaltabiliriz. Nitekim 2020 depremi bir uyarıydı; 2023 depremi bir ders oldu. Dolayısıyla, şimdi bilimin ışığında hareket etme zamanı. Şöyle ki, sağlam zemin, iyi beton, doğru demir ve sıkı denetim gerekir. Kısacası, bu dört öğe güvenliğin formülü. İşte bu formülle, firmamız Elazığ’ın her mahallesinde, her sokağında bu güvenlik anlayışını yaymak için çalışıyor. Örneğin, zemin incelemesinden güçlendirmeye kadar her alanda yanınızdayız. Depremden korkmak yerine ona hazırlıklı olmalıyız. Zira, güvenli binalar huzurlu bir gelecek demektir. Bu bilinçle Elazığ, acılardan ders alarak daha dirençli bir şehir olma yolunda ilerlemektedir.
Youtube videolarımızı izlemek için buraya tıklayabilirsiniz.
Daha fazla bilgi almak ve bizimle iletişim kurmak için buraya tıklayabilirsiniz.

