Travers Pull Off Testi: Yapışma Mukavemeti Ölçüm Yöntemi

Travers Pull Off Testi: Yapışma Mukavemeti Ölçüm Yöntemi

Bu Yazıyı Paylaş

Yapısal Bütünlüğün Teminatı ve Travers Pull Off Testi Önemi

Modern mühendislik projelerinde yapısal bütünlük sadece ana malzemenin kalitesine bağlı değildir. Ana malzemenin üzerine konulan koruyucu kaplamalar, tamir harçları ve güçlendirme katmanları da yüzeye tutunma yeteneğiyle doğrudan ilişkilidir. Aderans ya da yapışma mukavemeti yüzeye tutunma yeteneğidir. Aderans bir sistemin ömrünü, dayanıklılığını ve güvenliğini belirler. Sistemin ömrü, dayanıklılığı ve güvenliği; aderans kalitesi üzerinden değerlendirilebilir. Sektör uzmanları, sahada aderans ölçmek için travers pull off testi yöntemini en güvenilir yol olarak kabul eder. Travers pull off testi sahada aderans ölçmek için en çok kullanılan testtir. Bu test bir malzemenin alt tabakadan (substrate) dikey çekme kuvvetiyle ayrılmaya karşı direncini ölçer. Ölçüm sonucunu sayısal veri olarak verir.

Korozyon korumalı çelik yapılar, FRP’li beton elemanlar ve sanayi zemin kaplamaları gibi uygulamalarda; kabul kriterleri bu test sonuçlarına göre değerlendirilir. Kabul ya da ret kararını verir. Testin amacı uygulanan katmanın alt tabakayla bir bütün olup olmadığını göstermektir. Eğer yapışma zayıfsa kaplama zamanla kabarır, soyulur ve işini yapamaz. Böylece ana yapı dış etkilere açık kalır. Korozyon gibi geri dönüşü olmayan hasarlar başlar. Dolayısıyla travers pull off testi bir kalite kontrol süreci değildir. Travers pull off testi yapının gelecekteki performansını taklit eder.

Test süreci sadece bir çekme işlemi değildir, daha fazlasını içerir. Bu süreç malzeme bilimi, mekanik ve sayısal incelemenin bir araya gelmesiyle oluşur. Uzmanlar test sırasında sadece bir basınç değerine bakmaz. Aynı zamanda malzemenin kırılma davranışı, esnekliği ve yüzey hazırlığının etkisini de inceler. Uluslararası standartlar bu sürecin her adımını katı kurallarla belirler. Yetkin bir operatör bu standartların dışına çıkmadan çevresel faktörleri de düşünerek testi yapar. Hatalı bir test milyonlarca dolarlık bir projeyi durdurabilir. Ayrıca, uzmanları hatalı imalatı kabul etmeye zorlayabilir. Bu nedenle testin teorik ve pratik altyapısına hakimiyet şarttır.

Aderansın Fiziksel ve Kimyasal Temelleri

Kaplama yüzeye tutunur. Kaplama tutunması mekanik kenetlenme ve kimyasal bağ sayesinde olur. Travers pull off testi mekanik kenetlenme ve kimyasal bağ mekanizmalarının toplam performansını ölçer. Beton gibi gözenekli yüzeyde kaplama malzemesi küçük boşluklara girer ve sertleşince mekanik bir kilit oluşturur. Çelik gibi pürüzsüz yüzeyde ise yüzeyin kumlanması gibi pürüzlendirme ve kimyasal etkileşim öne çıkar. Yani kaplama ve yüzey arasındaki kimyasal bağ da önemlidir. Elde edilen test değerleri, kaplama mekanizmalarının performansını gösterir ve mühendislik analizlerinde temel veri olarak kullanılır.

Yüzey enerjisi, ıslanabilirlik ve kaplamanın viskozitesi aderansı etkileyen mikro faktörlerdir. Test cihazı, yüzey enerjisi, ıslanabilirlik ve kaplamanın viskozitesi aderansın makro düzeydeki sonucunu gösterir. Eğer yüzeyde görünmeyen bir nem tabakası ya da yağ filmi varsa kimyasal bağ oluşmaz ve test sonucu düşük çıkar. Düşük test sonuçlarında yapılan kök neden analizinde; yüzey enerjisi, ıslanabilirlik ve viskozite gibi parametreler yeniden değerlendirilir. Sonuç olarak test sadece sonucun değil, sürecin de denetleyicisidir.

Travers Pull Off Testi: Sektörel Uygulama Alanları ve Gereklilikler

Her sektörün travers pull off testi sonuçlarından beklentileri ve kabul kriterleri farklıdır. Denizcilik sektöründe gemi gövdelerine uygulanan boyalar tuzlu suya ve basınca dayanmalıdır. Burada aranan aderans değerleri çok yüksek olur. İnşaat sektöründe beton tamir harçları mevcut betonla bütünleşmelidir. Burada EN 1542 standardı devreye girer. Genellikle 1.5 MPa ya da 2.0 MPa gibi eşik değerler aranır. Endüstriyel zeminlerde ise forklift ve ağır araç trafiği kaplamanın kesme kuvvetlerine dayanmasını zorunlu kılar. Ancak pull-off testi, kesme kuvvetlerini değil, dikey çekme dayanımını ölçmektedir.

Enerji santralleri, barajlar ve tüneller gibi kritik altyapı projelerinde denetim firmaları test sıklığını ve hassasiyetini artırır. Karbon fiber güçlendirme projelerinde epoksi reçinenin betona yapışması hayati önem taşır. Eğer bu yapışma zayıfsa deprem anında karbon fiber kumaş betondan sıyrılır ve güçlendirme işlevsiz kalır. Mühendisler bu tür projelerde test sonuçlarını statik hesaplamaların bir girdisi olarak kullanır. Dolayısıyla test sonuçları, yapının sismik güvenliğini doğrudan etkileyen kritik bir parametre niteliğindedir.

Metodoloji: Travers Pull Off Testi Adım Adım İcrası

Disiplinli bir yöntem travers pull off testi başarısını getirir. Rastgele yapılan testler, bilimsel veri niteliği taşımaz ve güvenilir sonuçlar vermez. Süreç yüzeyi analiz eder, verileri raporlar; bir zincir gibi devam eder. Zincirin en zayıf halkası testin genel doğruluğunu belirler.

  1. Hazırlık: Test alanının seçimi, ortam koşullarının ölçümü.
  2. Yüzey İşlemi: Zımparalama, temizleme, kurutma.
  3. Dolly (Disk) Montajı: Epoksi hazırlığı, yapıştırma, sabitleme.
  4. Kürlenme Süreci: Yapıştırıcının tam mukavemete ulaşması.
  5. İzolasyon (Kesim): Test alanının çevresinin kesilmesi (Gerekiyorsa).
  6. Yükleme: Cihazın yerleşimi, kuvvet artış hızı, kopma.
  7. Analiz: Kopma yüzeyinin incelenmesi ve veri kaydı.

Operatörler test alanına geldiklerinde önce ortamın sıcaklığını, nemini ve yüzey sıcaklığını ölçer. “Çiğ noktası” (dew point), yüzeyde yoğuşma riskinin bulunup bulunmadığını gösteren kritik bir parametredir. Eğer yüzey sıcaklığı çiğ noktasının altına düşerse ya da çok yakına gelirse test yapılmaz, bekletilir. Çünkü yüzeydeki minik su damlacıkları epoksi yapıştırıcının işini bozar ve sonuçları yanıltır. Bu ortam kontrolü profesyonel bir işin temel şartıdır.

Test disklerini (dolly) yüzeye yapıştırmak çok dikkat ister. İki parçalı yapıştırıcıları üreticinin talimatına göre tam tartar ve karıştırırsınız. Karışım eşit olduğunda kürlenme her yerde aynı olur. Operatör test disklerini yüzeye koyarken döndürür, böylece hava kabarcıkları çıkar. Hava boşlukları stres biriktirir ve bu durum test disklerini erken kırar. Yapıştırılan test disklerini kürlenme süresi boyunca (24-72 saat) titreşimden, sudan ve darbelere karşı korumalıyız.

Test Alanının İzolasyonu: Karot Alma (Coring)

Standartlar (örneğin ASTM C1583) belirli durumlarda test diskinin çevresini kesmeyi zorunlu kılar. Bu işlem test edilen bölgeyi dış kaplamadan ayırır. Teknisyenler diskin çapına uygun elmas uçlu bir pançla kaplamayı alt tabakaya kadar keser. Böylece çekme kuvveti yanlara yayılmaz. Kuvvet sadece diskin altına dik olarak biner.

Kesim yapılmazsa çekme kuvveti kaplamanın bütünlüğünden yanlara da geçer. Bu da test alanının beklenenden büyük çıkmasına yol açar. Yani sonuçta cihaz olması gerekenden çok daha yüksek bir dayanım gösterir. Bu sahte “başarılı” sonuç aslında büyük bir riski gizler. Mühendisler özellikle kalın kaplamalarda ve beton tamirlerinde kesimi şart koşar. Kesim sırasında yüzeye zarar vermemek, su varsa yapıştırıcıyı etkilememek uzmanlık ister.

Yükleme Hızı ve Cihaz Kontrolü

Test cihazının diske bağlanma aşaması, ölçüm doğruluğu açısından en kritik süreçtir. Cihazın çekme ekseni ile diskin merkezi aynı hizada olmalıdır. Eğer eksende bir kayma ya da cihaz tam oturmazsa “soyulma” etkisi ortaya çıkar. Çekme testinde amaç malzemeyi soymak değil, dikey olarak koparmaktır. Soyulma sonuçların çok düşük çıkmasına yol açar. Yeni cihazlar küresel mafsallı başlıklar kullanarak bu hizalama hatalarını azaltır.

Yükleme hızı da test sonucunu doğrudan değiştiren bir faktördür. İlgili standartlar, yüklemenin saniyede belirli bir MPa artış hızıyla (kontrollü hızda) yapılmasını şart koşar. Standart üstü yükleme hızı, malzemenin viskoelastik tepkisi nedeniyle dayanım değerlerini yapay olarak yükseltir. Eğer çok yavaş yüklersek malzeme sarkabilir. Otomatik makineler bu hızı bir motorla ayarlar ve insan hatasını ortadan kaldırır. Manuel makinelerde operatörün deneyimi ve el hassasiyeti sonucu belirler. Cihaz kopma anına kadar yükü lineer olarak artırır ve kopma gerçekleştiğinde en yüksek değeri hafızaya alır.

Travers Pull Off Testi: Kopma Modlarının Analizi ve Yorumlanması

Test sonucunda elde edilen sayısal veri (MPa), analizin sadece bir boyutudur; kopma modunun (Failure Mode) tespiti de en az sayısal değer kadar önemlidir. Mühendisler kırılan diskin altını ve yüzeydeki hasarı inceler. Bu inceleme sayesinde kopmanın hangi katmanda gerçekleştiğini tespit ederler. ISO 4624 standardı bu kopma tiplerini detaylı kodlarla tanımlar.

  • A/B (Adhezyon Kopması): Kaplama ve alt tabaka arasındaki arayüzeyde bir kopmadır. Bu, kaplamanın arayüzeyden alt tabakadan ayrıldığı anlamına gelir.
  • B (Kohezyon Kopması): Kaplamanın kendi iç katmanında kopma.
  • A (Alt Tabaka Kopması): Alt tabakanın (örneğin betonun) kendi içinde kırılması.
  • -/Y (Yapıştırıcı Kopması): Diskin yapıştırıcıdan ayrılması.

İdeal bir testte mühendisler Alt Tabaka Kopması ya da Beton Kohezyon Kopması görmek ister. Başarılı bir beton onarımında kopmanın, tamir harcında veya arayüzeyde değil; alt tabaka (eski beton) içerisinde gerçekleşmesi beklenir. Bu durum, onarım malzemesinin ve aderans kuvvetinin, mevcut betonun çekme dayanımından daha yüksek olduğunu kanıtlar. Beton 3 MPa’da kırıldıysa aderans 3 MPa’dan büyük demektir.

Ancak kopma arayüzeyden (A/B) gerçekleşirse ve değer düşükse uygulama hatası olur. Yüzey hazırlığı yetersizse, astar yanlış uygulanmışsa ya da yüzey kirli ise sorunu anlarız. Proje yöneticileri uygulama hatası olduğunda uygulamayı durdurur ve yöntemi değiştirir. Kopma kaplamanın içinde (B) gerçekleşirse kaplama malzemesinin karışımında ya da kalitesinde sorun aranır. Yapıştırıcı kopması tamamen test hatasıdır ve testin tekrarlanması gerekir. Analiz raporlarında tipler yüzde olarak (%80 A tipi, %20 A/B tipi gibi) gösterilmektedir.

Beton Yüzeylerde Kohezyon Kırılması

Betonarme yapılarda testlerde betonun kopması en sık karşılaşılan ve istenen sonuçtur. Çünkü, çekme kuvveti arttıkça sistem en zayıf halkayı kırar. Kaplama ve yapışma arayüzeyi betondan daha güçlü olduğunda bu nedenle beton yüzeyden bir parça kopar ve disk üzerine düşer. Etkili yüzey hazırlığı (pürüzlendirme, temizlik) sayesinde, malzeme yüzeye nüfuz ederek (penetrasyon) dolayısıyla güçlü bir bağ oluşturur.

Ölçülen kopma değeri, bu bağlamda, denetçiler tarafından betonun yüzey çekme dayanımı (pull-off strength) olarak kabul edilir. Betonun kırıldığı değer şartnamede istenen değerden yüksekse test BAŞARILI olur. Ancak, betonun kırıldığı değer çok düşükse sorun kaplamada değil aksine betonun kalitesindedir. Bu durumda zayıf beton tabakasını çıkarmak ve sonuç olarak sağlam bir zemine geçmek gerekir. Böylece test, mevcut yapının yüzey kalitesi ve dayanımı hakkında somut veriler sunar.

Travers Pull Off Testi: Katmanlar Arası Ayrışma ve Astar Hataları

Çok katmanlı kaplama sistemlerinde kopmanın katmanlar arasında gerçekleşmesi de mümkündür. Bu duruma “katmanlar arası adhezyon kaybı” denir. Uzmanlar diskin altındaki renkleri inceleyerek hangi katmanların ayrıldığını tespit eder. Örneğin astar yüzeyde kalmış ancak ara kat astardan ayrılmışsa sorun astarın “tekrar kaplama süresinin” geçirilmiş olması olabilir. Astar çok sertleştiyse üzerine gelen katman kimyasal veya mekanik olarak tutunamaz.

Bu analizler şantiyedeki uygulama kurallarını denetler. Operatörler her katmanın ne zaman uygulanacağını ve ortam koşullarını kontrol eder. Ayrıca “amin kusması” gibi kimyasal hatalar da katmanların birbirine yapışmasını engeller. Travers pull off testi ise bu kimyasal sorunları fiziksel bir sonuçla ortaya koyar. Çözüm bulmak zorunlu hâle gelir.

Test Cihazı Teknolojisi ve Kalibrasyon Standartları

Güvenilir bir test için, teknisyenler cihazı mutlaka doğrulamalı ve kalibre etmelidir. Firmalar, sektörde farklı tiplerde travers pull off testi cihazları üretir. Bazı cihazlar manuel, bazıları hidrolik, bazıları ise tam otomatik elektronik sistemle çalışır. ISO 7500‑1 standardı bu cihazların doğruluk oranlarını ve kalibrasyon şartlarını belirler. Cihaz uyguladığı kuvveti en az yüzde bir hassasiyetle ölçebilmelidir.

Cihazın temel çalışma şekli pistonla diski yukarı çekmektir. Cihazın ayakları pistonun çektiği sırada oluşan tepki kuvvetini yüzeye aktarır. Ayakların yüzeye tam basması ve çekme ekseninin diske dik olması çok önemlidir. Eksenel kaçıklıklar, diskin dengesiz çekilmesine (soyulma etkisi) neden olarak, gerçek dayanım değerinden daha düşük ve yanıltıcı sonuçlar doğurur. Modern cihazlar hatayı önlemek için kendinden hizalamalı başlıklar kullanır.

Test cihazları, yıllık periyotlarla akredite kuruluşlar tarafından kalibre edilmelidir. Kalibrasyon sertifikası olmayan bir cihazla yapılan test hukuki bir anlaşmazlıkta delil kabul edilmiyor. Ayrıca kullanılan disklerin malzemesi, çapı ve şekli de standartlara uymalıdır. Deforme olmuş ya da temizlenip tekrar kullanılan diskler test sonucunu bozar.

Travers Pull Off Testi: Otomasyon ve Veri Güvenliği

Teknoloji ilerledikçe yaygınlaşan tam otomatik cihazlar, yükleme hızını operatörden bağımsız olarak sabit tutar. Manuel cihazlarda operatör kaynaklı titreşimler yükleme hızında dalgalanmalara yol açarken; otomatik sistemler, elektrik motoru veya hidrolik pompa kullanarak standartların şart koştuğu sarsıntısız ve lineer çekme işlemini tam olarak sağlar.

Ayrıca otomatik cihazlar, verileri hafızaya kaydederek manipülasyona kapalı, güvenilir raporlar oluşturur. Bu özellik veri güvenliği ve veri değiştirilmesinin önlenmesi için çok önemlidir. Proje sahipleri ve denetçiler dijital imzalı test verilerini inceler. Verilerin ilgili standartlara uygunluğunu teknisyenler/biz kontrol ederiz. Örneğin test verileri içinde yükleme hızının doğru olup olmadığına bakar ve doğrular.

Dokümantasyon ve Raporlama Kriterleri

Bir mühendislik testinin güvenilirliğini, raporlamanın niteliği ölçer. Travers pull off testi raporu, sadece sayısal bir veriden ibaret olmayıp; test sürecini tüm detaylarıyla belgeleyen teknik bir dokümandır. ASTM ve ISO standartları bir test raporunda bulunması gereken asgari bilgileri tanımlar. Profesyonel rapor detayları mutlaka içerir:

  • Kimlik Bilgileri: Proje adı, test konumu (GPS veya aks bilgisi), tarih ve saat.
  • Çevresel Veriler: Hava sıcaklığı, yüzey sıcaklığı, bağıl nem.
  • Ekipman Detayları: Cihaz markası, modeli, seri numarası, disk çapı.
  • Yüzey Hazırlığı: Uygulanan temizlik ve pürüzlendirme yöntemi.
  • Kürlenme: Yapıştırıcının tipi ve bekleme süresi.
  • Test Verileri: Her numune için kopma yükü (MPa veya psi), yükleme hızı.
  • Kopma Analizi: Kopma modu (Örn: %100 Beton Kohezyon veya %50 A/B).
  • Görseller: Test öncesi ve sonrası yüksek çözünürlüklü fotoğraflar.

Raporlar, proje teslim dosyasının (as-built) ayrılmaz ve kritik bir parçası olarak kabul edilir. Gelecekte yapıda bir sorun çıkarsa bilirkişiler raporları inceler. Test noktalarının krokisi bölgenin ne kadar dayanıklı olduğunu gösterir.

Travers Pull Off Testi: İstatistiksel Değerlendirme ve Kabul Kriterleri

Proje şartnamelerinde asgari test sayısı ve kabul edilebilir ortalama dayanım değerleri açıkça yazılır. Örneğin; yetkililer, her 500 m² alan için asgari üç test ister ve ortalama değerin 1.5 MPa’nın altında olmamasını bekler. Denetçiler, münferit sonuçlardan ziyade verilerin genel dağılımını ve istatistiksel tutarlılığını inceler. Uygulama hataları (örn. hava boşluğu) nedeniyle tekil test sonuçlarında sapmalar görebiliriz. Tek bir test sonucu kaliteyi tam yansıtmaz. Bu gibi durumlarda, teknisyenler örneklem sayısını artırarak ek testler yapar ve sonuçların doğruluğunu teyit eder.

Varyasyon katsayısı test sonuçlarının tutarlılığını ölçer. Sonuçlardaki yüksek varyasyon (sapma), uygulamanın homojen olmadığını veya test prosedüründe hata yapıldığını gösterir. Uzmanlar bu gibi durumlarda test sayısını artırır; böylece test sonuçları daha güvenilir olur. Kabul kriterleri sadece ortalama değere bakmaz. Aynı zamanda en düşük tekil değere de sınır koyar.

Test Sonrası Onarım

Travers pull off testi doğası gereği tahribatlı (destructive) bir test yöntemidir. Test yapılan noktada kaplama koparılır. Bu test sonucunda beton yüzeyinde kopmalar (oyuklar) meydana gelebilir. Test sonrasında hasar gören bölgeler, yapısal bütünlüğü bozmayacak uygun malzemelerle onarılmalıdır. Uygulayıcılar test noktalarını uygun tamir harçları ve kaplama malzemeleri ile kapatır. Yapılan onarımların, hem estetik hem de teknik açıdan mevcut kaplamayla uyumlu olması sağlanmalıdır. Bu süreç test işleminin son adımıdır. Bu adım profesyonelliği gösterir.

Youtube videolarımızı izlemek için buraya tıklayabilirsiniz.

Daha fazla bilgi almak ve bizimle iletişim kurmak için buraya tıklayabilirsiniz.

İlgili Makaleler