Türkiye, Avrasya, Afrika ve Arabistan levhalarının kesiştiği yerde bulunur. Kesişim noktası, Türkiye’yi dünyanın en aktif sismik bölgelerinden biri yapar. Ege bölgesi ve Marmara bölgesi, deprem tehlikesi söz konusu olduğunda akla gelen ilk yerlerdir. Karadeniz Bölgesi, özellikle Ordu ve çevresi, genellikle deprem konusunda rahat bir tutum sergiler. Ordu deprem riski sıfır değildir; bu risk, uzak ve güçlü fay hatları ile yerel zemin koşullarının karmaşık birleşiminden oluşur. Kritik Ordu deprem riski için toplumsal bilincin artırılması amaçlanır. Ayrıca yapısal güvenlik için profesyonel mühendislik çözümleri sunar. Bu metin, Ordu deprem riski hakkında kapsamlı bir analiz sunmaktadır.
Ordu’nun Jeolojik Konumu ve Resmi Deprem Risk Haritası
Ordu deprem riski değerlendirmesi yaparken, önce Ordu’nun jeolojik konumunu inceleriz. Ordu, Doğu Karadeniz Bölgesi’nde yer alır. Türkiye’nin ana sismik tehdidi Kuzey Anadolu Fay Hattı (KAF) Ordu’nun üzerinde değildir. Ama Ordu, Kuzey Anadolu Fay Hattı’na çok yakındır. Tehlikeli bir mesafededir.
AFAD’ın (Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı) 2018 yılında güncellediği Türkiye Deprem Tehlike Haritası, Ordu deprem riski için net bir çerçeve çizer. Harita, eski sistemdeki “1., 2., 3., 4. Derece” ayrımını bırakmış; yerine “En Yüksek Yer İvmesi” (PGA) değerlerini almıştır. Değerler, deprem tehlikesini ölçmek için bir ölçüt sağlar.
Bu modern harita gösteriyor ki Ordu’nun güney ilçeleri (Mesudiye, Akkuş, Korgan ve Gölköy’ün güney kısmı) KAF’a yakın oldukları için daha yüksek tehlike taşıyor. Ordu’nun kıyı şeridi (Altınordu, Fatsa, Ünye) kağıt üzerinde daha düşük tehlikeli görünür. Ama tehlike ve risk aynı şey değildir. Tehlike, depremin olma ihtimalidir. Risk, depremin zemin ve binalarla çarpıştığında yaratacağı hasardır. Ordu’nun kıyı şeridinin zemini yumuşak, alüvyonludur. Bina stoğu yoğundur. Bu yüzden risk yüksektir. Yani, Ordu deprem riski kıyıda çok daha yüksektir.
Ordu Deprem Riski Ana Tehdit 1: Kuzey Anadolu Fay Hattı (KAF)
Ordu deprem riski için en büyük tehdit dışarıdan (KAF’tan) gelmektedir. Kuzey Anadolu Fay Hattı, yılda yaklaşık 2-2.5 cm kayma hızıyla dünyada en hızlı hareket eden faylardan biridir. Aynı zamanda Kuzey Anadolu Fay Hattı en tehlikeli faylardan biridir.
Ordu Deprem Riski Uzaklık ve Etki
KAF, Ordu’nun güneyinde, yaklaşık 80-100 kilometre uzaktan geçer. Şöyle ki, KAF Tokat (Erbaa-Niksar) ve Erzincan (Kelkit Vadisi) üzerinden ilerliyor. Fakat, KAF’ın 80-100 kilometre mesafesi, deprem mühendisliği açısından uzak sayılmaz.
Tarihsel Gerçekler: Geçmiş, Geleceğin Aynasıdır
Ordu deprem riski bir varsayım değil, gerçektir. Ordu deprem riski tarihsel bir gerçektir. KAF üzerindeki büyük sarsıntılar Ordu’yu defalarca şiddetli bir şekilde etkiledi.
- 1939 Erzincan Depremi (7.9): Türkiye tarihinin en büyük depremidir. Deprem Ordu il merkezinde dahi 6-7 şiddetinde hissettirdi. Deprem, birçok binada ağır hasara ve çok sayıda can kaybına neden oldu.
- 1942 Niksar-Erbaa Depremi (7.0): Deprem Ordu’ya çok yakındı. Ordu ve Ordu ilçelerinde, özellikle Fatsa ve Ünye’de, büyük yıkıma yol açtı. Tarihsel kayıtlar, 1942 Niksar-Erbaa Depremi’nin Ordu deprem riski için ne kadar ciddi bir senaryo olduğunu kanıtlıyor.
Ordu Deprem Riski: Sismik Boşluk ve Gelecek Riski
Uzmanlar, KAF üzerindeki “sismik boşluk” adı verilen, uzun süredir kırılmamış ve enerji biriktiren segmentleri izler. Nitekim, Yedisu segmenti gibi KAF parçaları kırıldığında ortaya çıkan enerji Ordu’yu şiddetle sarsar. Dolayısıyla, KAF’taki 7.0 ve üzeri bir deprem, Ordu deprem riski senaryolarının en önemlisidir.
Ordu Deprem Riski Ana Tehdit 2: Zemin Koşulları (Tehlikeyi Büyüten Faktör)
Bir depremde asıl belirleyici faktör sadece fayın gücü değildir. Yapıların oturduğu zemin de çok önemlidir. Ordu deprem riski açısından en kritik ve en tehlikeli konu zemin karakteridir.
1. Kıyı Şeridi (Alüvyon Zemin)
Altınordu, Fatsa ve Ünye merkezleri alüvyal dolgu zeminler üzerine kurulmuştur. Çünkü Melet, Bolaman ve Elekçi akarsuları binlerce yıl içinde kum, çakıl ve milden alüvyal dolgu zeminler oluşturur. Doğal olarak, alüvyal dolgu zeminler gevşek ve suya doygun olur.
2. Zemin Büyütmesi (Amplification)
Alüvyal zeminler, deprem dalgaları için bir “büyüteç” görevi görür.
- Nasıl Çalışır?: Depremin merkezinden çıkan sismik dalgalar (S dalgaları), sert ana kayada hızlı ilerler. Ama S dalgaları Ordu sahilindeki yumuşak alüvyon tabakaya girdiğinde yavaşlar.
- Enerji Korunumu: Enerjileri kaybolmaz; dalgaların hızı düşerken, genliği (büyüklüğü) artar.
- Sonuç: Zemin büyütmesi etkisi depremin hissedilen şiddetini kat kat artırır. Yani, KAF üzerinde gerçekleşecek 7.0 büyüklüğündeki bir depremi, Ordu sakinleri kayalık iç kesimlerde (örn: Kabadüz, Mesudiye) 5 şiddetinde hisseder. Altınordu sahilindeki yumuşak zeminde ise sakinler 7 şiddetinde (çok daha yıkıcı) hissederler.
3. Sıvılaşma (Liquefaction) Riski
Ordu deprem riski için bir başka ciddi zemin tehlikesi de sıvılaşmadır.
- Kimler Risk Altında?: Kıyıdaki gevşek, kumlu ve yeraltı su seviyesine yakın zeminler (Altınordu, Fatsa, Ünye sahilleri) doğrudan risk altındadır.
- Süreç: Şiddetli bir sarsıntı sırasında, suya doymuş kumlu zemin taşıma gücünü kaybeder. Kum tanecikleri arasındaki suyun basıncı (boşluk suyu basıncı) aniden artar. Zemin, katı bir yapıdan sıvı bir hâle (bataklık benzeri bir yapıya) dönüşür.
- Sonuç: Binalar bu sıvılaşan zemine yan yatar. Yere batar (taşıma gücü kaybı). Zemin yanal olarak kayar (lateral spreading). Bu nedenle, kıyı bölgelerindeki su altı inşaat ve temel mühendisliği projelerinde bu risk mutlaka hesaplanmalıdır.
İkincil Tehdit: Karadeniz Fay Zonu (KFZ)
Ordu deprem riski sadece güneydeki KAF’tan gelmiyor. Kuzeyde denizin içinde de bir tehdit var.
- Offshore Fay Hattı:Karadeniz Fay Zonu (KFZ), Ordu kıyılarına paralel olarak denizin içinden uzanan bir fay sistemidir.
- Fay Tipi (Ters Fay): KAF yatay (strike-slip) bir faydır. Ancak KFZ, bir “ters fay” (thrust fault) karakterindedir. Yani, bir blok diğerinin üzerine bindirme yapar. Bu, sıkışma (kompresyon) rejimini gösterir.
- Deprem Potansiyeli: KFZ’nin üreteceği depremler, KAF kadar büyük olmayacaktır. Fakat, KFZ 6.0 ila 6.8 büyüklüğünde deprem üretebilir. KFZ Ordu’ya daha yakındır. Bu nedenle orta büyüklükte bir deprem bile kıyı şeridinde ciddi sarsıntı yaratabilir.
Tsunami Riski: Karadeniz’de Dalga Tehlikesi
Ordu deprem riski denildiğinde akla genellikle sarsıntı gelir. Ancak KFZ’nin varlığı da tsunami riskini gündeme getirir.
- Neden Tsunami?: KAF gibi yatay faylar genellikle deniz tabanını dikey hareket ettirmez, bu yüzden büyük tsunami yaratmazlar. Fakat Karadeniz Fayı (KFZ) bir ters faydır. Bu fay kırıldığında, deniz tabanını dikey olarak yükseltir veya düşürür.
- İkincil Tetikleyici (Heyelan): Ordu’nun kıta sahanlığı (deniz tabanı) dik yamaçlara sahiptir. KAF ve KFZ kaynaklı şiddetli bir sarsıntı, dik yamaçlarda dev denizaltı heyelanlarını (submarine landslides) tetikler. Denizaltı heyelanları da büyük tsunamiler yaratır.
- Senaryo: Uzmanlar, Ordu deprem riski kapsamında, KFZ üzerinde 6.5 veya daha büyük bir depremin tsunami oluşturabileceğini söylüyor. Bu dalgalar depremden 10-15 dakika içinde Altınordu, Fatsa ve Ünye sahillerine ulaşır. Kıyıdaki alçak alanlar, limanlar ve sahil yolu bu duruma karşı savunmasızdır.
Ordu’nun Yapı Stoğu ve Kentsel Riskler
Deprem öldürmez, bina öldürür. Bu deprem gerçeği, Ordu deprem riski için de geçerlidir.
- Eski Yapı Stoğu: Ordu’nun, özellikle 1999 deprem yönetmeliği öncesinde inşa edilmiş çok sayıda yapısı bulunmaktadır. Bu binalar, modern deprem standartlarına uygun değildir. Olası sorunlar: Yetersiz demir donatısı (nervürsüz çelik kullanımı). Düşük beton kalitesi (C10-C15 sınıfı beton, elle karıştırma). Deniz kumu (tuzlu ve klorürlü) kullanımı (korozyonu hızlandırır). Tasarım hataları (yumuşak kat, kısa kolon, ağır çıkmalar).
- Kaçak Yapılaşma ve Mühendislik: Ordu’da geçmişte mühendislik hizmeti almamış binalar vardır. Zemin etüdü yapılmadan inşa edilmiş binalar vardır. Bunlar, deprem riski açısından en zayıf halkalardır.
- Kıyıdaki Yoğunluk: Nüfus ve yapılaşmanın büyük çoğunluğu alüvyon zeminlerin bulunduğu kıyı şeridinde toplanmıştır. Altınordu, Fatsa ve Ünye kıyı şeridi alüvyon zemin içerir. Olası bir depremde kıyıdaki yoğunluk nedeniyle hasar çok büyük olur.
- Kritik Altyapı: Hastaneler, okullar, kamu binaları ve özellikle Karadeniz Sahil Yolu’nun viyadükleri ve dolgu alanları, Ordu deprem riski açısından özel olarak incelenmelidir.
Risk Azaltma: Ordu Deprem Riskine Karşı Neler Yapılmalı?
Ordu deprem riski yönetilebilir bir risktir. Bireysel ve kurumsal düzeyde adım atmak gerekir.
1. Bireysel Hazırlıklar (Hemen Şimdi)
- Acil Durum Planı ve Çantası: Her aile, deprem anında nerede toplanacağını belirlemelidir (Afet Toplanma Alanı). İçinde su, gıda, ilk yardım malzemeleri, radyo, el feneri ve önemli evrakların bulunduğu bir “Deprem Çantası” her zaman hazır olmalıdır.
- Eşya Sabitleme: Çoğu yaralanma devrilen eşya yüzünden olduğu için, yaralanma riskini azaltmak amacıyla evdeki devrilebilecek ağır eşyalar (dolap, kitaplık, televizyon) duvara sabitlenmelidir.
- Çök-Kapan-Tutun: Deprem anında panikle koşmak yerine, sağlam bir eşyanın (masa vb.) yanına “Çök-Kapan-Tutun” hayat üçgenini oluşturmak gerekir.
- DASK: Zorunlu Deprem Sigortası (DASK) mutlaka yaptırılmalıdır.
2. Yapısal Hazırlıklar (Bina Güvenliği)
En kritik hazırlık binanızın güvenliğidir.
- Bina Deprem Risk Analizi: Eğer binanız 2000 yılından (veya özellikle 1975’ten) önce yapıldıysa, mutlaka lisanslı bir mühendislik firmasına başvurmalısınız.
- Süreç: Binanızdan (veya Binadan) beton numuneleri (karot) alınır ve beton dayanımı (C sınıfı) ölçülür ve böylece betonun ne kadar güçlü olduğu bulunur. Sonra, özel cihazlarla (NDT testleri) duvarların içindeki çelik donatıları (demir) inceler. Çaplarını, sıklığını ve pas (korozyon) durumunu tespit eder.
- Bilgisayarlı Analiz: Mühendisler, bu verilerle binanın 3 boyutlu modelini (TBDY 2018’e göre) oluşturur. Ardından bu modele, Ordu deprem riski senaryosuna uygun (örn: KAF depremi) sismik yükleri uygular ve binanın “performans analizini” yapar.
- Güçlendirme (Retrofitting): Eğer analiz sonucunda bina “Riskli Yapı” çıkarsa, iki seçenek vardır:
- Yıkıp Yeniden Yapma (Kentsel Dönüşüm): En kalıcı ve en güvenli çözümdür.
- Güçlendirme: Eğer mümkünse, bina çelik mantolama, karbon fiber (FRP) sargılama veya betonarme perde ekleme gibi yöntemlerle güçlendirilir.
3. Kentsel Önlemler (Yönetimsel Adımlar)
- Mikro Bölgeleme (Mikrozonasyon): Belediyeler ve yerel yönetimler, ilin deprem risk haritasını daha ayrıntılı hâle getirmeli. Hangi mahalledeki zeminin ne kadar riskli olduğunu (sıvılaşma ya da büyütme riski) mikro bölgeleme çalışmaları belirlemelidir. Belediyeler ve yerel yönetimler, bu haritalara göre imar planlarını da güncellemelidir.
- Zemin İyileştirme: Yeni inşaatlarda zemin etüdü atlanmamalıdır. Yumuşak zeminlerde (sahil şeridi) “kazıklı temel” veya “radye jeneral temel” gibi özel temel sistemleri zorunlu hale getirilmelidir. Gerekirse, “Jet Grout” veya “Taş Kolonlar” gibi zemin iyileştirme teknikleri uygulanmalıdır.
- Tsunami Farkındalığı: Kıyı şeridinde tsunami riski vardır. Yetkililer kıyı şeridinde tsunami riskine karşı uyarı sistemleri kurmalı ve bilgilendirme tabelaları koymalı ve halkı bilinçlendirmelidir.
Sonuç: Korku Değil, Bilinç ve Hazırlık
Sonuçta, Ordu deprem riski sıfır değildir. Orta seviyede bir tehlike ve yüksek yerel riskler bir aradadır. KAF’ın uzak ama güçlü tehdidi ve kıyıdaki alüvyon zeminlerin etkisi Ordu deprem riskini artırmaktadır. Bu yüzden Ordu deprem riskini ciddiye almamız gerekir. Depremden korkmak yerine ona hazırlanılmalıdır, çünkü yapısal güvenlik bir tercih değil, zorunluluktur. Güvenli bir gelecek, bilim ve mühendislikle inşa edilir.
Youtube videolarımızı izlemek için buraya tıklayabilirsiniz.
Daha fazla bilgi almak ve bizimle iletişim kurmak için buraya tıklayabilirsiniz.

