Nevşehir Deprem Riski: Kapadokya’nın Sismik Analizi

Nevşehir Deprem Riski: Kapadokya'nın Sismik Analizi

Bu Yazıyı Paylaş

Türkiye Alp-Himalaya deprem kuşağı içinde yer alır. Türkiye’de deprem hareketi çok yoğundur. Yoğun sismik aktivite, ülkenin genelinde farklı risk faktörlerine neden olmaktadır. Nevşehir volkanik tüflerle şekillenen bir bölge olarak bilinir. Nevşehir genelde deprem riskinin düşük olduğu şehirler arasındadır. Ama yer bilim verileri Nevşehir’in riskini yeniden düşünmemiz gerektiğini gösterir. Nevşehir’in deprem riski göz ardı edilmemelidir. Nevşehir deprem riski Nevşehir’in çevresindeki aktif fay zonlarını içerir. Bu risk; volkanik zemin yapısı ve tarihsel deprem kayıtları ışığında çok yönlü olarak ele alınmalıdır. Şehir merkezi ve ilçeler büyük bir fay hattının üstünde oturmasa da Tuz Gölü Fay Zonu etkilidir. Ecemiş Fayı ve Orta Anadolu’nun diğer kırık sistemlerinin etkisi altındadır. 2023’te Kahramanmaraş’ta büyük bir deprem oldu. O depremden sonra Nevşehir halkında da haklı bir endişe oluşmuş ve bilinçlenme süreci başlamıştır. Yani şehrin depremselliğini sadece fay hattına uzaklığına bakarak ölçmek yetmez. Zemin ve yapı etkileşimini de incelemek gerekir. Bölgesel tektonik hareketlerin incelenmesi ve analizi hayati önem taşır.

Nevşehir Kapadokya’nın volkanik bölgesinin ortasında yer alır. Erciyes, Hasan Dağı ve Melendiz Dağı gibi volkanların milyonlarca yıl önceki faaliyetleri (püskürmeleri) sonucu tüf ve lav tabakaları oluşmuştur. Tüf ve lav tabakaları bölgenin jeolojik yapısını belirler. Tüf yumuşak ama dayanıklılığı değişen bir kayaçtır. Toprak deprem dalgalarının hareketini etkileyebilir. Sert kayalar deprem enerjisini azaltır. Gevşek tüf ve alüvyon topraklar ise sarsıntıyı artırır. Binalara daha çok zarar verir. Dolayısıyla Nevşehir’de deprem riski incelenirken toprak etütleri önemlidir. Mikro bölgeleme çalışmaları fay haritaları kadar önem taşır. Mühendisler ve şehir planlamacıları, bu veriler ışığında güvenli yapılaşma için bir yol haritası oluşturmalıdır.

Nevşehir’i Etkileyen Aktif Fay Hatları

Nevşehir il merkezinden geçen ve “diri fay” olarak nitelendirilen büyük bir kırık hattı bulunmamaktadır. Ama bu şehrin deprem tehlikesinden tamamen kurtulduğu anlamına gelmez. Şehri çevreleyen ve sismik enerji yaratan önemli fay sistemleri vardır. Bunların başında şehrin batısında yer alan Tuz Gölü Fay Zonu gelir. Türkiye’nin en büyük ve tehlikeli kırık hatlarından biri olan Tuz Gölü Fayı meydana gelebilecek 6.5 ve üzeri büyüklükteki bir deprem, Nevşehir’in batı ilçelerini doğrudan etkileyecektir. Acıgöl, Gülşehir ve Hacıbektaş ciddi sarsıntılar yaşayabilir. Enerji transferi prensibine göre, komşu illerde meydana gelen depremler bölgeyi etkileyebilir. Zemin koşulları ne olursa olsun Nevşehir’de de yıkıcı etkiler yaratabilir.

Şehrin güneyinde ve doğusunda Ecemiş Fay Zonu bulunur. Kayseri civarında Erciyes Fayı gibi aktif faylar bulunmaktadır. Orta Anadolu’nun en belirgin faylarından biri olan Ecemiş Fayı, tarihsel dönemlerde aktif olmuştur. Ayrıca Nevşehir’in kuzeyinden geçen Gümüşkent Fayı risk yaratır. Yanındaki kırıklar da bölgesel risk yaratır. Derinkuyu ve Ürgüp bölgeleri volkanik izler taşıyan kırıklara yakındır. Nevşehir deprem riski haritaları güncellenirken MTA tarafından tespit edilen faylar dikkate alınır. Aktif fayların yeri ve gücü göz önünde tutulur. Yerbilimciler; fayların suskunluk dönemlerini ve tekrarlanma periyotlarını inceleyerek olası deprem senaryoları hazırlar.

Zemin Yapısı ve Volkanik Tüflerin Davranışı

Kapadokya’da peribacaları ve yeraltı şehirleri volkanik tüfün aşınmasıyla ortaya çıktı. Tüf tabakası Nevşehir’in yer yapısının temelini oluşturur. Tüf gözenekli ve hafif bir kayadır. Bu tüf zeminlerin taşıma gücü genellikle yeterli kabul edilmektedir. Ama suyla temas ettiğinde ya da parçalanmaya başladığında özelliklerini kaybeder. Deprem anında zemin büyütmesi (amplifikasyon) riski yüksektir. Özellikle vadi tabanlarındaki alüvyonlu topraklarda risk fazladır. Ayrışmış tüf katmanlarında bu risk çok fazladır. Sağlam kaya ve gevşek zemin üzerine inşa edilen binalar, aynı depremden farklı şekillerde etkilenir.

Kızılırmak Nehri Gülşehir ve Avanos ilçelerinden geçer. Gülşehir ve Avanos ilçelerinde nehir yatağı boyunca, suya doygun kum ve kilden oluşan alüvyon zeminler bulunur. Suya doygun kum ve kilden oluşan alüvyon zeminler, sıvılaşma riski taşır. Sıvılaşma deprem sarsıntısı sırasında zeminin taşıma gücünü kaybetmesidir. Bu durum, zeminin sıvı gibi davranmasına neden olur. Sıvılaşma olduğunda binalar çökebilir ya da yan yatabilir. Nevşehir deprem riski analizlerinde nehir kenarındaki yerleşimlerin zemin etütleri önemlidir. Yeraltı şehirleri ve doğal boşlukların bulunduğu bölgelerdeki yapı yükleri, çökme riski oluşturabilir. Yeraltı şehirleri ve doğal boşlukların bulunduğu bölgelerdeki riskleri göz önüne almak gerekir. Zemin mekaniği mühendisleri bu karmaşık yapıyı çözmek için ölçümler yapar. Sondaj ve jeofizik ölçümler yaparlar.

Nevşehir Deprem Riski: Tarihsel Depremler ve Bölgesel Hafıza

Tarihsel kayıtlara göre Nevşehir, 1900 yılından bu yana yıkıcı büyüklükte bir depremin merkez üssü olmamıştır. Ama büyük depremler, Nevşehir çevresini hep etkilemiştir. 1938 Kırşehir depremi ve 1940 Yozgat depremi, Nevşehir’de de şiddetle hissedilmiş ve bazı kerpiç evlerde hasara yol açmıştır. Yakın zamanda 1999 Marmara depremi ve 2011 Van depremi gibi uzaktaki depremler etkilemiştir. Nevşehir’deki yüksek katlı binaları sallamış. Uzak odaklı depremlerin yüksek katlı binaları etkilemesi, uzun periyotlu sismik dalgaların Nevşehir zemininde etkili olduğunu göstermektedir.

Tarihsel sessizlik bir avantaj gibi görünse de, aslında sismik boşlukların ve enerji birikiminin habercisidir. Orta Anadolu’daki fayların deprem tekrarlanma periyotları uzundur. Kuzey Anadolu Fay Hattı’na göre çok daha uzun binlerce yıl bile olabilir. Bu uzun sessizlik dönemi, halk arasında “burada deprem olmaz” algısını güçlendirmektedir. Yapılaşmada rehavete yol açar. Ama 2023’teki asrın felaketi hatırlattı. Türkiye’nin hiçbir yerinin tam güvenli olmadığını acı bir şekilde hatırlattı. Nevşehir deprem riskini modern bilimin öngörüleriyle yönetmeliyiz. 2020’de Niğde Bor’da 5.1 büyüklüğünde bir deprem oldu. Bu deprem, bölgedeki fayların hâlâ aktif olduğunu kanıtlamıştır.

Yapı Stoğunun Durumu ve Kentsel Dönüşüm

Şehrin deprem güvenliğini etkileyen en önemli faktör bina kalitesidir. Nevşehir’de bina iki gruba ayrılıyor: eski mahallelerdeki tarihi bina. Ve yeni bölgelerdeki modern bina. Mühendislik hizmeti almadan inşa edilen eski yığma taş ve kerpiç binalar, depreme karşı oldukça savunmasızdır. Düşük kaliteli harçla örülen duvarlar, yatay deprem yüklerine karşı dayanıksızdır. Orta büyüklükte bir depremde bile bina kolayca zarar görür.

2000 sonrası yeni yapılaşma bölgelerinde inşaatçılar hazır beton kullanıyor. Nervürlü demir kullanımı artmış ve yapı denetim sistemi etkin hale gelmiştir. Ama 1999 öncesi inşa edilen çok katlı betonarme binalar hâlâ risk oluşturuyor. Bu binalarda genellikle elle dökülen beton kullanılmıştır. Kalitesi düşük demir, korozyona uğrar ve prosedürler zemin etüdünü yeterince gerçekleştirmez. Bu da ciddi güvenlik açıkları yaratıyor. Yüksek deprem riski nedeniyle, Nevşehir’de kentsel dönüşüm projeleri büyük önem taşımaktadır. Nevşehir Belediyesi ve TOKİ birlikte projeler yürütüyor. Riskli alanları temizliyor ve halkı güvenli konutlara taşıyor. Özellikle kale etrafındaki yamaç yerleşimlerin temizlenmesi önemlidir. Kale çevresindeki dönüşüm tarihi mirası ortaya çıkardı. Kale’nin bu dönüşümü çürük yapı stoğunu da temizledi.

Nevşehir Deprem Riski: İlçe Bazlı Risk Değerlendirmesi

Nevşehir’in ilçeleri farklı jeolojik ve tektonik özelliklere sahiptir. Bu nedenle risk seviyeleri bölgesel olarak farklılık gösterir:

İlçeZemin YapısıTemel Risk Faktörü
Nevşehir MerkezVolkanik Tüf / YamaçKaya Düşmesi, Eski Yapı Stoğu
AcıgölVolkanik / DüzlükTuz Gölü Fay Zonu’na Yakınlık
AvanosAlüvyon / TüfZemin Sıvılaşması (Kızılırmak), Yumuşak Zemin
GülşehirAlüvyon / KilTuz Gölü Fayı ve Sıvılaşma Riski
ÜrgüpTüf / KayalıkKaya Düşmesi, Mağara Çökmesi
DerinkuyuVolkanik / DüzlükEcemiş Fayı Etkisi
HacıbektaşKarışık ZeminKırşehir Faylarına Yakınlık
KozaklıTermal BölgeJeotermal Kırıklar, Zemin Yapısı

Acıgöl ve Gülşehir ilçeleri Tuz Gölü Fay Zonu’na daha yakındır. Konumları gereği bu ilçeler daha yüksek risk taşımaktadır. Avanos ve Gülşehir’in nehir yatağındaki mahalleler maruz kalır. Bu bölgeler, zemin büyütmesi ve sıvılaşma riskine maruz kalmaktadır. Ürgüp ve Merkez ilçesindeki yamaç yerleşimleri, deprem kaynaklı kaya düşmesi tehlikesiyle karşı karşıyadır. Nevşehir’in deprem risk planı, her ilçe için ayrı ayrı hazırlanmalıdır. Her ilçe dinamiğine göre şekillendirilmelidir.

İkincil Afetler: Kaya Düşmesi ve Mağara Çökmeleri

Kapadokya, kendine has jeolojik yapısıyla diğer bölgelerden ayrılır. Deprem anında, bu bölgede ikincil afet riskleri de artış gösterir. Kapadokya bölgesindeki peribacaları ve dik tüf yamaçlar, erozyon nedeniyle hassas bir dengededir. Şiddetli bir sarsıntı bu dengeyi bozar ve bunun sonucunda kaya blokları evlerin ya da yolların üzerine düşebilir. Tarihte Ürgüp ve Ortahisar bölgelerinde kaya düşmesi olayları olmuş, hatta can ve mal kaybına yol açmıştır. AFAD ve yerel yönetimler bu nedenle riskli kayaları bulur; ya sabitler ya da kontrollü bir şekilde düşürür.

Ayrıca, bölgedeki çok sayıda yeraltı şehri, depo ve tünel; zemin stabilitesi açısından risk oluşturmaktadır. Yüzeye yakın boşlukların üzerindeki binalar bu yüzden deprem sarsıntısıyla çökme riski taşır. Kaçak açılan ve haritalanmamış tüneller, Nevşehir deprem riski yönetimini zorlaştırır. Mühendisler, zemin etütlerinde boşlukları tespit etmek için mikrogravite ve rezistivite gibi jeofizik yöntemler kullanır.

AFAD ve Acil Durum Yönetimi

Nevşehir İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD) hazırlık yapıyor. İl Afet Risk Azaltma Planı çerçevesinde prosedür, şehrin risk haritalarını güncelledi, eylem planlarını belirledi. İlgili kurumlar, toplanma alanlarını halka duyurmuştur ve böylece vatandaşların bilgilenmesini sağladı. Turistik bir bölge olan Nevşehir, ayrıca yoğun ziyaretçi akınına uğramaktadır. Bu nedenle, afet planlamasında turistlerin tahliyesi ve güvenliği de gündeme geliyor. Otellerin deprem güvenliği ve otellerin personelinin eğitimi, süreçteki kritik bir parçadır.

Halkın bilinçlenmesi, risk azaltmanın temelidir. Okullar, kamu kurumları ve turizm sektörü deprem eğitimi verir ve bu sayede panik havasını önlemeye çalışır. Yetkililer, buna ek olarak, gönüllü arama kurtarma ekiplerinin sayısını artırıyor ve ekiplerin donanımlarını güçlendiriyor. Nevşehir deprem riski karşısında sadece devlet değil, bireyler de sorumluluk almalıdır. Eşyaların sabitlenmesi, DASK yaptırılması ve binaların güçlendirilmesi, vatandaşın alabileceği en etkili önlemlerdir.

Nevşehir Deprem Riski: Mühendislik Çözümleri ve Yapı Denetimi

Güvenli yapılar, ancak sıkı denetim mekanizmalarıyla mümkündür. Ve doğru mühendislik hizmetiyle mümkün olur. Tasarım prosedürleri, Nevşehir’de yeni yapılan her binayı 2018 Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği’ne uygun planlar. Yapı denetim firmaları bina denetimini gerçekleştirir. Zemin etüdü raporu inşaatın en kritik aşamasıdır. Laboratuvar, tüf zeminin özelliklerini test eder. Mühendis zeminin özelliklerine göre temel sistemi seçer. Mühendisler radye temel sistemini tercih eder. Radye temel yükü zemine eşit dağıtır.

Yüksek katlı binalar ve kamu binaları için sismik izolatör yaygın değildir. Beton kalitesi C30 ve üzeri sınıflara çıkarılmakta, demir işçiliği standartlara uygun hale getirilmektedir. Mevcut binaların performans analizleri yapılarak güçlendirme gerektiren yapılar tespit edilmektedir. Prosedürler, karbon fiber veya çelik mantolama gibi yöntemlerle yapıları depreme dayanıklı kılar. Ya da perde beton ekleme gibi yöntemlerle binaları depreme hazır hâle getiriyoruz. Nevşehir’in deprem riski, mühendislik bilimi sayesinde yönetim olanağı sunar.

Turizm Tesislerinin Güvenliği

Kapadokya, Türkiye’nin gerçekten en büyük turizm yerlerinden biridir. Kaya oteller ve tarihi konaklar, turistlerin çok sevdiği yerlerdir. Kaya otellerin ve tarihi konakların deprem güvenliği, can güvenliği ve ülke imajı için bu nedenle çok önemlidir. Bu kaya oyma yapılar, her ne kadar tek parça oldukları için depreme dayanıklı kabul edilse de, kayadaki doğal çatlaklar ve eklem takımları risk yaratabilir. Dolayısıyla, her restorasyon projesinde deprem güvenliği mutlaka öncelik olmalı ve kaya otellerin ve tarihi konakların güçlendirilmesi dikkatle yapılmalıdır.

Restorasyonda kullanılan malzemeler, yapının özgün dokusuyla uyumlu olmalıdır. Seçilen malzemeler, bununla birlikte, deprem yüklerini de karşılama niteliğini taşımalıdır. Restorasyon uzmanları bu amaçla, çimento temelli sert harçlar yerine esnek, yani nefes alabilen hidrolik kireç harçları tercih eder. Uygulamalarda, hidrolik kireç harçlarının daha iyi performans gösterdiği gözlemlenmektedir. Turizm tesisleri, acil durum eylem planlarını çok dilli hazırlar ve tatbikatlarla test eder. Nevşehir’deki deprem riski yönetimi, sonuç olarak, turizmin sürdürülebilirliği için vazgeçilmezdir.

Nevşehir Deprem Riski: Bilimsel Çalışmalar ve Üniversite İşbirliği

Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi, bölgedeki jeoloji ve sismoloji araştırmalarının merkezidir. Üniversitenin ilgili bölümleri; yerel zemin koşullarını ve aktif fayları inceleyerek topladığı bilimsel verileri yerel yönetimlerle paylaşır ve bu sayede şehir planlamasına yön verir. Ayrıca TÜBİTAK ve MTA projeleri, bölgenin sismik tehlike haritasının sürekli güncellenmesine katkı sağlar.

Pomza madenciliği, Nevşehir ekonomisine katkı sağlar. Ancak, maden sahaları yerleşim yerlerine çok yakındır. Bu yakınlık nedeniyle, madenciliğin oluşturduğu boşluklar zeminin stabilitesini bozar. Bilim insanları işte bu yüzden, madencilik faaliyetlerinin denetlenmesi ve eski ocakların rehabilite edilmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Bilgi, her zaman korkuyu yener; dolayısıyla, Nevşehir halkı jeolojik gerçekleri bilimsel verilerle öğrendikçe daha rasyonel önlemler alır.

Gelecek Projeksiyonları ve Sonuç

Nevşehir, masalsı bir doğa ve eski bir tarih barındıran, eşsiz bir doğa ve tarih mirasına sahiptir. Ancak, bu güzel manzaranın altında bir jeolojik gerçek var; bu da deprem riskini getiriyor. Tuz Gölü Fayı ve Ecemiş Fayı gibi büyük fay hatlarıyla komşu olması, şehri sürekli tetikte tutuyor. Deprem, mutlaka gerçekleşecek bir doğa olayı olsa da, alınacak önlemler felakete dönüşmesini engeller. Doğru mühendislikle sağlam bir zemine kurulan binalar, deprem karşısında güvenliğin temelini sağlar.

Kentsel dönüşümün hızlanması ve yapı denetiminin etkinleştirilmesi gerekmektedir. Toplumsal bilinç de artar; dolayısıyla, Nevşehir daha güvenli bir geleceğe taşınır. Nevşehir’deki deprem riski; korkuyla değil, hazırlık ve bilinçle yönetilmelidir. Yerel yönetimler, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları (STK’lar) ve vatandaşların iş birliği; sürecin başarısını belirleyen en önemli faktördür. Unutmayın ki, deprem değil ihmal ve çürük binalar öldürür. Güvenli bir Nevşehir inşa etmek, toplumun ortak sorumluluğu ve hedefidir.

Youtube videolarımızı izlemek için buraya tıklayabilirsiniz.

Daha fazla bilgi almak ve bizimle iletişim kurmak için buraya tıklayabilirsiniz.

İlgili Makaleler

Sinop Deprem Riski: Karadeniz'in Jeolojik Analizi
Blog

Sinop Deprem Riski: Karadeniz’in Jeolojik Analizi

Türkiye, Alp-Himalaya orojenez kuşağı üzerinde yer alması nedeniyle dünyanın en aktif sismik bölgelerinden biridir. Bu coğrafi gerçeklik, ülkenin doğusundan batısına kadar hemen her noktada sismik