Su Altı Görüntüleme Sistemleri: Görsel Kontrol Yöntemleri

Su Altı Görüntüleme Sistemleri: Görsel Kontrol Yöntemleri

Bu Yazıyı Paylaş

Deniz altı altyapısı, çağdaş dünyanın enerji ve iletişim ağlarının omurgasını oluşturur. Bu yapı; boru hatları, platformlar ve deniz altı kabloları gibi hayati öneme sahip bileşenleri barındırır. Tüm bu unsurlar, okyanusun binlerce metre derinliğinde sorunsuz bir şekilde işlevini sürdürür. Ancak, aşırı basınç ve şiddetli korozyon sürekli bir tehdit oluşturur. Bu yüzden, bu parçalardan birinde bir arıza meydana gelirse, onarım süreci kara üzerindeki işlerden çok daha karmaşık bir hâl alır. İşte tam da bu kritik anda, özgün su altı görüntüleme sistemleri (underwater imaging systems) faaliyete geçirilir. Kısacası, uzmanlar su altı görüntülemeyi mühendisliğin en zahmetli kollarından biri olarak nitelendirir. Bu yüksek teknoloji odaklı su altı görüntüleme sistemleri operasyonları yürütülür. Bu çerçevede, sertifikalı dalgıç (veya sörveyör) ekibimiz ve modern ekipmanlarımız mevcuttur. Derin denizlerde enerji altyapısının denetimi (veya sökümü ya da onarımı) için emniyetli ve etkili çözümler sunulur.

Su Altı Görüntüleme Sistemleri Neden Hayati Önem Taşır?

Su altı görüntüleme sistemlerinin tek amacı göze hitap eden fotoğraflar çekmek değildir. Aksine, bu ileri teknoloji ekipmanlar, milyarlarca dolarlık altyapının korunması konusunda hayati bir rol oynar ve [altyapının] bütünlüğünün sağlanması konusunda da önemlidir.

1. Su Altı Görüntüleme Sistemleri: Güvenlik ve Yapısal Bütünlüğün Korunması

Köprü ayaklarındaki oyulma (scour) ya da platform temellerindeki ince çatlaklar, yerden bakıldığında neredeyse tamamen gözden kaçar. Ancak bu küçük kusurlar, zamanla genişleyerek beklenmedik bir yıkıma dönüşebilir. Derinlikte görev yapan profesyonel dalış ekibi, kullandığı su altı görüntüleme sistemleri ile bu tehlikeleri henüz küçükken ortaya çıkarır. Böylece mühendisler, gerekli önlemleri zamanında alarak felaketin önüne geçebilir.

2. Su Altı Görüntüleme Sistemleri: Ekonomik Verimlilik ve Bakım

Bir boru hattındaki ufak bir sızıntı, milyonlarca dolarlık ürünün kaybına dönüşür. Geminin pervanesine dolanan basit bir halat ise, teknenin haftalarca limanda kalmasına yol açar. Su altı görüntüleme sistemleri, bu tür sorunların konumunu çabucak tespit eder. Onarım süresini (downtime) olabildiğince kısaltır. Örneğin, marina dalış hizmetlerinde yapılan hızlı bir pervane taraması, geminin pahalı kuru havuz maliyetlerinden kurtulmasını sağlar.

3. Su Altı Görüntüleme Sistemleri: Yasal ve Sigorta Uyumluluğu (Class Survey)

Liman otoriteleri ile DNV, Lloyd’s, ABS gibi uluslararası sınıflandırma kuruluşları, titiz kurallar uygular. Öyle ki, gemilerin, platformların ve liman yapılarının periyodik su altı incelemelerinden geçirilmesi zorunludur. Şirketimizin sunduğu su altı görüntüleme sistemleri ile hazırlanan resmi sörvey raporları, bu yasal gereklilikleri eksiksiz karşılar. Sigorta poliçelerinin geçerliliğini kanıtlayan belge niteliği taşır.

4. Su Altı Görüntüleme Sistemleri: Çevresel Koruma ve Bilimsel Çalışmalar

Ekipler, su altı görüntüleme sistemlerinin sağladığı detaylı perspektiften yararlanarak, kirlilik kaynaklarını (örneğin yasa dışı deşarj hatları gibi) tespit ediyor. Aynı zamanda, hasarlı borulardan kaçak olarak sızan petrolü yüksek çözünürlükte kayda alırlar. Bilim insanları ise bu teknolojileri, deniz tabanı biyoçeşitliliğini incelemek ve iklim değişikliğinin etkilerini belgelemek amacıyla kapsamlı bir şekilde kullanır.

En Büyük Zorluk: Sualtı Ortamı Neden Zor?

Su altı görüntüleme sistemleri tasarlamak, mühendislerin fizik kurallarına karşı yürüttüğü bir savaş gibidir. Su, ışığı ve sinyalleri “yutar”.

1. Işığın Emilimi (Light Absorption) ve Renk Kaybı

Su, ışığı havaya göre çok daha hızlı soğurur. Özellikle kırmızı ve turuncu tonlar, suyun ilk 5-10 metre içinde neredeyse tamamen kaybolur. Derinlik arttıkça ortam önce yeşile, ardından zifiri bir maviye bürünür. Bu sebeple, 30 metreyi geçen bir derinlikte doğal ışıkla renkli görüntü elde etmek imkânsız hâle gelir. Bu sınırlamayı aşmak için tüm su altı görüntüleme sistemleri, güçlü yapay ışık kaynaklarına sahip olmak zorundadır. Genellikle LED tabanlı kaynaklar kullanılır.

2. Bulanıklık (Turbidity) ve Geri Saçılma (Backscatter)

Görüntü kalitesinin baş düşmanı (veya en büyük zorluğu) bulanıklıktır. Su içinde asılı duran çamur, silt ve plankton gibi mikroskobik parçacıklar, ışığı sis perdesi gibi dağıtır. Işık kaynağı kameraya çok yaklaştığında, bu parçacıklardan yansıyan ışık sensörü kör eder. Tıpkı sisli bir yolda uzun farları yakmak gibi. Uzmanlar bu fenomeni “geri saçılma” (backscatter) olarak tanımlar. Bu sorunu önlemek için profesyonel dalış ekibi ışık kaynaklarını kameradan mümkün olduğunca uzakta konumlandırır.

3. Basınç (Pressure) ve Sızdırmazlık

Derinlik yükseldikçe, suyun basıncı da çabucak artar. Her on metrede bir bar eklenir. Yüz metre derinlik, bir kameranın üzerine santimetrekare başına 10 kg’lık bir kuvvetin uygulanması demektir. Bu nedenle, tüm su altı görüntüleme sistemleri ekipmanları (kameralar, ışıklar, konektörler) titanyum ya da kalın alüminyum bir “housing” (muhafaza) içinde korunur. Ezilmemek için bu gereklidir.

4. Veri İletişimi (Data Transmission)

Radyo dalgaları (Wi-Fi ya da 4G gibi) suyun içinde işe yaramaz. Bu yüzden su altından yüzeye canlı video iletmenin yalnızca iki seçeneği vardır.

  1. Kablo (Tether): Görüntüyü fiber optik ya da koaksiyel kablo vasıtasıyla su yüzeyine aktarır. (Dalgıçlar ve ROV’lar bu çözümü tercih eder.)
  2. Akustik Sinyaller: Ses dalgalarının iletimine dayanır. Fakat ses sinyallerinin hızı sınırlı ve bant genişliği dardır. Video gibi yüksek veri akışı gerektiren uygulamalarda yetersiz kalır.

Su Altı Görüntüleme Sistemleri Yöntem 1: Dalgıç Tabanlı Görüntüleme Sistemleri

Denizaltı görüntüleme sistemlerinde hâlen en esnek ve en yetkin araç insandır.

1. Profesyonel Dalgıç (Görsel Denetim – GVI)

Bazen en gelişmiş teknoloji, deneyimli bir dalgıcın keskin gözü ve narin dokunuşunda gizlidir. Dalgıçlarımız bir çatlağın ince dokusunu hisseder. Ya da bir yapının hafifçe sallanıp sallanmadığını tespit eder. Fakat bu denetimler mutlaka kayıt altına alınmalıdır.

2. Kask Kamerası (CCTV – SSD)

Bu, modern ticari dalışın kalbinde yer alan bir ilkedir. Ekibimiz, bu zahmetli görevlerde SCUBA (tüplü dalış) kullanma ihtimalini bir kez dahi gündeme getirmez. Yerine “Satıh Destekli Dalış” (SSD) sistemini devreye sokar. Sonuç olarak biz, operasyonlarımızı bu yöntemle yürütürüz.

  • Sistem: Dalgıcın oksijen akışı, veri iletişimi ve görüntü sinyali, hortum (umbilical) aracılığıyla yüzeydeki gemiye bağlanır.
  • Kamera: Dalgıcın kaskına yüksek çözünürlüklü bir CCTV kamerası ve güçlü LED ışıkları takıyoruz.
  • Canlı Yayın: Yüzeyde konumlanan mühendis ya da müşteri, dalgıcın gözünden aktığı görüntüyü anında izliyor. Bu imkân sayesinde “Biraz sola dön”, “O çatlağa yaklaş” gibi talimatlarla kontrolü doğrudan eline alabiliyor. Marina dalış hizmetlerinde ve su altı inşaat projelerinde bu yöntemi en çok tercih edilen çözüm olarak görüyoruz.

3. Elde Taşınan Video ve Fotoğraf Sistemleri

Bazen kask kamerası yalnızca geniş bir bakış açısı sağlar. Fakat sigorta raporları ya da mühendislik analizleri gibi durumlarda biz çok daha yüksek çözünürlükte fotoğraflar isteriz. Bu tür gereksinimlerde, dalgıçlarımız özel muhafazalar (housings) içinde profesyonel DSLR fotoğraf makineleri kullanır. Ya da GoPro gibi video kameralar kullanırlar.

Su Altı Görüntüleme Sistemleri Yöntem 2: ROV Görüntüleme Sistemleri (Robotik Gözler)

İnsan dalgıcın inemeyeceği kadar derin ya da tehlikeli (kirli) sularla karşılaştığımızda, bu ortamları keşfetmek için robotları devreye alırız.

ROV (Uzaktan Kumandalı Sualtı Aracı) Nedir?

ROV, bir gemi ya da kıyıdan bağlanan kablo (tether) üzerinden uzaktan kumanda edilen, insansız bir sualtı robotudur. Bu robot aynı zamanda su altı görüntüleme sistemleri için en kritik araçlarından biridir.

1. Gözlem Sınıfı ROV (Eyeball ROV)

Bu robotlar, küçük boyutları, çevik hareket kabiliyetleri ve yüksek hızlarıyla öne çıkar. Çoğu zaman bir bavulun içine sığacak şekilde tasarlanırlar.

  • Görev: Temel amacı “görmek” olan bu cihaz, güçlü ışıklar ve yüksek çözünürlüklü HD/4K kameralarla donatılmıştır.
  • Kullanım Alanı: Arama-kurtarma dalış görevlerinde kayıp nesneleri bulmak için idealdir. Ekipler, batık bir aracı çıkarmadan önce durumunu belirler ya da hızlı liman denetimlerini gerçekleştirir.

2. Çalışma Sınıfı ROV (Work-Class ROV – WROV)

Bu araçlar, su altı inşaat sahasında “ağır iş makineleri” (veya araçları) olarak adlandırılır. Genellikle bir otomobilin ebatlarına sahiptir. Ağırlıkları yüzlerce kilogramdır.

  • Görev: Sadece izlemekle yetinmez, aynı zamanda iş yapar. Üzerinde son derece güçlü robotik manipülatör kollar mevcuttur.
  • Donanım: Bu uzaktan kumandalı deniz araçları, birden fazla yüksek çözünürlüklü zoom kamera ile donatılmıştır. Düşük ışık koşullarına uygun bir kamera, sonar ve lazer tarayıcı gibi gelişmiş su altı görüntüleme sistemleri de vardır.
  • Kullanım Alanı: Derin deniz offshore boru hattı tamiri ya da platform montajı gibi büyük ölçekli, zorlayıcı projelerde ekipler bu robotları devreye sokar.

Su Altı Görüntüleme Sistemleri Yöntem 3: Akustik Görüntüleme (Sonar) – “Görmek” İçin Ses Kullanımı

Işık suyun derinliğinde ilerlemediği (veya emildiği) için, su altı görüntüleme sistemlerinde biz ses, yani akustik dalgaları tercih ederiz. Çünkü su içinde ses dalgaları ışıktan çok daha uzağa ve daha net bir şekilde gider.

Sonar Neden Tercih Edilir?

Sıfır görüşte (tam karanlık ya da aşırı bulanık su) kameralar körleşir. Ancak sonar, bu koşullarda dahi net bir ‘görüntü’ üretir.

1. Yan Taramalı Sonar (Side-Scan Sonar – SSS)

Bu sistemde, ekipler geminin arkasına bağlanan “balık” (towfish) adlı cihazı sürükler. Şöyle ki, balık, yanlara doğru yelpaze biçiminde ses dalgaları yayar. Dönüşte alınan yankıları işleyerek, böylece deniz tabanının siyah-beyaz, fotoğraf gibi bir görüntüsünü oluşturur.

  • Kullanım Alanı: Ekipler, geniş sahaları hızlı tarar ve kayıp nesneleri (batık gemi ya da batık araç çıkarma gibi) tespit eder. Su altı kablo döşeme için rotayı belirlemek amacıyla da bu cihazı kullanırız.

2. Multibeam Sonar (Çok Işınlı Sonar)

Yan Taramalı Sonar bir fotoğraf gibi görüntü alırken, Multibeam Sonar üç boyutlu bir harita ortaya koyar. Gemiye entegre edilen bu sistem aynı anda yüzlerce ince akustik ışını yayar. Her ışının geri dönüş süresini ölçerek, deniz tabanının üç boyutlu topografik haritasını (batimetriyi) oluşturur ve bu, santimetre ölçeğinde hassas bir haritadır.

3. Sektör Tarama Sonarı (Scanning Sonar)

Bu, dalgıcın ya da ROV’un sualtı radarı olarak hizmet veren bir cihazdır. Ölçüleri çok küçüktür. 360 derece dönen bu aygıt, çevresindeki nesnelerin iki boyutlu haritasını çıkartır.

  • Kullanım Alanı: Görüşün tamamen kaybolduğu su altı ortamlarında yön bulmak için profesyonel dalış ekibi bu cihazı kullanır. Ya da çalışma sahasındaki engelleri (örneğin batık enkazın direkleri) tespit etmek amacıyla (ekipler) kullanır.

Su Altı Görüntüleme Sistemleri Yöntem 4: Lazer Tarama ve Fotogrametri (Yüksek Çözünürlüklü 3D)

Su altı görüntüleme sistemleri için en yeni trend, milimetrik hassasiyetle üç boyutlu modeller üretebilen sistemlerdir.

1. Sualtı Lazer Taraması (Subsea Laser Scanning)

Sonar genel şekli ortaya koyar, kamera rengi gösterir. Lazer ise mühendislikte gerekli olan hassas ölçümleri sağlar.

  • Sonuç (Nokta Bulutu): Bu noktaların toplanmasıyla, “nokta bulutu” (point cloud) adı verilen üç boyutlu bir model ortaya çıkar.
  • Kullanım Alanı: Mühendisler, bu teknolojiyle boru hattındaki korozyon çukurlarının (pitting) derinliğini yüksek hassasiyetle ölçer ve bir çatlağın genişliğini nicel olarak belirler ve bir flanşın tam oturup oturmadığını milimetre altı duyarlılıkla kontrol eder.

2. Fotogrametri (Fotoğraf Temelli Ölçüm)

Bu yöntem, lazer tabanlı sistemlere kıyasla daha düşük maliyetli bir 3D modelleme alternatifi sunar. Bir ROV ya da dalgıç görevlendiririz ve incelenmek istenen yapı (örn: bir batık gemi) etrafında yüzlerce, hatta binlerce yüksek çözünürlüklü fotoğraf çekeriz. Özel bir yazılım, çekilen bu görselleri birleştirir ve işler. Ortaya renkli, dokulu ve tamamen üç boyutlu bir model çıkar. Bu model, görsel sunumlar için idealdir. Temel ölçüm ihtiyaçlarını da başarılı bir şekilde karşılar.

Sonuç: Derinlerdeki Güvenilir Gözünüz

Özetle, su altı görüntüleme sistemleri modern denizcilik ve mühendisliğin vazgeçilmez bir parçasıdır. Bu sistemler olmadan altyapımızı koruyamaz, enerji taşıyamaz ve acil durumlara müdahale edemeyiz. En iyi sonuç, tek bir teknolojiye değil, tüm teknolojilerin birlikte kullanılmasına bağlıdır. Geniş alanları taramak için sonar kullanılır, hedefi tanımlamak için ROV gönderilir ve en hassas işleri gerçekleştirmek üzere profesyonel dalış ekibi üyeleri görevlendirilir. Firmamız, su altındaki tüm denetim ve tarama ihtiyaçlarınız için entegre dalış hizmetleri çözümleri sunar. Projeleriniz için bizimle iletişime geçin. Derinlerde gizli kalan gücümüzü keşfedin.

Youtube videolarımızı izlemek için buraya tıklayabilirsiniz.

Daha fazla bilgi almak ve bizimle iletişim kurmak için buraya tıklayabilirsiniz.

İlgili Makaleler